Bakırköy Öğretmenevi’ne giden Sabahat Yüksel, bir garsonun tavrı karşısında şaşkına döndü.
Garson, müzik yayını verildiği sırada ezan okununca kimseye sormadan TV’yi kapatarak, "Siz ezanın ne olduğunu biliyor musunuz?" diye sorunca tartışma çıktı.
Ankara Ağır Ceza Mahkemesi eski başkanlarından Şerafettin Yüksel’in eşi Sebahat Yüksel, öğretmen kardeşi Fethi Özdemir ve kız kardeşi Nebahat Özdemir ile önceki gün MEB Bakırköy Başöğretmen Öğretmenevi’ne gitti. Öğretmenevinin kafeteryasına arkadaşları ve kardeşleriyle sık sık bir şeyler içmeye gittiğini belirten Sebahat Yüksel, olayı şöyle anlattı:
"Kardeşim öğretmen olduğu için oraya gidiyoruz. Son gidişimizde TV’de hoş bir Karadeniz türküsü vardı. Biz de Sinoplu olduğumuz için keyifle bu türküyü dinliyorduk. Birden garson gelip hızla TV’yi kapattı. ’Ne yapıyorsun?’ diye sordum. ’Ezan okunuyor’ dedi. Ben de neden sormadan kapattığını söyleyince kabalaştı ve ’Siz ezanın ne olduğunu bilmiyor musunuz? Canım istedi de kapattım’ gibi şeyler söyledi. Çok küstahça bir davranıştı. Zaten bize sorsaydı, ben de sesini kısardım. Biz de inançlı insanlarız. Benim de ezana büyük saygım vardır. Ancak devletin öğretmenevinde kimse keyfine göre davranamaz."
Öğretmenevinin Müdürü Mustafa Coşar da böyle bir olayın yaşandığını doğruladı. Çok üzüldüğünü dile getiren Coşar, "Durum bana intikal ettirildiğinde o çocuğu kenara çektim ve ’Burası senin evin değil, keyfi davranamazsın. Hareketlerine dikkat et’ dedim. Kulağını çektim’ diye konuştu.
Esma ÇAKIR/İSTANBUL
HÜRRİYET - 24 Ocak 2008 Perşembe