Bülent KORUCU / Zaman
(...) O zaman, "Yüksek yargıda Alevi ağırlığı" muhtevalı eleştirilere haklılık kazandırmış olursunuz. Yargıtay, Alevi konfederasyonu haline mi geldi yoksa? Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Alevi kimliğini ön plana çıkaran insanlardan mı müteşekkil? Anayasa Mahkemesi bir Alevi derneği de bizim haberimiz mi yok?...
Alevilik siyasi hesaplaşmalarda en fazla yara alan konulardan biri. Sünnilik kadar Alevilik de bu toprakların gerçeği. AK Parti hükümetinin açılım adı altında başlattığı süreç, yaşadıkları mağduriyetlerin de teslimi aslında.
Aleviler ve yaşadıkları değerlere en büyük zararı, bilinçsiz müntesipleriyle, özensiz savunucuları veriyor. Söz konusu müdafilerin çelişkileri de cabası...
Mesela CHP. Bir yandan Dersim'de yaşananları Meclis kürsüsünden sahiplenen, hatta yöntem olarak hükümete öneren CHP, diğer yandan Alevilere sahip çıkmış gibi yapıyor. Bunu yaparken öyle büyük çamlar deviriyor ki; zarar vermek isteyen ancak söyleyebilir. Pazar günü Cumhuriyet gazetesinin yan manşeti aynen şöyleydi: 'Kamuda Alevi kıyımı yapılıyor'. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, iktidar partisinin yargı reformunu eleştiriyor. Hakkıdır, her türlü tenkit edebilir. Fakat Ateş'in tercih ettiği argümanlar hiç normal değil. CHP'li Ateş, anayasa değişiklikleriyle yargıdaki Alevi kökenlilerin hedef alındığını ileri sürüyor ve şunları söylüyor: "Bilmelisiniz şu anda yargıya yönelik, orduya yönelik operasyonların en önemli nedenlerinden biri de Alevi kökenlileri, laik demokratik rejime inanmış bu kesimi temizleme operasyonudur." İktidarın yargıyla ilgili hazırlıklarını yüz farklı şekilde eleştirebilirsiniz, ama bunu söyleyemezsiniz. O zaman, "Yüksek yargıda Alevi ağırlığı" muhtevalı eleştirilere haklılık kazandırmış olursunuz. Yargıtay, Alevi konfederasyonu haline mi geldi yoksa? Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Alevi kimliğini ön plana çıkaran insanlardan mı müteşekkil? Anayasa Mahkemesi bir Alevi derneği de bizim haberimiz mi yok? Ucuz politikalarla oy avcılığı yapmak bu olsa gerek.
Ateş, 'ordudaki operasyonları' da aynı gerekçeye dayandırıyor. Ergenekon, Balyoz, Erzincan gibi farklı mahkemelerde devam eden yargılamaları kastediyor. CHP'li Ateş'ten önce de benzer cümleler kuruldu. Adı geçen soruşturmalar onlarca kişiyi kapsıyor. Siviller ve askerler içinde Alevilerin oranı yüzde 10'u, bilemediniz 20'yi geçmez. Tahminlerimizi sözde savunucuların açıklamalarına dayandırıyoruz. Saldıray Berk'in Alevi kimliğini belki sadece aile çevresi biliyordu. General rütbesinde sanık ve şüpheliler arasında Berk dışındakiler, o kaba tasnif içinde 'Sünni' diyeceğimiz insanlar. Yalnızca üst rütbedekilere bakınca bile bu tezin doğru olmadığı anlaşılıyor.
Orduda ve yargıda Alevilerin mevcudiyeti normalin ötesinde gereklilik. Halkın bütün renklerinin aynı oranda kurumlarda temsil edilmesi demokrasinin güzelliği. Hatta rekabetçi yapı içinde işini daha iyi yapan yükselecek. Ama Alevi kimliğinden dolayı kimse mağdur edilemeyeceği gibi avantaj da sağlanamaz. 'Bir avantaj elden kaçıyor' minvalindeki beyanatlar kulaklara kar suyu kaçırıyor. Hükümetin hedef alması için yüksek yargıda Alevi ağırlığının önce bulunması lazım. "Yüksek yargıdaki Alevileri koruyalım" yaklaşımı, kendi karşıtını üretmeye müsait çıkışlar. "Diyorduk da inandıramıyorduk, işte itiraf ediyorlar" fırsatçılarına gün doğar. Kamu görevlilerinin, kimlikler üzerinden tartışma konusu yapılması en fazla onları rahatsız eder. CHP'li Ateş gibilerin ucuz siyasetine en başta Alevi örgütleri tavır koymalı, tepki göstermeli. Türkiye'yi kurtarıcılardan, Alevileri de sözde müdafilerden kurtarmaktan başka çaremiz yok.
BÜLENT KORUCU
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy11941 = 'b.korucu' + '@';
addy11941 = addy11941 + 'zaman' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';
var addy_text11941 = 'b.korucu' + '@' + 'zaman' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';
( '' );
11941 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
Zaman - 16 Mart 2010, Salı