Lafı uzatmadan hemen başta söylemeli. Soma’da, Kınık’ta kendilerini Çepni, Tahtacı, Anadolu Alevisi diye ifade eden çok fazla sayıda Alevi ve Alevi köyü var… Karaçam, Ularca, Kozluören Manisa Soma’nın Alevi köyleri. Taştepe, Elmadere, Aziziye, Büyükkara, Dağalan, Kapıkaya, Bağlan ve Arpaseki ise İzmir Kınık İlçesi'nin Alevi köyleri. Kınık Soma ile komşu. Soma madenlerinde çok fazla sayıda Kınık köylüsü çalışıyor. Örneğin, 90 haneli Elmadere Köyü Soma cinayetinde 11 kurban vermiş. Ölen maden işçilerinin yaklaşık 40’ı Alevi.
Büyük felaketten dolayı Somalı da, Kınıklı da çok dertli. Acısı büyük. Dile kolay 301 ölüm! Çocuğunu, eşini, babasını kurban vermiş. Dertli olmasınlar da ne yapsınlar? Maden demenin ölüm olduğunu biliyorlar ama devlet bölgede hayvancılığı ve tarımı öldürünce köylülerin maden dışında bir şansı kalmamış…
Ancak ilginçtir, bölgede ve Türkiye’de “potansiyel ölüm” anlamına da gelen “bu şans” Aleviler için işe alınırken de ölürken de maalesef eşit değilmiş. Nasıl mı? Anlatayım…
İŞE ALIRKEN AYRIMCI
Soma Alevi Kültür Derneği Başkanı Aysun Gökçe, özellikle taşeronlaşma sonrasında işe alınırken yazılı olmayan en temel kriterin AKP üyeliği olduğunu söylüyor. Başkan “Soma Holding öncesi, Park Enerji döneminde böyle bir uygulama yoktu ama son 3-4 yıldır AKP’ye kayıtlı olmayan hiç kimse işe alınmıyor” iddiasında. İddiasını örneklerle de anlatıyor: Örneğin Soma’nın Çepni Alevilerin 80-90 haneli Karaçam Köyü'nde AKP üyesi hiç kimse olmadığı için, kazada ölen de kimse yok. Bu köyde son seçimlerde de AKP’ye oy çıkmamış… Ama bir başka Çepni köyü olan Ularca’da son seçimlerde AKP’ye 41 oy çıkmış. Çünkü iş almak için yalnızca AKP üyesi olmak yetmiyor, sandıkta oy olarak görülmesi gerekiyormuş. Bu yüzden köylülerin bir kısmı iş alabilmek için mecburiyetten AKP’ye üye olmuşlar. Yaşanan kazada da köyden AKP üyesi 7 maden işçisi çıkmış… Başkan Gökçe, “bölge vatandaşı çok yoksul, evler delik deşik. Mağduriyet ve yoksulluk çok büyük. Vatandaş madende çalışmaya can atmıyor ama yapacak iş bulamayınca bunun yolunun AKP’ye kayıt olmaktan geçtiğini biliyor” diye özetliyor.
Buna itiraz edenlerin, “yok canım bu kadar da olmaz” diyenlerin de olacağını biliyorum ama 3 bin maden işçisinin baretleriyle AKP mitingine nasıl taşındığını hatırlatıp geçeyim. Kaza sonrası işçilerin AKP mitinglerine nasıl taşındıkları bütün detayları ile yeterince deşifre oldu...
ÖLÜME GÖNDERİRKEN DE AYRIMCI
Siyasal iktidar hem işe alırken hem de ölüme gönderirken ayrımcı. Kaza sonrası bölgeye giden Bornova Pir Sultan Abdal Derneği yöneticisi Kamil Yücer de, Dersim Dernekleri Federasyonu yöneticisi Emine Eren de bunu “birçok Alevi köyünde doğrudan gözlemledik” diyorlar. Alevi köylüler korkudan seslerini pek çıkarmıyorlar ama Alevi köylerine gidip bir taziyede bile bulunmayan devletten çok şikayetçi ve mutsuz olduklarını belirtiyorlar. Kınık İzmir’e bağlı ama Soma’ya komşu. Çok fazla sayıda Çepni ve Tahtacı Alevi köyü var. Son seçimlerde Kınık Belediye Başkanlığı'nı AKP kazanmış…
Kınık’taki Anadolu Erenleri Derneği’nden Muharrem Karabulut bunu çok daha açık ifade ediyor; “Bölgeye İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Karşıyaka Belediye Başkanı geldi, Sünni köylerini de Alevi köylerini de ziyaret ettiler. Yardım getirdiler, taziyede bulundular ama örneğin Kınık Belediye Başkanı bir kez bile bizim köyleri ziyaret etmedi. Oysa örneğin Elmadere Köyü’nde 11, Aziziye’de 6, Büyükkara’da 5, Bağlan Taşpınar’da 2 insanımızı yitirdik. Ayrımcı değiliz ama bize de ayrımcılık yapılmasını istemeyiz. Çalışma Bakanı yanında Kınık Belediye Başkanı ile 14 kişinin yaşamını yitirdiği Köseler’e gidiyor ama her nedense bir tek Alevi köyüne gitmiyorlar…”
Bölgede hangi Aleviyle konuştuysak, ortak tespit böyle. Yalnızca Belediye Başkanı ya da bakan da değil, hiçbir bürokrat, hükümet yetkilisi Alevi köylerini ziyaret etmemiş. “Devlet katında” Alevi köylerini ziyaret edenler yalnızca Diyanet’in imamları! Bundan dolayı da bölgedeki Aleviler “ölümde bile ayrımcılık yapıyorlar” diye düşünüyorlar. Yardımların dağıtılmasına yönelik kuşkuları da çok büyük. “Cenazemize gelmeyen, taziyede bulunmayan bir Belediye Başkanı veya Kaymakam yardım dağıtırken bize nasıl adil davranır” diye soruyorlar! Uygulamaları görünce bunu düşünmemek de işin doğrusu pek mümkün değil!
YARDIM İSTİYORUZ
“Bölgede, mağdur olanlara devletin yardımı gıda dışında son derece sınırlı” diyen Soma AKD Başkanı, “bize artık gıda göndermeyin” diyor. “Bölgede çok fazla yeni doğmuş çocuk var. Aileler çok çocuklu. Yoksulluktan dolayı insanlar per perişan. Kazanın ortaya çıkardığı ölümlerden dolayı birçok anne sütten kesilmiş. Çocuk bezi, mama gibi ihtiyaç çok fazla, bölgede asıl bunlara ihtiyaç var” diyor…