PSAKD: Dersimliler tarikatlara karşı direnme birikimine sahiptir

PSAKD Genel Merkezi, Dersim isminin yasaklanmasına ilişkin açıklama yaparak “Hukuksal açıdan bu karar bir skandaldır. Dersim'e ve Dersim halkına dönük baskı, asimilasyon ve yok etme politikalarından derhal vazgeçilsin” çağrısında bulundu. Pir Sultan Abdal

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi (PSAKD), Dersim Kültür ve Tarih Vakfı’nın kuruluşunun reddedilmesine ilişkin açıklama yaptı.

PSAKD Genel Merkezi, ‘Dersim’ isminin resmiyette kabul görmemesini “Alevilere dönük baskı, asimilasyon ve yok etme politikalarının bir yansımasıdır” sözleriyle eleştirdi. “Dersim ismi Dersim halkının yüreklerine kazınmıştır, yasaklarla bu ismi kaldıramazsanız” denilen yazıda şu ifadelere yer verildi:

“Dersim Kültür ve Tarih Vakfı Girişimi’nin vakıf senedinin tescili amacıyla yaptığı başvuru mahkeme tarafından ‘Dersim isminin resmi olarak kabul edilmediği’ gerekçesiyle reddedildi.

Dersim kültürünün ve tarihinin araştırılıp arşivlenmesi ise “bölücülük” olarak değerlendirildi. Amacı Dersim’le ilgili kültürel ve tarihi bir arşiv oluşturmak ve bu arşivi gelecek kuşaklara aktarmak olan ‘Dersim Kültür ve Tarih Vakfı’nın kuruluşunun reddedilmesi kökü yüzlerce yıl öncesine uzanan Alevilere dönük baskı, asimilasyon ve yok etme politikalarının bir yansımasıdır. Şu anda hali hazırda Dersim ismi birçok yerde resmi olarak da kullanılmaktadır. Ayrıca en üst düzeydeki devlet yetkilileri de Dersim ismini defalarca kullanmışlardır. Dersim halkı Dersim’e sonradan bir harekatın ismi olarak verilen ‘Tunceli’ ismini asla kabul etmemiştir. Kadim bir Alevi-Kızılbaş toprağı olan bu bölgenin ismi yüzlerce yıldır Dersim olarak kabul edilmiştir.”

“DERSİMLİLER DİRENME BİRİKİMİNE SAHİPTİRLER”

Dersim’deki cemaat yapılanmaları da PSAKD’nin gündeminde yer aldı. Dersim’de iktidar desteğiyle tarikatların örgütlendiğine işaret eden PSAKD, şu açıklamayı yaptı:

“Bugüne kadar bu tür çağdışı yapılara geçit vermeyen Dersim halkının bu direnişini kırmak için çeşitli projeler gündeme getiriliyor. Vâkıf, dernek, okul, yurt vs. adı altında faaliyet gösteren tarikatlar diğer yandan Dersim’de başta üniversite olmak üzere bütün devlet kurumlarında örgütlü olarak faaliyet gösteriyorlar. Dersim halkı içinden devşirdikleri işbirlikçiler ve hainler aracılığıyla Dersim’i siyasal, kültürel ve inançsal olarak dönüştürüp asimile etmeye çalışıyorlar. Dersim’de etkisini maalesef artırdığı görülen İslamcı ve Şiacı söylemler sistematik olarak Dersim’in özgün ve otantik Alevi inancının ve kültürünün özünü çarpıtıp dilini bozuyorlar. Dersim halkı bu tür baskı ve asimilasyon projelerine direnme noktasında yeterince tarihsel, kültürel, siyasal ve inançsal birikime sahiptir. Dersim halkı tarih boyunca maruz kaldığı tüm katliamlara ve zulümlere karşı diz çökmemiş; inancını ve kültürünü bugüne kadar yaşatmayı başarmıştır.”

“DERSİM’İ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Yapılan açıklamada bölge halkı tarafından kutsal kabul edilen Dersim doğasının da sistematik olarak tahrip edildiğine vurgu yapıldı. “Dersim’in nehirleri, ormanları, dağları yok ediliyor” denilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Munzur’daki yapılaşma çalışmaları, Dersim’in çeşitli yerlerindeki maden projeleri, turizm yapılaşmaları, avcılık faaliyetleri bu yok etme çalışmalarının son örnekleridir. Dersim halkı Dersim’i parça parça bölerek yok etmeyi amaçlayan bu projelere de direnmeye devam etmektedir. Sonuç olarak Dersim’in ismini yasaklayabilirsiniz ama yüreklerden silemezseniz. Bu isim yüzlerce yıldır Dersim halkının inancına, bilincine, tarihine ve kültürüne kazınmıştır. Dersim’in adını, inancını, kültürünü, doğasını bugüne kadar savunduk, bundan sonra da savunmaya devam edeceğiz.”

PİRHA/ANKARA

Alevi Kurumlarından Haberleri

Osmanlı’dan bu yana en büyük Alevi kırımının adı; Dersim 38!
Avusturya devleti 'Aleviliği' tanıdı !
Bir 'Alevi Dede'si düşünün...
Müslüm Doğan'ın Aleviler içindeki karşılığı Çin'de devrilen bir çuval pirinç kadardır!
Alevi kadınlar mutfaktan çıkıp devrim yaptı