Sivas’ta Madımak Oteli’nde 2 Temmuz 1993 yılında ikisi otel çalışanı 35 insanı yakarak öldürmekten idama, ardından da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Ahmet Turan Kılıç’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla affedilmesine yönelik tepkiler sürüyor.
“SİVAS KATLİAMI RÊYA HEQ ALEVİ İNANCINDA OLANLARA BİR GÖZ DAĞIYDI”
Şeyh Çoban Ocağı pirlerinden Pir Zeynel Kete, “Sivas’ta yaşanan bir katliamdı” diyerek, katliam sanığının affedilmesine tepki gösterdi.
Kete, “Bu topraklarda binlerce yıldır rıza toplumu şeklinde yaşamış, ya da bu yaşamı benimsemiş binlerce yıllık değerler, kültür yok edildi. İktidara bulaşmamış bir kültürün canlı taşıyıcıları, kök hücreleri yok edildi. Sivas Katliamı ile bağlama, söz, klam, deyiş, resim, sanat, edebiyat yok edildi. Özellikle Sivas ve çevre illerde yaşayan Rêya Heq Alevi inancında olanlara ve süreklerine bir göz dağıydı. Bölge de tarihten beri farklılıklar bir arada, ikrar ve rızalık ilişkisi içerisinde var oldular. Tekrar böyle bir yaşamın arzulanması, isteği yoğundu. Bunun önüne geçildi” dedi.
Sivas’ta yaşanan katliamın kendiliğinden ortaya çıkmadığını, planlı, programlı ve aktörleri belli bir çalışma olduğuna dikkat çeken Kete, “Halkları karşı karşıya getiren, barış, hoşgörü ve kardeşliğe ket vuran bir durum söz konusu. Bu büyük bir suçtur. Benzer olayların bir daha olmaması için, bir an önce katliama sebep olanlar bulunmalıydı. Toplumsal vicdan esas alınarak bir adalet tesis edilmeliydi” dedi.
“ALEVİLER KARŞITLIK SİYASETİNİ GÖRMELİ VE DERİNLİKLİ DÜŞÜNMELİ”
Cumhurbaşkanın yetkilerini kullanarak Ahmet Turan Kılıç’ı affetmesinin birlik, beraberlik ve adalet içinde yaşama arzusuna ket vurduğunu ve toplumsal vicdanı yaraladığını vurgulayan Kete, şunları ifade etti:
“Karşıtlık üzerinden bir siyaset anlayışı yine gündemleşmistir. Aleviler bunu görmeli. Alevilerin, “Alevî- Sünni, ilerici- gerici’ karşıtlığı üzerinden siyaset yapmaları, cumhuriyetin 1924 Anayasasını esas alan, tekçi mantığını bilince çıkarmaması sürekli katliam eşiğinde yaşamalarına yol açmıştır ve bu tehlike devam etmektedir. İktidar ve muktedirler karşıtlık oluşturarak kendilerini var ederler, güçlenirler, sürekli gündem değiştirirler. Bundan dolayı Aleviler siyaset yapacakları kurumları, siyaset dilini, Alevî siyasallığını, Rıza toplumunu kurmalarını esas alıp almadıklarına bakmalı, Alevileri nereye götürdüğü ile ilgili derinlikli düşünmeli.”
“İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA ZAMAN AŞIMI, AF OLMAZ”
Cumhurbaşkanı’nın almış olduğu kararın toplumsal vicdanda karşılık bulmadığına ve insanlığa karşı işlenen suçların zaman aşımına uğramayacağını ifade eden Kete, “Bu kararla Alevilere yönelik ciddi bir tehlike söz konusudur. Alevîlerin dağınık duruşu, iktidara bulaşma hevesleri, inancı çeşitli kurumların arka bahçesi hâline getirmeleri, Alevilerin geleceğini cemevlerinin elektrik ve su parasına kurban etmeleri, ahlaki ve politik duruştan uzaklaşmaları, “Yol cümleden uludur’ düsturunu esas almamaları, yolu arsıza, nursuza, pirsize, hırsıza uğratmaları, yasa koyucuların, uygulayıcıların, etki ve yetki sahibi olanların elini güçlendirmiştir” dedi.
PİRHA/ADANA