Kendisini takip ettiğinden şüphelendiği aracın polise ait olduğunu ortaya çıkartan Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, dinci basının kapatma davasından çekilmesi için kendisine baskı yaptığını söyledi
ANKARA - İki aydır benzer araçlarla takip edildiğini açıklayan Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, kendisini izleyen polis aracından kuşkulanmasını “Bu şüphe, yolsuzluk soruşturmasını bitirdi” şeklinde yansıtan dinci gazetelere tepki gösterdi. Paksüt, “Çekilmem için baskı yapılıyor” dedi.
AKP’ye açılan kapatma davası nedeniyle bütün gözlerin çevrildiği Anayasa Mahkemesi’nin Başkanvekili Osman Paksüt dün eşi Ferda Paksüt ile tatil için yurtdışına gitmeden önce Radikal’in sorularını yanıtladı. Paksüt, AKP’ye yakın gazetelerde ‘Paksüt’ün takip şüphesi yolsuzluk soruşturmasını bitirdi’ şeklindeki haberlere sert tepki göstererek şunları söyledi: “Saldırıları normal karşılıyorum. Daha önce de benzer haberler yapıldı. Haberler maksatlı. Maksatlı çevrelerde saldırı normaldir, ilk defa olmuyor. Yaklaşık bir ay önce Marmara Üniversitesi’nde bir konferansta laiklikle ilgili bir sempozyumun açlışı konuşmasını yaptım. Konferansta hiç söylemediğim şeyleri, ‘Paksüt söyledi’ diye haberler yaptılar. Ve ‘davadan çekilsin’ denildi. Güncel konularla ilgili hiçbir şey söylemedim, söylemem de. Diğer konferansçıların laiklikle ilgili söylediği lafları ben söylemişim gibi yazdılar. Kapatma davasında sonra yapılan bir konferanstı ve bununla ilgili Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştum.”
Paksüt, Anaysa Mahkemesi’nin işleyişi ve üyeler arasındaki hiyerarşi konusunda da değerlendirmelerde bulundu. Mahkemede kimsenin, başkalarının amiri, müdürü pozisyonunda olmadığını kaydeden Paksüt şöyle devam etti: “Bu mahkemede kimse kimsenin amiri, memuru pozisyonunda değildir. Bu konuda bir sıkıntı var. Buna başkan veya başkanvekili dahil. Burdaki başkan ve başkanvekili bir büyükelçi veya bir vali gibi diğer insanları yönetmek için devlet tarafından atanan birisi değildir. Kendi aralarında kendilerini temsil etmeleri için üyelerin seçtiği birisidir. Osman Paksüt olarak kimse hakkında yorum yapma durumunda değilim. Herkes ayrı bir mahkeme çünkü bununla ilgili bir sıkıntı var içeride.”
Takip tartışmalarının artık kapanmasını da isteyen Paksüt, şöyle devam etti: “Devletin değerli kurumlarının zarar görmesini istemiyorum. Dolayısıyla olayın kapanmasını istiyorum. Konuyla ilgili olarak devletin yetkilileri ilgileniyor, konuyla ilgili olarak rapor vereceklerini bildirdiler. Tartışmalardan sıkıldığımız için yurtdışına gidiyor değiliz. Ülkenin çok değişik yerlerinden ‘geçmiş’ olsun diye arıyorlar.”
Paksüt, Marmara Üniversitesi’nde düzenlenen bir toplantıda laikliğin içeriden ve dışarıdan aşındırılmaya çalışıldığını söylemişti. Bunun üzerine AKP yanlısı gazeteler, sendikalar ve bazı sivil toplum örgütleri Paksüt’ün önünde laiklikle ilgili iki dava (Türban değişikliği ve AKP kapatma davası) bulunduğuna dikkat çekerek, ‘Tarafsızlık ilkesini ihlal etti. Oyunu belli etti. O iki davanın oylamasına katılmasın’ şeklinde haber ve yorumlar yapmıştı.
Bu arada Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Paksüt’ün aracının takip edildiği yönündeki iddiaları üzerine soruşturma başlattı. Soruşturma, Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nda görevli Savcı Vahdet Polatkan tarafından yürütülecek.
Öte yandan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in, olayın yaşandığı gün Paksüt’ü arayarak “geçmiş olsun” dediğini bildirdi.
MESUT HASAN BENLİ
RADİKAL - 17 Mayıs 2008