'Karagöz', 'âşıklık geleneği' ve 'Nevruz'un ardından semahın da Dünya Kültür Mirası listesine alınması için düğmeye basıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Alevilere özgü bu ritüelin insanlığa mal olması için UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi'ne başvurdu.
Bakanlık, semahla ilgili dosyada Türkiye'deki Aleviler üzerine özel bir çalışma yaptı. Buna göre Aleviler kültürel yapıları ve yaşadıkları bölgelere göre 5 gruba ayrılıyor: Çepni Aleviler, Tahtacı Aleviler, Sıraç Alevi toplulukları, Babağan Bektaşi Toplulukları ve ocaklara bağlı Aleviler.
Kültür Bakanlığı temsilcileri, UNESCO'nun Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki, Somut Olmayan Miras Hükümetlerarası Komite Toplantısı'nın 4.süne 28 Eylül-2 Ekim 2009 tarihlerinde katıldı.
Toplantıda, önceki yıl aday gösterilen 'Karagöz', 'âşıklık geleneği' ve 'Nevruz' görüşülerek, 'insanlığın sözlü ve somut olmayan baş yapıtları' arasına alındı. Bakanlık, 2010'daki toplantıda sonuçlandırılması için hazırladığ yeni dosyaları UNESCO katılımcılarına sundu. 'Semah', 'yarenlik ve sıra gezmeleri', 'tören keşkeği geleneği', 'nazar boncuğu' ve 'Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali'nin de listeye girmesi talep edildi.
Hazırlanan dosyada, 'semah'a ayrı bir yer verilerek, Türkiye'deki Alevi grupları ve yaygın olarak yaşadıkları bölgeler sıralandı. Semah, şöyle tanımlandı: "Anadolu Alevilerince cem'lerde icra edilen on iki hizmet içerisinde yer alan ve cemin asli unsurlarından sayılan semahlar, cem âşıkları olan 'zakir'lerin çaldığı saz eşliğinde söylenen sözlere bağlı olarak, semahçı adı verilen hizmet sahipleri tarafından, müziğin ritmine uyularak yapılan mistik ve estetik vücut hareketleri olarak tanımlanırlar."
Listeye daha önce Türkiye'nin önerisi üzerine 2003 yılında 'meddâh hikâyeleri', 2005'te 'Mevlevi Sema Ayini', 1 Ekim 2009'da ise 'Karagöz-Hacivat gölge oyunu' ve 'âşıklık geleneği' ve 'Nevruz' alınmıştı.
ZAMAN - 12.10.2009