Alevilerin sorunlarını soru önergeleri ile gündeme taşıyan ve Alevilerin sorunlarının çözümü konusunda en çok çaba gösteren isimlerin başında yer alan DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız bu kez ZORUNLU DİN DERSLERİNİ sordu. Yağız, Başbakan Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde "Muaviye'den 'Hazreti Muaviye' diye bahsetmekle Aleviler incitilmiş, yaralanmıştır" sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? diye sordu. İşte soru önergesinin tam metni :
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıdaki sorularımın, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlanması isteğimi bilgilerinize sunarım.
Saygılarımla.
Süleyman Yağız
DSP İstanbul Milletvekili
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Sayın Ali Balkız, 12 Haziran 2008 günü yaptığı basın açıklamasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 9 Ekim 2007'de, Danıştay’ın da 28 Aralık 2007'de, ilk ve ortaöğretimde okutulan "Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi" dersinin, hem içeriğinin hem de mecburi oluşunun "din ve vicdan özgürlüğüne" aykırı olduğu yönünde karar verdiğini hatırlatarak, hükümetinizin bu kararları uygulamasını istemiştir. Bu bağlamda sormak istiyorum:
1- Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Sayın Ali Balkız’ın, mahkeme kararlarına rağmen, Alevi öğrencilerin "din ve vicdan özgürlüğü hakkı"nın ihlâl edildiğini belirterek, "Bu bir zulümdür. Devlet eliyle yürütülen misyonerlik faaliyetidir. Zorla asimilasyondur" ifadesini nasıl karşılıyorsunuz?
2- Sayın Ali Balkız’ın, mahkeme kararlarından sonra Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik'in, "Bu kararlar eski müfredata göre alınmıştır. Artık Aleviliği de okutuyoruz, dolayısıyla yapılacak bir şey kalmamıştır" şeklindeki açıklamasının “gerçek dışı olduğu” görüşüne katılıyor musunuz?
3- Sayın Ali Balkız’ın, "Müfredata Hacı Bektaş Veli'nin bir iki sözünü almakla, Abdal Musa ve Şah Hatayi'den bir iki dize almakla, Alevilik okutulmuş olmaz. Hatta müfredatta, Aleviler’in kutsal kabul ettikleri Hz. Ali ve Hz. Hüseyin'in adlarının yanına, sadece Aleviler’in değil tüm Müslümanlar’ın da lanetle andığı Muaviye'den 'Hazreti Muaviye' diye bahsetmekle Aleviler incitilmiş, yaralanmıştır" sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
4- Sayın Balkız’ın, “din derslerinin okutulmaya devam edilecekse seçmeli, çoğulcu, demokratik toplumun gereklerine uygun ve nesnel olması ve müfredatın Alevilik’le ilgili bölümünün oluşturulmasının Alevi kurumlarına bırakılması” önerisini değerlendirmeyi düşünüyor musunuz?
5- "Hükümet, bu konuda kör, sağır ve dilsiz kalmakla Anayasa’yı da ihlâl etmektedir” diyen Sayın Balkız’ın, “AKP Hükümeti’ni ilgili mahkeme kararlarını, içeriğini boşaltmadan, orasını burasını eğip bükmeden, TCK'nın 301. Maddesi’nde olduğu gibi kelimeler üzerinde oynamadan ve durumu geçiştirmeye çalışmadan, derhal uygulamaya davet ediyoruz” çağrısına bir yanıt verecek misiniz?
ALEVİ HABER AJANSI - 18 Haziran 2008