Hacı Bektaş Veli Dergâhı Postnişinleri Safa Ulusoy ve Veliyettin Ulusoy, “Zahiri tok, Batını aç olanların, gözü gönlü dünyalıkta, eli ayağı ikilikte olur” başlıklı ortak yazılı bir açıklama yaptı.
Son zamanlarda Yol’dan gayri her şeyin konuşulur olduğunu belirten Safa Ulusoy ve Veliyettin Ulusoy, “Özünü dara çekmeyi bilmeyen, bir karar ve ikrarda durmayanlar kendilerini Yol’dan ulu görüyorlar. İkrarımız Hak Muhammed Ali Yolu’nadır. Tam da bu nedenle önüne gelenin Hünkâr Hacı Bektaş Veli Dergâhı adına yaptığı açıklama veya beyanların hiçbir hükmü ve geçerliliği yoktur. Yol’dan gayrı konuşulanlara, yapılan tartışmalara zerre kadar dâhil olmayız” dedi.
Hacı Bektaş Veli Dergâhı Postnişinleri Safa Ulusoy ve Veliyettin Ulusoy imzalı açıklamanın tamamı şöyle:
Zahiri tok batını aç, gönlü gözü dünyalık bilmeyiz,
Hizmet için ayağa kalkarız, kin, kibir, ikilik bilmeyiz,
Hakk’tan yana tarafız, O’ndan gayrı taraf bilmeyiz
Ebu Turap’ tır Pirimiz, turablıktan gayrı makam bilmeyiz.
“HAK MUHAMMET ALİ YOLU, SÜRENİNDİR, CEM KURANINDIR”
Fatma Ana’nın ciğerparesi, Muhammed Ali’nin çeşm-i çerağı, batın âleminin şahı Hüseyin’in yolundan gidenler bir can için mihnet çekmezler. Zahiri tok batını aç; gönlü gözü dünyalıkta, eli ayağı ikilikte olanlar ise ne bu yolun yolcuları ne de mürşitleri olabilirler. Hak Muhammed Ali Yolu; sürenindir, cem kuranındır, dem gönlünü bulandırmayanlarındır, Hak nefesi bir karar ve ikrarda duranlarındır. Bir karar ve ikrarda durulmayınca, insan yolunda şaşar ve bin bir müşküle düşer.
“YOLUMUZUN BÜTÜN DESTURLARI KIRKLAR MECLİSİ’NDE MEVCUTTUR”
Hakikatin binasını her dem yeniden kurma ve insan-ı kâmil olma üzerine kurulu olan Yolumuzun bütün destur ve düsturları Kırklar Meclisi’nde mevcuttur. Yolumuzda, Vücud-u vücud olan erenlerin kurmuş oldukları Kırklar Cemi ve bu anda Vahdet-i Vücuda erişen Kırklar Meclisi’nden gayrı bir meclis bilmeyiz. Hakikat üzerine kurulu olmayan bir kâinatın temeli çürük, insan-ı kâmilsiz bir âlem ise cesettir. Bu nedenle kurulan cemlerin ve sürülen demlerin temel gayesi hakkın ve hakikatin binasını kurmaktır. Başka bir ifade ile zaman ve mekân feshedilir, geçersiz kılınır ve bir aşkınlık hali olarak başlangıçtaki saf, bozulmamış ve kusursuz âna vasıl olunur. Bu an kusursuzdur, hiçbir şey bozulmamıştır ve bu anda hiçbir şey olmaz, eskimez, yıpranmaz ve ölmez.
Yolumuzda en ulu makam, makamsızlık makamıdır. Bunun yolu turap olmaktan geçer. Makamsızlık makamı, her makamda bulunma ve aynı zamanda hiçbir makamda bulunmama halidir. Bu haller, hakîkatin kâmil insanlardan tecellisi gönüllerde ayan olur ve burada tayin edici ve karar veren Yol’dur. Beşeriyetin hiçbir hükmü, Yolun tecelliyât ile sahibini tayin etme kararı üzerine değildir.
Hakikat şehrinde, mana bağında, muhabbetin saflığı ile gönülleri birleyenlerin hali Ulu Pir’e ayandır; sır bildikleri nokta-i beyandır.
“YOL’DAN GAYRİ KONUŞULANLARA, TARTIŞMALARA ZERRE KADAR DAHİL OLMAYIZ”
Son zamanlarda Yol’dan gayri her şey konuşulur oldu. Özünü dara çekmeyi bilmeyen, bir karar ve ikrarda durmayanlar kendilerini Yol’dan ulu görüyorlar. İkrarımız Hak Muhammed Ali Yolu’nadır. Tam da bu nedenle önüne gelenin Hünkâr Hacı Bektaş Veli Dergâhı adına yaptığı açıklama veya beyanların hiçbir hükmü ve geçerliliği yoktur. Yol’dan gayrı konuşulanlara, yapılan tartışmalara zerre kadar dâhil olmayız.”
PİRHA /İSTANBUL