İstanbul Tabip Odası yönetimini ele geçirmek için iktidar olanakları kullanılıyor
Son iki yıldır İstanbul Tabip Odası Başkanlığı'nı yürüten Prof. Dr. Özdemir Aktan hükümetin, toplumsal muhalefet yürüten "Demokratik Katılım Grubu"nun sesini kesmeye çalıştığını söylüyor.
Yarın İstanbul Tabip Odası seçimleri var. AKP Hükümeti bütün meslek odalarına ve STK'lere yaptığını İstanbul Tabip Odası'nda da uygulamaya çalışıyor. Yani odanın yönetimini ele geçirmek için kolları sıvamış. Bunlara karşı "Demokratik Katılım Grubu" ve bir de MHP eğilimli hekimler grubu yarışıyor. Son iki yıldır İstanbul Tabip Odası Başkanlığı'nı yürüten Prof. Dr. Özdemir Aktan 'la konuşuyoruz. Özdemir Hoca "Demokratik Katılım Grubu" nun önderi. Son gelişmeleri şöyle anlatıyor:
"Benim de içinde bulunduğum Demokratik Katılım Grubu aynı yapıyla seçimlere giriyor. Bu grup zaten odanın şimdiki yönetiminde. İstanbul Tabip Odası her zaman çok önemli oldu. Çünkü Tabip Odası'na kayıtlı hekim sayısı 30 bin 400. İstanbul'de neredeyse 35 bin dolayında hekim var. Türkiye'deki toplam hekim sayısının 105 bin olduğunu düşünürsek bu hekimlerin üçte biri İstanbul'da."
Son dönemlerde toplumsal muhalefetin de öncülüğünü TTB ve İstanbul Tabip Odası'nın yaptığına dikkat çeken Özdemir Hoca, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Bizim oda ayrıca İstanbul'daki öbür sağlık meslek odalarıyla bir koordinasyon yürütüyor. Onu daha da büyüterek bir İstanbul meslek odaları koordinasyonu ortaya çıkıyor. Böylece kitle daha da genişliyor. Bunlara DİSK, KESK gibi sendikaları da ekleyip Emek Platformu oluşturunca gerçekten büyük bir grup ortaya çıkıyor. Hal böyle olunca her seçimde İstanbul Tabip Odası'nın sesini kesmek için girişimler yapılıyor. Bu durum en fazla geçen İstanbul Tabip Odası seçiminde doruğa çıktı. Geçen seçimde gruplara AKP destekli Hekim Hakları Platformu adı altında bir grup eklendi. Bir de daha çok MHP eğilimli Milliyetçi Hekimler Derneği vardı. Yarın da aynı listeler seçimlere girecek."
'Afişlerimiz indiriliyor'
Hekim Hakları Platformu'nun iktidarın tüm olanaklarından yararlandığını belirten Aktan şunları söylüyor: "İl Sağlık Müdürlüğü'nün olanaklarını kullanıyor. Başhekimlerin hepsi Sağlık Bakanlığı tarafından atandığı için bunlardan yararlanıyor. Ayrıca AKP İl Örgütü de buraya bariz bir destek veriyor."
İyi de bir siyasi partinin, hele de iktidar olanaklarını kullanarak bir meslek odasının seçimine müdahale etmesi yasadışı değil mi? Aktan bu sorumu şöyle yanıtlıyor: "Tabii ki yasadışı bir iş. Örneğin hastanelerin afişlenmesi oradaki başhekimler tarafından görevlilere yaptırılıyor. Bizim afişlerimiz indiriliyor. Onlarınki asılıyor. Bizim hekimlerle toplantı yapmamıza izin verilmiyor. Ama onlar seçim amaçlı toplantılar yapabiliyorlar. Bunların hepsi geçen seçimde daha canhıraş bir biçimde yapıldı. Ama bu durum seçimde ters tepti."
AKP'nin genelde yüksekokul mezunlarından çok yüksek oy alamadığını ifade eden Aktan, İstanbul Tabip Odası seçiminde de aynı durumun söz konusu olduğuna işaret ederek diyor ki: "AKP'nin aldığı oy oranını yüksekokul mezunlarına döndürdüğünüz zaman oyları yüzde 15 gibi bir oranda kalıyor. Buna hekimler de dahil. Odanın geçen seçiminde hekimler AKP'nin yaptıklarına isyan ettiler ve bizim grup en yüksek oy oranına ulaştı. Bu da bize hekimlerin odalarına sahip çıktıklarını gösterdi. "
LEYLA TAVŞANOĞLU / Cumhuriyet - 18.04.2008