Turan Eser, Löning’e ’ayrımcılığı’ anlattı
Avrupa ve Türkiye Alevi STK’larının içerisinde, uzun yıllardır alevilik mücadelesinde yer alan ve Gazete YOL yazarlarından Turan Eser, Alevi hakları ve talepleri konusunda, Alman Dışişleri Bakanlığı’nda İnsan Hakları Politikası ve İnsani Yardım Sorumlusu olan Markus Löning ile görüştü.
Türkiye’de çeşitli Sivil toplum kuruluşları, inanç toplukları temsilcileri ile Türkiye’nin İnsan hakları konusundaki durumunu değerlendirmeye çalışan, Alman Dışişleri Bakanlığı’nda İnsan Hakları Politikası ve İnsani Yardım Sorumlusu Markus Löning, çeşitli alevi kurum ve temsilcileri ile de bir görüşme yaptı.
Markus Löning’in Türkiye ziyareti, AB katılım müzakereleri çerçevesinde insan hakları alanında Türkiye’nin güncel durumu üzerine bilgi edinmeyi ve gelişmeleri analiz etmeyi amaçladığı bu gezisinde, alevi STK’ları içerisinde uzun süre görev yapan ve Gazete YOL yazarlarından Turan Eser’i dinleyerek, Alevi sorunları konusunda bilgi aldı.
Löning ile görüşen Turan Eser, ”Türkiye’nin Avrupa Birliğine katılım sürecinde, AKP hükümetinin samimiyetten uzak, insan hakları politikasına sahip olduğunu, din ve vicdan özgürlüğü konusundaki tutumunun ise sorunlu olduğunu” anlattı.
Turan Eser, ”AKP’nin Alevi Çalıştaylarındaki tutumunun ve hedefinin sanıldığının aksine, demokratik değil, Aleviliği devletleştirme projesi olduğunu, devletin resmi inancı olan sünnilik içinde eritilmesinin hedeflediğine” dikkat çekti.
”AKP hükümetinin Alevi ayrımcılığından yana tutumunun ise referandum sürecinde daha net şekilde açığa çıktığını” anlatan Eser, Löning’in ”insan haklarının AB’nin çekirdeği olduğu” ifadesine destek vererek, “Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinde, insan hakları alanında sıfır toleransı değil, sıfır not alan bir AKP gerçeğine sahip olduğunu” Löning’a anlattı.
AKP hükümetinin AİHM’nin zorunlu din derslerine ilişkin verdiği kararın hiçe sayıldığı bir dönemde, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun Alevilik derslerini Alman okullarında kendilerin verebiliyor olmasına dikkat çekti. Diyanet gibi bir dinci kurum üzerinde siyasetin vesayet altına alındığını, inanç özgürlüğü ve eşitlik ilkesinin her gün ve sürekli ihlal edildiği bir ülke haline geldiğini anlatan Eser, AB katılım sürecinin, Türkiye’de demokratikleşmeye katkı sunması gerektiğini ve AB ülkelerinin de demokrasi ve insan hakları standartlarını yükseltmesinin zorunluluğuna işaret etti.
Alevilere yönelik ayrımcılığın giderek arttığını anlatan Eser, Markus Löning’e kapsamlı bir dosyanın iletileceği sözünü vererek, görüşme için teşekkür etti.
Vedat KARA/Gazete YOL - 04 Kasım 2010