ANKARA - 'Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı' Başkanı Murtaza Demir, atv-Sabah grubunun alımı için, Vakıfbank tarafından Çalık'a usulsüz kredi verildiği gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar Kurulu'nun ilgili üyeleri, Vakıfbank Genel Müdürü Bilal Karaman ve kredilerden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı hakkında soruşturma açılması ve cezalandırılması istendi. (RADİKAL / 6 Mayıs 2008)
Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusunun tam metnini aktarıyoruz:
SUÇ DUYURUSU
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na
05 05 2008
Şikâyet Eden: Murtaza DEMİR
Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı
Şüpheliler:
1. Başbakan Sn. Tayip Erdoğan Ve Bakanlar Kurulunun ilgili üyeleri
2. Vakıflar Bankası Genel Müdürü Sn. Bilal Karaman ve kredilerden sorumlu genel müdür yardımcısı.
Konu:
Kamuya ait Vakıfbank’tan, Başbakan Sn. Tayip Erdoğan’ın damadının genel müdürlük yaptığı Çalık Grubuna ait Turkuaz Grubuna usulsüz kredi verilmesini sağlamak ve usulsüz kredi vermek suretiyle “Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suç” işleyen şüpheliler hakkında soruşturma açılması ve cezalandırılmaları istemidir.
Açıklamalar:
Kamuoyunda da bilindiği gibi, ATV televizyonu ve Sabah gazetesi, 5 Aralık 2007 günü, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından 1.1 milyar dolara Çalık Grubuna ait Turkuvaz Radyo Televizyon Gazetecilik ve Yayıncılık Anonim Şirketi'ne ihale edildi.
Fondan yapılan açıklamada, 60 günlük süre dolmadan 1.1 milyar dolarlık ihale bedelinin ödendiği açıklandı ve devir teslim işlemleri tamamlandı.
Bu arada, hiçbir özel bankanın anılan gruba kredi vermeye yanaşmamasına karşın bir kamu bankası olan Vakıfbank'tan yapılan açıklamada, söz konusu şirkete, finansman desteği sağlandığı belirtildi.
Açıklamada, finansmanın, 1,1 milyar dolarlık alış bedelinin % 34'lük kısmına karşılık geldiği vurgulandı.
Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. (Vakıfbank), 6219 sayılı özel kanunla kurulmuş bir kamu bankasıdır. Vakıfbank’ın sermayesinin % 43'ü Vakıflar Genel Müdürlüğü nezdindeki mazbut vakıflara aittir.
Mevcut mevzuat çerçevesinde kurulmuş ve faaliyetini sürdürmekte olan Vakfımız, yasa gereği Vakıflar genel müdürlüğüne her yıl maddi faaliyetleri oranında akçalı katkıda bulunmaktadır. Vakıflar Genel Müdürü, Vakıfbank’ın Yönetim Kurulu Başkanıdır. Vakıfbank ise, Vakıflar Genel Müdürlüğünün bir iştirakidir. Dolayısıyla, Vakıfbank’ın bankacılık da dâhil olmak üzere her türlü faaliyeti Vakfımızı doğrudan ve yakından ilgilendirmekte ve Vakfımızın tüzel kişiliğini Vakıfbank konusunda müdahil kılmaktadır.
Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla;
25.04.2008 tarihli Referans Gazetesinin “Müdür de, kredi de Vakıfbank'tan” başlığıyla verdiği bu mide bulandırıcı durum, ulusal gazetelerimiz ve medyamızda özetle şu biçimde yer almıştır:
“Çalık Grubu, Atv-Sabah için Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na ödediği 1.1 milyar doların 374 milyon dolarını temin ettiği Vakıfbank'tan, bir ay önce de grubun bankası olan Çalık Yatırım Bankası'nın genel müdürünü transfer etti. 21 Haziran 2006'da Vakıfbank'ta genel müdür yardımcılığına atanan, 28 Şubat 2007'de ise bu görevinden istifa eden Önder Halisdemir Mart sonunda Çalıkbank genel müdürlüğüne getirildi. Çalık Grubu, Atv-Sabah için ödediği 1.1 milyar doların 750 milyon dolarını Vakıfbank ve Halkbank'tan kredi olarak temin etmişti. Vakıfbank, Çalık Grubu'na 1.1 milyar dolarlık ihale bedelinin yüzde 34'ünü proje finansmanı olarak sağladığını açıklamıştı.
Vakıfbank yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, tüm kredilendirme işlemlerinin, kredilendirilen işletmenin veya projenin geri ödeme kapasitesi ve firmanın kredibilitesinin değerlendirildiği, bankanın kaynakları göz önüne alınarak, kredinin kârlılığı ve verimliliğinin yanında teminat durumu da dikkate alınarak gerçekleştirildiği bildirilmişti.”
Oysa kamuoyunda sürdürülen tartışmalarda; bu kredilendirme işlemlerinin, kredilendirilen şirketin geri ödeme kapasitesine uygun olmadığı, bu şirketin kredibilitesi ve bankanın kaynakları birlikte değerlendirildiğinde kredinin kârlılığı ve verimliliğinin bulunmadığı, uygun teminat alınmadığı belirtilmektedir.
Özetle:
Bu “kredi” hikâyesine nereden bakarsanız bakın, ilişkiler ve olup bitenler şüphelerle doludur. Bu kredi işlemi, önceki yıllarda önceki siyasilerin kamu malını eşe-dosta peşkeş çekmesinden farksız görünmektedir. Kamu adına kamu malının yönetiminde görev yapanlar, “kör parmağım gözüne” dercesine gözü kara davranmışlardır. Bu nedenle, kamuoyu ve basınımızda yoğun olarak yer alan kamu-siyaset-özel sektör ilişkileriyle ilgili iddiaların kamu adına soruşturulmasına ihtiyaç doğmuştur. Düşünüldüğünde bu kredilendirmenin, Sn. Demirel’in cumhurbaşkanlığı döneminde kardeş Şevket ve yeğen Yahya Demirel’e verilen kredi usulsüzlüğüyle benzerlikler arz etmektedir.
Değerli gazeteci Uğur Dündar, 16.11.2005 tarihli Hürriyet Gazetesindeki köşe yazısında bu kredi hikâyesini şöyle belgelemektedir: “Şevket Demirel’in günlüğündeki ifadelerden, 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de Şevket Demirel ile oğlu Murat Demirel'in iş ilişkilerinde etkin rol aldığı görülüyor. Şevket Demirel’in Ali Balkaner ile birlikte yapılacak konut projesinde Egebank'ın kaynaklarının kullanılması planı ve o dönem Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel’in işin hayata geçmesi için Balkaner'i Köşk'e çağırarak görüşeceğini söylediği yer alıyor. TMSF avukatları Nihal Gürsel ile Sami Türker tarafından 26 Ekim 2005'te Şevket Demirel’in günlüğü ile birlikte verilen dilekçede, 'Bankanın (Egebank) hakim ortakları arasında yer alan Şevket Demirel Holdinğ'in içinin bizzat kendileri tarafından soyulduğunun ifade edildiği anlaşılmaktadır' denildi.”
Yukarıda arz ettiğimiz gibi konumuz ve ortak malımız olan, içinde tüyü bitmedik yetimin hakkı bulunan Vakıfbank’tan kredi verilmesi meselesi siyasi erk kullanılarak eşe-dosta pekiş çekildiği kanısını ve şüphesini uyandırmaktadır. Bu nedenle de konunun, kamu adına mutlaka soruşturulması gerektiği inancındayız.
Şöyle ki, Berat Albayrak isimli genç bir yurttaşımız, bu yaşında Çalık Grubuna genel müdür olduktan hemen sonra başbakana damat olmuş, kamu ihaleleri “kazanmış”, önce, kredi aldığı bankanın genel müdür yardımcısını grubuna transfer etmiş, daha sonra da Vakıfbank’ın da içinde olduğu kamu bankalarından 750 milyon dolar kredi almıştır.
Satın alınan Atv-Sabah grubu da, satın alma karşılığında ödenen maddi bedel de kamunundur. Ancak bu grup şimdi, başbakanımızın damadı Berat Albayrak’ın hem ortağı ve hem de genel müdürü olduğu Çalık Grubunundur. Kamunun malına kamunun parasıyla sahip olunmuştur. Böyle bir kredilendirme ilişkisi, hukuk devleti normlarında asla kabul edilmemelidir. çekildiği kanısını ve şüphesini uyandırmaktadır. Bunun, kamu adına mutlaka soruşturulması gerektiği inancındayız.
Bu uygulama biçimi, 5247 sayılı Türk Ceza Yasası’nın İkinci Kitap, Dördüncü Kısım, Birinci Bölümünde, 247 ve devamı maddelerinde düzenlenen “Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar” kapsamındadır.
Şüpheliler bu eylemleriyle;
- Görevleri nedeniyle kendilerine emanet edilmiş varlıkları koruma ve gözetme yükümlülüğünü ihlal etmişlerdir.
- Görevlerinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle yarar sağlamışlardır.
- Denetim görevlerini ihmal etmişlerdir.
- Görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle kamunun zararına neden olmuşlardır.
Sonuç ve İstem :
Açıklanan nedenlerle; şüpheliler hakkında soruşturma açılıp, haklarında kamu davası açılarak cezalandırılmalarının sağlanmasını saygı ile dilerim. 05.05.2008
Murtaza DEMİR
Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür
Ve Eğitim Vakıf Başkanı
Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı
GMK Bulvarı Onur İş Hanı 12/176
Tel: (031) 4196360-61
e-mail:
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy78569 = 'pirvakfi' + '@';
addy78569 = addy78569 + 'yahoo' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';
var addy_text78569 = 'pirvakfi' + '@' + 'yahoo' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';
( '' );
78569 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->