AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye'de Alevilerin Zorunlu Din Dersi Uygulamasından Şikayetleriyle İlgili Bir Soru Önergesini Yanıtladı.
AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye'de Sünnilerle Alevilerin aynı din dersini almamaları konusunda verdiği kararın gereğini yerine getirmesini beklediklerini bildirdi.
Olli Rehn, Avrupa Parlamentosu Üyesi Frank Vanhecke'nin "Türkiye'de Alevi azınlığın konumu" başlıklı yazılı soru önergesini yanıtladı. Vanhecke önergesinde, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'yle ilgili son İlerleme Raporu'nda, Türkiye'deki dini özgürlükler ve AİHM kararlarının yerine getirilmesi konusunu ele aldığını hatırlattı. AİHM'in, Türkiye'de "nüfusun yaklaşık yüzde 15'ini oluşturan" Alevi çocukları dahil tüm çocukların Sünni ağırlıklı zorunlu din eğitimi almalarını eleştirdiğini kaydeden Vanhecke, Alman Die Presse gazetesinden alıntılara da yer vererek "Bu mahkumiyete karşın Türk eğitim bakanlığı eğitim sisteminde temel bir değişikliği planlamamaktadır. Savunmasında eğitim sisteminin birliğiyle ilgili olarak, uluslar arası hukuk kapsamındaki çekincesine başvurmaktadır. Ayrıca Türkiye okul kitaplarının içeriklerinin değişmiş bulunduğunu vurgulamaktadır" dedi.
Frank Vanhecke, önergesinde, "Komisyon bu çelişkiden haberdar mıdır? Komisyon, ortada bulunan AİHM hükümleriyle uyumu sağlamak için Türkiye'nin hangi adımları atmaya ihtiyacı bulunduğunu düşünmektedir. Komisyon Türkiye'nin sunduğu yasal kanıtlar konusunda ne düşünmektedir? Türkiye'nin mahkeme kararlarıyla uyumu sağlamak üzere yerine getirdiği değişiklikler yeterli midir?" sorularını yöneltti.
-REHN HASAN VE EYLEM ZENGİN DAVASINI ANIMSATTI-
Olli Rehn ise, önergeye yanıtında, Komisyon'un hazırladığı Türkiye 2007 İlerleme Raporu'nda soru önergesinde dile getirilen konuların geniş şekilde ele alındığını belirtti. Rehn, "Komisyon, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 9 Ekim 2007'de Hasan ve Eylem Zengin-Türkiye davasında verdiği hükmü, kesinleşir kesinleşmez uygulanmasını beklemektedir" dedi.
-AİHM KARARI NEYDİ?-
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine yapılan itiraza ilişkin bir başvuruda Türkiye'yi haksız bulmuştu. Dava, Alevi inancını benimseyen Hasan Zengin adlı vatandaş tarafından 2004'te yılında açılmıştı.
Zengin, Türkiye'deki mahkemelere yaptığı başvuruda, yedinci sınıftaki kızının, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden muaf olmasını talep etmiş, ancak sonuç alamamıştı. Türkiye'de verilen zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin, laiklik ilkesine aykırı olduğunu savunan Hasan Zengin, derslerde öğretilen Sünni İslam eğitiminin tarafsız olmadığı görüşünü dile getirmişti. Hasan Zengin, daha sonra AİHM'ye yaptığı başvuruda, "Türkiye'nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili 9. maddesini ve eğitim hakkıyla ilgili 1. protokolün 2. maddesini ihlal ettiğini" iddia etmişti.
AİHM davada Türkiye'yi haksız buldu, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin 1. ek protokolün 2. maddesini ihlal ettiğine hükmetti ve Türkiye'nin Hasan Zengin'e mahkeme masrafı olarak 3 bin 726 euro ödemesini kararlaştırdı.
Din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitaplarının, "tarafsız", "eleştirisel" ve "çoğulcu anlamda" konulara bakıp, bakmadığını inceleyen AİHM, gerekçeli kararında ders programlarında en büyük önceliğin, diğer felsefe ve dinlere oranla İslam'a verildiğini vurguladı.
Ders programlarında öğrencilerin Sureleri ezberlemesinin istendiği, günlük ibadetin resimli bir biçimde okutulduğu ve bunlardan öğrencilerin yazılıya girdikleri ifade edildi. Ders kitaplarının, dinleri sadece genel anlamda anlatmaktan ziyade, özellikle İslam inancının temel kurallarını öğrettiği kaydedildi.
AİHM'nin gerekçeli kararında, "din öğretim programının, ebeveynin inançlarına saygı göstermemesinin, insan hakları ihlali oluşturduğu" da savunuldu.
Milli Eğitim Bakanlığı ise ders kitaplarında gerekli değişikliklerin yapıldığını, din kültürü bağlamında Aleviliğe ilişkin bilgilere yer verildiğini belirtiyor.
(ANKA) - 29 Aralık 2007