Avusturya’da faaliyet gösteren bir Alevi-İslam topluluğu tarafından düzenlenen Kerbela ziyaretinde kadınların çarşaf giyinmesi tartışma yarattı.
Güvenç Abdal Ocağı dedelerinden Sefa Öztürk, Alevi kadınlarının çarşaf giyinip Kerbela’ya gitmesini “Bu kadarına da pes” diyerek eleştirdi. Öztürk, “Aleviler olarak ilk defa başımıza böyle bir olay geliyor” diyerek Alevilikte çarşaf giyinme anlayışının olmadığını ifade etti.
“KERBELA’YA ÇARŞAF GİYEREK GİTMEK İKİYÜZLÜLÜKTÜR”
Dede Öztürk, Alevi toplumuna dönük katliamların günümüzde de sürdüğüne işaret ederek “Bugünkü katliamlara ses çıkartmayanların Kerbela topraklarına çarşaf giyerek gitmeleri tamamen ikiyüzlülüktür” diyerek şunları ekledi:
“Bizler elbette ki mazlumun yanındayız kendimizde mazlumun aslında mazlumların yanında olmak bir iddiadır kendisi sürekli katliam ve haksızlıklara uğramış bir toplumun falancanın da yanındayım demesine gerek yoktur. Mazlumiyet ve mağduriyet sürekli devam ediyor. Bugün dünyanın her tarafı Kerbela olmuş durumda. Çünkü hala katliamlar devam ediyor. Bugünkü katliamlara ses çıkartmayanların Kerbela topraklarına çarşaf giyerek gitmeleri tamamen ikiyüzlülük ve çifte standarttır, diye düşünüyorum. Ayrıca bu başka bir algıdır. Aleviliğin böyle bir problem ve anlayışı yoktur. Alevilik bugün mü keşfediliyor? Alevilik günümüzde bir tür ranta sürükleniyor. Çünkü o Kerbela’ya götürenlerin tek derdi insanlar Kerbela’yı görsün değil. Masum insanlar katledilirken acaba kaç tanesinin yüreği acıyla burkulmuştur?”
“ÖBÜR DÜNYA RANTI YARATILDI”
Dede Sefa Öztürk’in altını çizdiği bir diğer konu ise; Aleviliğin bir tür ideolojik katliam ile karşı karşıya olduğu noktasıydı.
Öztürk şöyle devam etti:
“Fakat onlar için asıl Aleviliğin ortadan kaldırılıp yok edilmesi, özünün tamamen dumura uğratılması, çürütülmesidir. Bir diğer önemli olan durum da oradan yaratılan rantın başkaları tarafından sürekli kullanılmasıdır. Bugün dinler önemli ölçüde rant yaratıyor. Alevilik ise önceden insanlık yaratıyordu. Çünkü doğasında paylaşım, rızalık, müsahiplik, kardeşlik, dayanışma ve imece gibi kavramlar vardı. Bugün ise cennet ve cehennem algısı daha yoğun biçimde yaşanıyor. Hayatın gerçeği yukarıya doğru taşınarak bir tür öbür dünya rantı yaratıldı. Ve bugün Alevilik özellikle rantiyeye dayalı ve çürümeyi daha yoğun bir biçimde çoğaltacak anlayışları yaşamın içerisine sokarak bir tür ideolojik katliam ile karşı karşıya. Buna karşılık Alevilik mutlaka kendisini korumak zorundadır.”
Kaynak: PİRHA/İSTANBUL