Alevi Kadınlar Birliği Başkanı Birsen Temir'in Referandum Değerlendirmesi:
Rotası belli olan gemi yol alır. Ne yapacağını bilen, rotası belli AKP referandumda gücünü arttırdı. AKP’nin ülkeye demokrasi getirmeyeceği bize göre belli ama ülkenin çoğunluğu bizim gibi düşünmüyor, AKP’yi destekliyor. Dilimize yerleşmiş önemli cümleyi kendimize de söylemeli ve gerçekle yüzleşebilmeliyiz. 2002’den bu yana demokrasi güçleri olarak sürekli seçim kaybediyoruz. Her kaybedişte bahaneler üretiyoruz. Gerçekleri halının altına süpürüyoruz. Artık buna bir son verip, gerçekleri görüp, çoğunluğu kazanmalıyız.
Referandum sonrası doğal olarak sonuçlar tartışılıyor. Kaybedenlerin bir bölümü “yandık bittik, Cumhuriyet’in sonu geldi” edebiyatı yaparken, bir bölümü “bu milletten adam olmaz”, bir bölümü de sayılarla oynuyor, AKP’nin aldığı % 58 oyun daha az olduğunu söylüyor… Bunlar sonucu değiştirmez. Karamsar olunacağına gerçeklerle yüzleşmek ve gücümüzü birleştirmek gerekiyor. Önümüzdeki yıl genel seçimler var. Genel seçimlere kadar Türkiye’nin ana sorunlarına çözümlerle birlikte yönümüzü çevirmek gerekir: Alevilere, Kürtlere, işsizliğe, yoksulluğa, tabulara…
Bu yapılabilirse başarılı olunur. Örneğin, mevcut oy dağılımı incelendiğinde referandum oylamasında “hayır” cephesinin aldığı % 42’lik oyun arkasında tek başına Alevilerin oylarının büyük bir oran oluşturduğu anlaşılıyor. Buna rağmen bir çok sol, sosyal demokrat çevre Alevilerin adını bile hala ağızlarına almaya çekiniyorlar ve üstelik Alevilerin bir köşede sessizce yaşamaları ve kayıtsız şartsız kendilerini de desteklemeye devam etmeleri isteniyor. Alevilere sürekli “aman kimlik meselesini, mezhebi öne çıkarmayın” nasihatlarında bulunuyorlar. Kim bulunuyor: “Kendi adamlarımız”. Oysa diğer tarafta Recep Tayyip Erdoğan hem Başbakan sıfatıyla, hem de AKP Genel Başkanı sıfatıyla cümle alemin gözü önünde Fetullah Gülen başta olmak üzere, bütün tarikat liderlerine açıkça selam gönderiyor. “Bizim cephe”de ise komik bir “evrensellik” anlayışı ile bolca Alevilere “susun” telkini yapılıyor. Solun, solcuların, sosyal demokratların kimliklere, kültürlere kendi adlarıyla hitap etme korkusunu bir an önce yenmeleri gerekiyor. Bu çok mu zor?
Lafı uzatmaya gerek yok:
Zafer kaybedildiği yerde kazanılır! Bunun için yapılması gereken bellidir:
Birincisi, Alevi toplumu ve onun örgütlü güçleri, ayrılıkları-gayrılıkları, kişisel sürtüşmeleri aşarak Alevi toplumunun asgari demokratik talepleri doğrultusunda bir araya gelmelidir. Kimsenin kimseyi sevmesine gerek yoktur, bu ortak payda da bir araya gelmenin önünde engel değildir. Kendisi bir araya gelmeyen bir topluluğun başkalarına söz söyleme hakkı da kalmaz.
İkincisi, bu biraya gelişi gerçek anlamda laiklik ve demokrasi isteyen diğer güçlerle büyütmek gerekir. Referandum kampanyalarında hem “evet” hem de “hayır” taraftarları meydanlarda fiili olarak bir araya geldiler: CHP’den TKP’ye, DİSK’ten Alevi Bektaşi Federasyonu’na kadar , onlarca, hatta yerel dernekler de dikkate alınırsa yüzlerce sivil toplum örgütü. Yeni dönemde bu neden olmasın?
Bu konuda biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız.
Sızlanmayı bırakıp, kolları sıvayalım!
Birsen Temir
Alevi Kadınlar Birliği Başkanı
KAYNAK : Alevihaber.com - 15 Eylül 2010