O Barış istedi, Savcı 3 yıl hapsini

Bülent Ersoy hakkında 3 yıl hapis istendi Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır, Bülent Ersoy hakkında, jüri üyesi olduğu...

Bülent Ersoy hakkında 3 yıl hapis istendi

Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır, Bülent Ersoy hakkında, jüri üyesi olduğu bir televizyon programında yaptığı konuşmada "halkı askerlikten soğutma" suçunu işlediği iddiasıyla dava açtı. Ersoy, 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak

ANKARA - Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır, Bülent Ersoy hakkında, jüri üyesi olduğu Popstar Alaturka programında yaptığı konuşmada "halkı askerlikten soğutma" suçunu işlediği iddiasıyla dava açtı. Türk halkının askerliğe ve askere büyük değer verdiği belirtilen iddianamede “Her Türk asker doğar özdeyişinin atasözü haline geldiği ifade edildi. Ersoy, 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.

Ersoy’un kullandığı sözler nedeniyle 10 vatandaş Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Ersoy’un ifadesini alan Savcı Çakır dava açılmasına karar verdi.

Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi’ne açılan davanın iddianamesinde savcı Çakır, Türk halkının askerliğe ve askere verdiği değerin ülkemizde çeşitli atasözleri ile dile getirildiğini belirtti. Savcı Çakır, iddianamesinde “Türk Milletinin Askerliğe verdiği önem ve değer nedeniyle, vicdanında ‘Asker ocağı’ ile ‘Peygamber ocağı’ eş düzeyde tutulmuştur. Asker uğurlamalarının, törenlerle ve coşkuyla Yurdun her yöresinde yapılıyor olması da, örf ve adet olarak, toplum tarafından benimsenmiş bir olgu olarak varlığını sürdürmektedir. Bu nedenledir ki; Askerliğin eksiksiz tamamlanması, ‘Şehitlik’ ve ‘Gazilik’ kavramlarına verilen ulviyet ve kutsiyet;kişiye ve ailesine toplumsal bir değer kazandırmaktadır. ‘Her Türk Asker Doğar’ özdeyişi de; bu ulvi duyguları ifade eden ‘Atasözü’ olarak halk tarafından benimsenmiştir" dedi.

'Ersoy Mirasını Mehmetçik Vakfı'na bağışlamadı'

Savcı Çakır, iddianamesinde, Ersoy’un sözlerinin ‘çağrı’ ve ‘propaganda’ amaçlı olduğuna dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi:

“Sarf ettiği sözleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde; hassasiyet taşıyan bu tür değerlendirmenin, eğlence içerikli bir programda sarfedilmesiyle, konuşmanın zamanlaması yönünden, teröre karşı Türk Silahlı kuvvetlerinin yabancı bir ülke topraklarında başlattığı sınır ötesi harekatın, gerek diplomatik, gerekse mevsim itibarıyla ağır kış şartlarında savaşın getirdiği zorluklar ve ülkesi için savaşan Mehmetçiğin ve ailelerinin içinde bulunduğu zor durum ve Türk Milletinin hassasiyetinin en zirvede bulunduğu bir anda yapılmasıyla; ‘...Ailelerin çocuklarını askere göndermemeleri... Ölen askerlerin anlamsız bir savaş nedeniyle öldükleri...Bu koşullarda askerlik yapmanın gereksiz ve mantıksız olduğu...’ şeklinde anlaşılacak çağrı ve propaganda niteliğinde bulunduğu; nitekim Avrupa’da yayın yapan bölücü örgüt denetimindeki ‘Roj’ isimli Tv’nin ertesi gün yaptığı yayınlarda, şüphelinin sarfettiği sözleri ve göstermiş olduğu tavır övülerek, yaptığı konuşmalar gün boyu verilmek suretiyle, halka yönelik olarak ‘...Çocuklarınızı askere göndermeyin’ tarzında kışkırtıcı yayınlar yaptığı; bölücü siyaset peşinde olan bir kısım zevatın bu sözleri kullanarak, anlamsız bu savaş sebebiyle halkın çocuklarını askere göndermemeleri yönünde çağrıların tekrarlandığı görüldü."

Ersoy’un sözleri düşünce özgürlüğüne uygun değil

Ersoy’un kullandığı sözlerin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 25. ve 26.ncı maddelerinde açıklanan düşünce açıklama ve eleştiri yapma hürriyeti kapsamına girmediğini de vurgulayan Savcı Çakır, Ersoy’un Irak da savaşan Mehmetçiğin moralini bozacak bir üslupla konuştuğuna da dikkat çekerek şunları belirtti:

Mevcut konuşmanın yapıldığı anda, T.C.Devleti Ordusunun Irak topraklarına girerek savaşın sürdüğü bir ortamda, asker ailelerinin tedirginliği, görev yapan Mehmetçiğin moral değerleri ve halkın hassasiyeti yönünden ister istemez şüphelinin yapmış olduğu konuşmaların tüm dünyaya aynı anda yayınlanması sebebiyle; etkileme gücünün ve sanatçı kişiliğinden ötürü de tesirinin olacağı muhakkaktır. Konuşmaların eleştiri ve düşünce açıklama boyutunun ötesine geçerek, suç kastının açıkça ortaya konulduğu; pişmanlık duymadığı, bilinçli olarak sarf edildiğinin şüphelinin sonradan medyaya verdiği demeçlerden de anlaşıldığı; anılan nedenlere bağlı olarak şüphelinin mevcut eylemi; yayın yoluyla halkı, askerlik hizmetinden soğutacak etkinlikte teşvik, telkin ve propagandadan ibaret görülmesiyla sevk maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur."

Ersoy, Türk Ceza Kanunu’nun 318. maddesinin 1-2. maddesine aykırı davrandığı iddiasıyla Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak. Davanın ilk duruşmasının 18 Haziran olduğu öğrenildi.

Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır "halkı askerlikten soğutma" iddiasıyla Ersoy’un üç yıla kadar hapsini istedi. (anka)

RADİKAL - 27 Mayıs 2008

İLGİLİ HABERLER :  

Bülent Ersoy bir tabuyu daha mı yıkıyor?

Güncel Haberleri

Kendi kaleminden: Rabia Mine kimdir?
‘Bizim Yunus’ genelgesine tepki
Önlü: Dersim’in doğası talan edilirken itiraz edilmesin istiyorlar!
Diyanet: 'Kadın-erkek el ele olmasın'
Seyahat yasağı mağdurları isyan ediyor