Postallar üretilmesin!

Postallar üretilmesin!İsmail Cem Özkan Postallar ilk defa Romalı askerler kullanmışlardır. Uzun yolları aşıp ülkelerine ganimet toplayan...

Postallar üretilmesin!

İsmail Cem Özkan
 
Postallar ilk defa Romalı askerler kullanmışlardır. Uzun yolları aşıp ülkelerine ganimet toplayan Romalı asker o güne kadar kullanılan sandaletlerin yerine daha dayanıklı ilkel bir postal geliştirmiştir. Bu sayede uzun yolları katlederken askerlerinde ayakları savaşmak için korunmuş oluyordu.
 
Bugün kullanılan postallar ne zaman üretilmiştir, bilemiyorum, fakat postalın ayak bastığı yerde ot bitmez olmuş. Postal ölüm anlamına gelmiş. Askerin geldiğini ayakların çıkardığı sert ses ile anlaşılır olmuş. Bugün dahi resmi törenlerde asker olağan gücü ile yere basarak en yüksek sesi çıkarmaya çalışır. Yunan askerlerinin resmi günlerde yaptığı gösteriye bir bakın, ayağını olduğu kadar yukarıya kaldırıyor ve birden ayağını yere vuruyor. Hazır ola geçen askerin ayaklarını yani postallarını birbirine vururken çıkardığı sesi duymuşsunuzdur. Postal bir farklılığı simgeler olmuş. Postallar sivil ile askerin ayrımını getirmiştir. Postal giyen ölür ve öldürür, çünkü onun mesleği artık odur!

Birinci Dünya Savaşı bizim için yokluk ve yenilgi tarihidir. Genel kötüye gidiş önlenememiş ve bir cihan devletinin de sonu gelmiştir. Kötüye gidiş sırasında askerimiz bırakın postal bulmayı, çarık bile bulamadıklarını, ayaklara keçe sardıklarını o döneme ait fotoğraflara bakarken fark ediyoruz.
 
Ordu ülkenin geleceğini korumakla görevlidir, eğer her hangi bir saldırı söz konusu olduğunda kollama görevini kendisinde hak olarak görür. Bu konuda yaslar bile düzenlenmiştir. Ülkenin geleceğini kollama görevi olduğuna göre, her türlü kriz ortamında yönetime el koyarak ülkenin geleceğini belirleme hakkını kendisinde görür. Ordu düşünce yapısını eğitim aldığı kurumdan alır. O düşünce yapısı ulus devletin ütopyasına uygundur. Ülke homojen olmak zorundadır, ayrılıklar ülkenin huzurunu bozar, o yüzden ayrı olana karşı her zaman tepkilidir ve düzeltilmesi gereken şey olarak görür. Gerekirse zor kullanır, çünkü asker zor kullanmayı öğrenmiştir. Zor ile toplum şartlandırılır ve o şartlandırmanın her birey tarafından kabul görmesini bekler. Kabul etmeyenlere her türlü eziyeti doğal görür.
 
Orduda emir komuta zinciri vardır ve ordumuz evrensel kurallara bağlıdır. Uluslar üstü görevlere karşı sorumluluk sahibidir. Bağlı olduğu birlik amacına yönelik yapılanmış ve eğitim sistemi ona göre düzenlenmiştir. O amaca yönelik ülke içinde ordu dışında başka örgütlenmelere siyasi irade dışında yer verebilmiştir. Bir çok NATO ülkesinde çıkan örgütlenmeler bu konuda geniş bilgi vermektedir. Bizde Kontrgerilla olarak bilinen bu özel birlikler ülkenin günlük siyasi gelişmelerine yön verebilmektedir. 12 Eylül oluşum süreci toplumsal olaylardaki rolleri henüz resmi olarak kanıtlanamamasına rağmen, yazarların çalışmasında konu olmuştur. Kamuoyu ve darbe için gerekli koşullar yaratarak ülke geleceğine müdahil olmuşlardır. Bu müdahil sırasında insanlar öldürülmüştür. İşkenceden geçirilmiştir. Değişik eziyet yapılmıştır. Geçmiş bu gelişmelere şahittir.
 
12 Eylül yaşatılan kaos ortamın bir anda bitmesine yol açarken, başka bir süreci başlatmıştır. Bugünkü siyasi ve ekonomik kriz o günkü müdahalenin yol açtığı kanal ile oluşmuştur. 12 Eylül solun üzerinden panzer, sağın üzerinden postalın geçtiği bir süreçtir. Homojen toplum için atılmış en cüretkar siyasi tercihtir. Okulda okuduklarını gerçek sananlar, yaşam içindeki gerçekler ile yüzleşirken eski alışkanlıklarını devam ettirmişlerdir. Bu adı konmamış savaşın bilançosu çok ağırdır.
 
Ülkemiz içinde oluşan her türlü değişim yurtdışının etkisi ile olmuştur, iç dinamiklerin etkisi dış dinamiklerin etkisi yanında hep zayıf kalmıştır.
 
12 Eylül gibi darbelerin bir daha olmaması isteniyorsa, o 12 Eylül süreci her yönü ile ortaya çıkarılmalıdır. 12 Mart darbesi ile başlayan süreç içinde yer alan tüm postal sahiplerinin rolleri tarih önünde yeniden gün ışığına çıkarılmalıdır. CIA başkanın "bizim çocuklar" dediği kimlerdir? Gün yüzüne çıkarılmalıdır! 12 Eylül'den bugüne kadar gelen süreçte yaşananlar gün ışığı altında yeniden değerlendirilmelidir.

Postalların biçimleri yurtdışında belirlenmiş ve bütün dünyada kabul görmüştür. Postala biçim verenler geleceğe de hükmetmeye devam etmekteler. O yüzden postalların üretimi durdurulmalıdır!

İsmail Cem Özkan
Alevihaber.com - 11 Eylül 2008

Makale Haberleri

Ölümsüz bir analiz olarak: Büfeci İslamı - Ufuk Güldemir
Ali mi Aleviliği, Alevilik mi Ali'yi yarattı?
Şebnem Korur FİNCANCI yazdı: Aralık 78
Alevi düşmanlığı yapan Rabia Mine'ye PSAKD yöneticisinden cevap
Din ortaklığının kitle kontrol silahı : Korku