Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Av. Fevzi Gümüş, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in TBMM'nde Dersim Katliamı ile ilgili yaptığı konuşma üzerine yazılı bir açıklama yaptı. “Alevilere yönelik bilinçaltı kini ortaya çıktı” denilen açıklamayı aktarıyoruz:
"CHP’li Onur Öymen’e cevap
“Alevilere yönelik bilinçaltı kini ortaya çıktı”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in, Alevilerin yürek yaralarından birini oluşturan Dersim katliamını onaylayan tutumunu kınıyoruz. Dersim 38, Alevilerin ve vicdan sahibi yurttaşların hafızalarında, yüreklerinde bir yara, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde de bir utanç olarak yerini almıştır. Öymen’in sözleri, Alevilere yönelik bilinçaltında kalan kini de ortaya çıkardığı için oldukça önemlidir.
Ne olmuştu, ne yaşanmıştı, Dersim 38’de... Öymen’in, konuşmasıyla onayladığı Dersim 38 neydi, hatırlatmakta yarar var. Hatırlatalım ki, belki yüzleşmekten korkan çevrelerin yüzü birazcık kızarsın.
Aralık 1935’de Tunceli Kanunu çıkarılarak Dersim’in adı Tunceli olarak değiştirilir. Ocak 1936’da Elazığ merkezli bölge valiliği kurulur, başına Koçgiri şahini Abdullah Alpdoğan atanır. Tunceli yasak bölge ilan edilir, giriş çıkışlar özel izne tabi tutulur. Osmanlıdan bu yana yok saymaya ve asimilasyona maruz kalan dersimli Seyit Rıza önderliğinde, insanlığına ve aleviliğine bir kez daha sahip çıkarak onurlu bir mücadele verir. Mustafa Kemal'in manevi kızı Sabiha Gökçe’nin de pilotlardan biri olduğu uçaklar yöreye bombalar yağdırır. "Elazığ'da bekleyen beyaz donlu 6,000 Doğulu, Pertek'teki Singeç köprüsünün açılışına giden Mustafa Kemal'den Seyit Rıza'nın hayatını bağışlanmasını istemesin diye" her türlü hukuk ilkesini çiğneyerek, tatil günü, gece demeden, otomobil farlarının ışığı altında isyancıların davasını alelacele sonuçlandırılarak, Seyit Rıza ve altı arkadaşının idam hükmü 15 Kasım 1937'de Elazığ Buğday Meydanı'nda infaz edilir. Ölülerin bedenleri ise Elazığ'da dolaştırılır ve "mezarları türbe olmasın diye" yakılır. On binlerce Dersimli katledilir, on binlercesi yurdun değişik yerlerine sürgün edilir.
Bunları bir kez daha hatırlatmakta ve hatırlamada fayda var, çünkü Aleviler açısından yakın tarihin sayfaları böyle yürek yarası katliamlarla doludur. “Maraş, Çorum, Gazi, Sivas-Madımak” Bu katliamlardan sorumluluğu olan devletten Aleviler ve demokratik kamuoyu vicdanları rahatlatacak açıklamalar beklerken Sayın Öymen, “Yürek yarası Dersim’de nasıl isyanın bastırıldığını” övüne övüne anlatmıştır. Böylece de gerçek yüzünü göstermiştir.
Biz aleviler, bu ülkenin yüreği soldan yana yurttaşları ile birlikte laik, demokratik ve özgür bir ülkede yaşabilmemizin temel koşullarından birinin de bu katliamlardan dolayı devletin yüzleşmesinden geçtiğini biliyoruz. Daha 4 gün önce tarihin en görkemli gösterilerinden birisini Kadıköy meydanında gerçekleştirerek bu konuda ne kadar inatçı olduğumuzu dosta düşmana gösterdik.
Muhterem zatı kınıyoruz ve yeni açıklamalarının takipçisi olacağımızı belirtiyoruz.
Av. Fevzi Gümüş
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı"
Kaynak : Alevihaber.com - 12 Kasım 2009