Belgesel çekimi için Kayseri Kalesi’ne Bizans bayrakları asan bir çekim ekibinin başına gelenler, 86 yıl önce yaşanan bir olayı anımsattı.
Bektaşiler, 1922’de kadın düşkünü bir şeyhin öyküsünün anlatıldığı "Nur Baba" filminin İstanbul Eyüp’teki setini "Bektaşilik aleyhine film çekiyorlar" diye basmış, aktör Vahram Papazyan’ı kovalamışlardı. Korkan aktör ikna edilemeyince, rolü rejisör oynamıştı.
ANATOLIA adlı belgesel için Kayseri kalesine Bizans bayrakları asan çekim ekibinin, bir grup "hassas" Kayserili’nin hışmına uğraması, önceki gün gazetelerin en ilgi çekici haberlerinden biriydi. Habere göre, "Biz Müslümanız, haçlı bayrağının kalede ne işi var?" diyen vatandaşlar, Ulubatlı Hasan duygularıyla, Bizans bayrağını indirmek için kaleye tırmanmaya kalkmıştı. Ekibin, çekimi yarım bırakarak bayrakları toplayıp bölgeden ayrılmasıyla, "Kahpe Bizans"a karşı duyulan öfke biraz dinmişti. 1922’de çevrilen "Nur Baba" filminin seti de benzer, hatta biraz daha korkutan olaylara sahne olmuştu.
Yakup Kadri’nin "Nur Baba" adlı eseri, önce bir gazetede tefrika edilmiş, ardından kitabı basılmıştı. Olaylar bir Bektaşi tekkesi etrafında dönüyordu. Nur Baba adlı şeyh, para canlısı ve kadın düşkünüydü. Tekkeye şeyh olabilmek için önce şeyhin karısı ile evlenmiş, sonra Ziba adlı bir zengin kadınla ilişki kurmuş, ardından da onun yeğeniyle birlikte olmuştu.
Stüdyoya baskın
1922’de Kemal Film, kitap olarak basılan "Nur Baba"yı film yapmak için hazırlıklara başladı. Filmin yönetmeni Muhsin Ertuğrul’du. Hazırlıkların ardından Eyüp’teki stüdyoda "motor" denildi. Filmde Nur Baba rolünü Emin Beliğ Belli oynayacaktı. Yardımcı erkek oyuncu rolünde de Rusya’da devlet sanatçısı olan Vahram Papazyan’dı. Bundan sonra yaşananları Rakım Çalapala, 1 Ağustos 1944’te Yıldız Dergisi’nde şöyle anlatıyor: "Dekorlar hazırlanmış, roller dağıtılmış, çalışmalara başlanmıştı. Stüdyoda bir gürültü, patırtı koptu. Bir alay Bektaşi dervişi stüdyoya baskın yapmıştı. ’Bektaşilik aleyhine film çeviriyorlar’ diye artistlerin üzerine bir yürüyüş yürüdüler, dekorların üzerine bir saldırış saldırdılar ki demeyin gitsin... Herkes çil yavrusu gibi bir tarafa dağıldı."
Sevimli Rus derviş
Baskında en çok korkanın "zavallı Papazyan" olduğunu anlatan Çalapala, stüdyodan dışarı fırlayan Rus sanatçının korku dolu anlarını şöyle aktarıyordu:
"Koşa koşa kaçmaya başladı. Korkusundan, arkasına bile bakmıyordu. Unkapanı’na kadar soluk soluğa geldi. Yolda bu güzel kıyafetli, sevimli yüzlü Bektaşi babasına selam veren verene idi. Kimse onun makyajla sokağa fırlamış, stüdyo baskınından kaçan bir artist olduğunu fark etmemişti. Bir faytona atlayıp evine kaçtı."
Muhsin Ertuğrul oynadı
Bektaşi baskınının ertesi günü zabıta, stüdyoyu koruma altına aldı. Ancak aktör Vahram Papazyan’ı rolü oynaması için kimse ikna edemedi. Bunun üzerine rejisör Muhsin Ertuğrul, rolü kendisi oynamak zorunda kaldı. 1922’de tamamlanan film, o yıl tepkilerden çekinilerek piyasaya çıkarılmadı. 1923’te ismi değiştirilerek "Boğaziçi Esrarı" adıyla gösterildi. Halkın büyük ilgisini çekti. Bir yıl önce filmi oynatmaktan kaçınan sinemacılar, şirkete teklif üstüne teklif yaptılar.
HÜRRİYET - 19 Eylül 2008