16. Yılında Sivas Katliamı - 5
EVRENSEL GAZETESİ YAZI DİZİSİ
* Sayın Kazım Genç katliamdan bugüne ne değişti?
Türkiye’nin son yıllarına bakarsak, Sivas Madımak katliamını yapanların, “Cumhuriyet burada kuruldu burada yıkılacak” diyenlerin ağababalarının, ağabeylerinin ya da siyasi mücadele veren arkadaşlarının bugün ülkede hükümet olduklarını ve ülkenin devlet kademesini oluşturan çok önemli makamları ellerine geçirdiklerini görürüz. Bu da o güne göre, şeriata doğru, geriye doğru bir gelişim, bir değişimdir.
* Hukuki açıdan nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hukuksal olarak ne olmuştur diye baktığınızda, Sivas Madımak katliamını ve katliama karışanlara ilişkin sorgulamaları, birileri bir yerden örtbas etmeye çalışıyorlardı ve bunu teknik, taktiksel yollara saparak yapıyorlardı. Öncelikle bir oteli yakarak 33 aydını, 2 otel görevlisini katleden bu güruha, toplantı ve gösteri yasasına muhalefetten dava açıldı Sivas’ta. Ve keza bunların ölümlere neden olmalarından ötürü Kayseri Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde davalar açıldı. Sonra davalar Ankara’ya geldi.
Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi bu davalarla ilgili olarak “Bunlar devletin bölünmez bütünlüğüyle ilgili değil” diyerek görevsizlik kararı verdi. Ankara Ağır Ceza Mahkemesi de görevsizlik kararı verince dosya Yargıtay’a. Yargıtay o zamanki adıyla Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin yargılamasına karar verdi. Görevsizlik kararı veren yargıçlar, yaptıkları yargılama sonunda adiden adam öldürme olarak gördüler olayı ve 20 yıla varan cezalarla birlikte birçok kişiye toplantı gösteri yasasına muhalefetten üç yıl ve benzeri cezalar verdiler. Çok büyük bir kısmını da tahliye ettiler. Yapılan temyiz üzerine Yargıtay 9. Dairesi mahkemenin bu kararını bozdu. Tekrar gelince 33 idam verildi. Birçok kişiye yaşı küçük olması nedeniyle 15-20 yıl ceza verildi ki, yaşları büyük olsa cezaları idam olacaktı. Çok önemli bir kesimine de toplantı gösteri yasası ve olaya katılmaktan ötürü 7 yıl 6 ay ceza verildi.
* Sorumlular cezalandırıldı yani…?
Bu cezalandırılan şahıslar maşadan farklı değildi. Bu konuda hiçbir şey yapılmadı. O dönem yapılan başvurular göz ardı edildi. Soruşturmalar sürüncemede bırakıldı ve daha sonra çıkartılan topluma kazandırma yasasından faydalandılar.
Alana gelip milleti galeyana getiren ve daha sonra da Refah Partisi’nden Sivas Milletvekili olan Temel Karamollaoğlu ile ilgili herhangi bir dava açılmadı. Alana gelip, “Gazanız mübarek olsun” diyerek katillerin yanında olduğunu gösterdiği halde, Karamollaoğlu soruşturulmadı bile. Mesela Madımak Oteli’ne iki cemse askerle gelmiş olan ve Madımak önüne toplanmış güruhu dağıtmak göreviyle donatılmış olan alay komutanının o askerleri neden Madımak önüne dikerek yangına engel olmadığı ve neden otelden 50 metre uzaklaşarak otelin yanışını ve o canların orada haykırışlarla katledilmesini seyrettiğinin hesabı sorulmadı. Sivas alay komutanının oradan geri çekilmesini sağlayan güç nedir, sorgulanmamıştır, aranmamıştır, bulunmamıştır.
Tabii değişik kanallardan bize ulaşan duyumlar ve bilgiler de var. Örneğin MİT’ten birilerinin o dönemki Meclis araştırma komisyonu üyesine, “Bu, MİT’in bir organizasyonuydu. Toplumun tepkisini ölçmek istiyorduk ama bunun sınırını çizemedik” dediği belirtildi.
Sivas Madımak katliamı; kim ne derse desin, Pir Sultan örgütlülüğü ve Alevi toplumu diyor ki, ‘Bu bir yerlerden planlandı, organize edildi ve katliamı yaratanlar korundu.’ Daha sonra çıkan topluma kazandırma yasasıyla sanıkları terör örgütü üyesi sıfatıyla önemli itiraflarda bulunacaklarından hareketle cezalarının affı yoluna gidildi. Bu konuda mücadelemiz 2 yıl sürdü. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi -ki sonradan yapılan düzenlemeyle 5190 sayılı özel mahkeme statüsüne geçti- kararıyla bu dosya da kapandı. İçeride idam cezası almış 33 sanık var. 125 sanık için beraat kararı verildi, bunlardan 8-10 tanesi yakalanamadığı için aranıyorlar.
Olayın bir numaralı sanıklarından Cafer Erçakmak bir yerlerde korunuyor, saklanıyor. Dönem dönem mahkumiyet kararı almış sanıkların İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalıştıkları ve korundukları kamuoyuna yansıdı. Sivas’ta iki sanığın 10 yıldır saklandığı, kendi işlerine devam ettiği ve bunun bilindiği yakalandıklarında ancak ortaya çıktı. Bu tür koruma kollamalar hâlâ sürüyor.
EVRENSEL - 6 Temmuz 2009