Zaman aşımına uğrayan Sivas Katliamı Davası’nda dosyası ayrılan 3 firari sanık Eren Ceylan, Murat Sonkur ve Murat Karataş’ın yargılandığı davanın duruşmasına bugün Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Duruşmaya, 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Madımak Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin yakınları, avukatlar, Hollanda Elçiliğinden temsilciler, CHP ve HDP’li milletvekilleri ile çok sayıda Alevi örgüt temsilcisi katıldı.
Firari sanıklar; Eren Ceylan, Murat Sonkur ve Murat Karataş’ın yurt dışında olması sebebiyle dosyanın seyrine devam edildi.
HOLLANDA BÜYÜKELİÇİLİĞİ’NDEN GÖZLEMCİ
Kimlik tespitlerinin ardından mağdur aileler adına konuşan Hüseyin Karababa, “Bugün yeni bir gün. Dava açısından da yeni bir durum. Hollanda Elçiliğinden gözlemci olarak katıldılar. Bunun zabıtlara geçmesini talep ediyoruz. Hollanda’nın bu davaya avukat tayin etmesini talep ediyorum” dedi.
“KARAMOLLAOĞLU ASIL SORUMLUDUR, DİNLENMELİ”
Av. Özgür Coşkun Piroğlu ise şunlar söyledi:
“Temel Karamollaoğlu bu katliamda asıl sorumludur. Katliamı gerçekleştirenlerin kimler olduğunu bilmektedir. Kendisinin dinlenmesini talep ediyoruz. Dava zaman aşımına doğru gidiyor. Sanıklar dinlenemediği için dava sürüyor. Bu yargılamada önümüzü kesen maddeler var. Bu şahıslar, bu davayı zamanaşımına uğratıyorlar. Doğu Perinçek ve Ahmet Nesin’in dinlenmesi konusunda kararlıyız. Talebimizi yineliyoruz.”
10 EKİM BARIŞ VE DAYANIŞMA DERNEĞİ’NİN TALEBİNE RET
Av. Mehtap Sakinci ise Sivas Katliamı ile 10 Ekim Gar Katliamı’nın insanlığa karşı suçlar açısından benzer olduğunu ifade ederek davaya taraf olarak katılmak istediklerini söyledi. Mehtap Sakinci, “10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, 28 yıldır devam eden, zamanaşımı konusunda kaygıların olduğu bir dava. Biz de derneğimizle bu davaya katılmayı talep ediyoruz” dedi.
“ÜÇ SANIĞIN MAHKEME ÖNÜNE GETİRİLMESİ TALEBİMİZDİR”
Av. Şenal Sarıhan ise şunları kaydetti:
“Bu 3 sanığın bir an önce adreslerinin saptanarak mahkeme önüne getirilmesi talebimizdir. Türkiye ne yazık ki çok sayıda katliama tanıklık etti. Katliamların sonlanmamasının asıl nedeni sorumluların bulunamamış olmasıdır. Polis kaydına göre 15 bin kişi o gün Madımak önünde toplanmıştı ancak 200 kişi hakkında soruşturma yapıldı. Devletin görevi yurttaşı korumaktır. Koruyamamışsa sorumluların cezalandırılması gerekirdi. Ne yazık ki gerçek sorumlular bulunamadı. Eğer Sivas’ta gerici örgütler tespit edilseydi yeni saldırılar olmayacaktı. Bu insanların yakalanmamış olması yeni katliamlara yol açtı. Terör örgütleri ellerini kollarını sallayarak gezindiler. Buna engel olmak hukukun görevidir. Bir ülkede esenliği, özgürlüğü devlet güvence altına almalıdır. Elbetteki avukatın görevi savunmadır. Doğrunun savunması der. Umuyoruz ki mahkeme insanlığa karşı suç işlemediği yönünde karar verir.
Av. Şenal Sarıhan, baro tarafından atanan bir avukata dönük de eleştiri yaparak, “insanlığa karşı bir suçu Ankara Barosu hiçbir şekilde savunamaz. Meslektaşımız saygı duyarak bu görevlendirmeden çekilmesini dilerim” dedi.
Mahkeme başkanı ise “Avukatlık hem serbest hem de kamu görevidir. Baro, sanıklar açısından usül gereği söz konusu avukatı atamıştır” ifadesini kullandı.
KARAMOLLAOĞLU’NUN DİNLENMESİ TALEBİ KABUL EDİLMEDİ
Duruşma, delil eksikliği nedeniyle Temel Karamollaoğlu’nun dinlenmesine yer olmadığı, 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin zarar görmemesi nedeniyle davaya taraf olmasının uygun görülmediği belirtilerek, 9 Haziran 2021 tarihine ertelendi.
Verilen tarihin çok ileri bir tarih olduğunu ifade eden avukatlar, daha yakın bir tarihe çekilmesi konusunda itiraz etti.
Mahkeme başkanı, Avukat Özgür Coşkun’a yönelik, “nasıl bir gelişme olacak ki?” diyerek karışlık verdi ve tarih konusundaki talepleri uygun görmedi.
PİRHA/ ANKARA