PSAKD : "Ayaklar" analarını da alıp 1 Mayıs'ta alanlara gelecektir

PSAKD : “Ayaklar” analarını da alıp 1 Mayıs’ta alanlara gelecektir. BASINA VE KAMUOYUNA“Ayaklar” analarını da alıp 1 Mayıs’ta...

PSAKD : “Ayaklar” analarını da alıp 1 Mayıs’ta alanlara gelecektir.

BASINA VE KAMUOYUNA

“Ayaklar” analarını da alıp 1 Mayıs’ta alanlara gelecektir.

Hiçbir vicdani, ahlaki kural tanımayan küreselleşmenin hizmetkârlığını, ABD’nin Ilımlı Islam projesinin Ortadoğu’daki taşeronluğunu üstlenen AKP iktidarı, baskıcı karakterini ve emek düşmanlığını, 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması ve 1 Mayıs’ın tatil edilmesine ilişkin toplumsal taleplere gösterdiği tepki ile bir kez daha gösterdi. Sosyal güvenlik, genel sağlık sigortası gibi düzenlemelerle sosyal devlet anlayışını tahrip eden, eğitim ve sağlık gibi en temel insani hakların kullanımını serbest piyasanın insafına terkeden iktidar, ezilenlerin yükselen taleplerini bastırabilmek için otoriter yöntemlere başvuruyor ve otoriter yüzünü de “kalkınma” gibi masum sözcüklerin arkasına sığınarak meşrulaştırmaya çalışıyor.

Başbakan Erdoğan’ın 1 Mayıs’ın tatil edilmesine ilişkin talebi ekonomik gerekçelerle doğru bulmadığını açıklaması tam anlamıyla sermayeye tapındığını ve emekçilere düşman olduğunu göstermektedir. Bu tavır, AKP’nin özgürlükler konusundaki samimiyetsiz davranışının da kanıtıdır. AKP’nin zihniyetine göre, özgürlükler sadece türbanlılar ve sermaye içindir. Parası olmadığı için sağlık, eğitim, sosyal güvenlik hizmetlerinden faydalanamayacak olanlar, özelleştirmelerden dolayı mağdur olanlar, işçiler, köylüler, ezilenler ise kendisinin deyimiyle “ayaktır”, dolayısıyla özgürlükleri yoktur. Bir üreticiye verdiği tepkide görüldüğü gibi onlar “analarını da alıp gitmelidir.”

Erdoğan, “Bir günün maliyeti bu ülkeye 2 katrilyondur. Hem kalkınmadan bahsedeceksiniz hem tatil isteyeceksiniz” demektedir. Dünyanın pek çok ülkesinde –ki buna gelişmiş ülkeler de dahildir- 1 Mayıs resmi tatildir ve işçi bayramı olarak kutlanmaktadır. Sermaye sevici Erdoğan, bize göre 1 günlük tatilin ülkeye faturasını değil, yandaşlarına, uluslararası sermaye çevrelerine peşkeş çektiği kamu olanaklarının, iktidarı dönemindeki talanın hesabını yapmalıdır. Küreselleşmenin imamı Erdoğan bilmelidir ki, Türkiye kalkınamıyorsa bunun sorumlusu işçiler değil, ülkemizin kaynaklarının vahşi bir saldırganlıkla yağmalanmasıdır. 1 Mayıs için bir günün maliyetini yapan Başbakan’ın Ramazan ayındaki işgücü kayıbınında maliyetini yapması da gerekir. Kamu kurumlarının, belediyelerin iktidarların teşviki ile ramazan ayı boyunca gayri resmi tatil uyguladığı koşullarda işçilerin, emekçilerin tatil talebini iş gücü kaybı ile izah etmeye kalmak samimiyetsizliktir.   

1 Mayıs’ta, varoşlardan, fabrikalardan, okullardan alanlara doğru yürüyüşe geçen “ayaklar” alanları dolduracak, otoriter muhafazakârlığı inşa etmeye çalışan Erdoğan’a ve onun temsil ettiği zihniyete karşı güçlü bir haykırış içinde olacaktır. “Ayaklar” analarını da alıp 1 Mayıs’ta alanlara gelecektir, günü geldiğinde de hiçbir değer tanımayan neoliberal politikaların uygulayıcısı gerici ve karanlık zihniyetli iktidarı alaşağı edecektir.

25 Nisan 2008
Av. Fevzi Gümüş
PSAKD Genel Başkanı

Alevi Kurumlarından Haberleri

Osmanlı’dan bu yana en büyük Alevi kırımının adı; Dersim 38!
Avusturya devleti 'Aleviliği' tanıdı !
Bir 'Alevi Dede'si düşünün...
Müslüm Doğan'ın Aleviler içindeki karşılığı Çin'de devrilen bir çuval pirinç kadardır!
Alevi kadınlar mutfaktan çıkıp devrim yaptı