Şu karşıki dağın karın gördün mü
Eyyamı bulmuş eriyip gider
Akan sulardan ibret aldın mı
Yüzünü yerlere sürüyüp gider
Sürünün önünde giden avcılar
Sıcak sıcak günde yakar güneşler
Evvel zaman yemiş veren ağaçlar
Onlar da kalmamış kuruyup gider
Kadirsin Allah'ım sen de kadirsin
Üstümüze dört direkli çadırsın
Çağırdığımız yerde hazır nazırsın
Cümlemiz üstüne yürüyüp gider
Bizim deryamız derindir boylanmaz
Bin nasihat etsen biri dinlenmez
Gidi merkep hiçbir yere bağlanmaz
Başında yuların sürüyüp gider
Pir Sultan'ım söyler sözü özünden
Aşıksın sakınır iki gözünden
Olur olmaz münkirlerin sözünden
Eksilmez gönlümüz kuruyup gider