1913 yılında doğdu. Fransız felsefeci, yorumbilimci, göstergebilimci, yazın eleştirmeni ve kuramcısı.
1930’lu yıllarda Fransa’da aldığı felsefe eğitimi süresince daha çok felsefe tarihine, özellikle Eski Yunan filozoflarına odaklandı. Kant ile Hegel’in Fransa’da en etkili iki filozof olduğu bu dönemde, II. Dünya Savaşı patlak vermeden hemen önce Gabriel Marcel ile karşılaştı ve onun büyük etkisi altında kaldı.
II. Dünya Savaşı boyunca Alman savaş tutukluları kampındayken düşünsel gelişiminde derin izleri olacak Husserl, Heidegger ve Jaspers’in yapıtlarını okudu. 1945 yılında savaşın sona ermesiyle birlikte ülkesine dönerek Karl Jaspers ile Gabriel Marcel üzerine çeşitli çalışmalar yaptı. Bu çalışmaların yanında Husserl’in ünlü yapıtı İdeen’i Fransızca’ya çevirerek açıklayıcı çıkmalar ve açımlamalarla birlikte yayımladı. 1950 yılında, büyük ölçüde etkilendiği Husserl’in”eidetik” yönteminin ışığı altında ilk büyük yapıtı olarak gösterilen Le Volontaire et i’involonlaire’i (İstençlilik ile İstençsizlik) yazdı. Söz konusu yöntem, varolan bütün deneysel bilgileri ya da varsayımları askıya (“ayraç içine”) alarak istencin, istenç görüngüsünün kendisini kavramaya odaklanan titizlikle yürütülen bir kavramsal çözümlemeden oluşmaktaydı. Ricoeur’ün uyguladığı Husserl’in “eidetik” yöntemi özü gereği hem aşkın hem de kötülüğü “ayraç içine alma”yı gerektirdiğinden, bir başka yapıtı Finitude et culpbilite (Sorumluluk ile Suçluluk, 1960) “Yanılabilir İnsan” başlıklı ilk cildinde “Kötülük nasıl olanaklıdır?” sorusuyla ilgilenirken, “Kötülüğün Simgeselliği” başlığını taşıyan ikinci cildinde kötülüğün insanlarca nasıl dışavurulup nasıl betimlendiği sorusuna odaklandı. 1960’lı yıllardan 1990’lı yıllara gelinene değin çalıştığı ana felsefe çizgisi yorumbilgisine yöneltti.