AİHM’nin kararı tartışılıyor
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi, İzmir’de yaşayan Sinan Işık’ın, nüfus cüzdanına “İslam” yerine “Alevi” yazılmasına izin verilmemesi üzerine 2005 yılında yaptığı şikâyete ilişkin davayı, Türkiye aleyhinde sonuçlandırdı.
Nüfus cüzdanının din hanesine “İslam” yerine “Alevi” yazılmasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne ilişkin 9. maddesinin ihlali olduğu kararına varan AİHM kararına Başbakan Tayyip Erdoğan’dan da olumlu yanıt geldi. Erdoğan “Nüfus cüzdanlarında dinle ilgili bir sütun olup olmaması çok şey değiştirmez, anormal bir karar değil. Din hanesi çok önemli değil” dedi. Peki Yunanistan’da 10 yıl öncesinde “Din elden gidiyor” tartışmalarına neden olan din hanesinin nüfus kâğıdından kaldırılması Türkiye’de nasıl karşılanacak? AİHM’nin kararını geç alınmış demokratik bir adım olarak niteleyenlerle, toplumsal gerginlik yaratacağını düşünenler karşı karşıya... İşte farklı görüşler...
‘Kimin ne olduğunu devlet belirleyemez’
Star Gazetesi Başyazarı MEHMET ALTAN: AİHM’nin kararı yerinde. Türkiye’de sorun hâlâ din, ırk ve mezhep üzerinden gidiyor. Sebebi Türkiye’nin devlet üstünden modernleştirilmek istenen bir ülke olması. Kimin ne olduğunu devlet belirlemeye kalktı. Dinin, ırkın, mezhebin devlet tarafından belirlenmesi aslında bizi nasıl çökerttiğinin de ispatıdır. Türkiye’de Kürtler, Aleviler, mağdurlar, başörtülüler, vicdani retçiler, düşman yaratmadan sorunu temel hak ve özgürlükler üzerinden çözebilirler. Vatandaşlık hukukunun geçerli olduğu bir ülkede nüfus kâğıdından din hanesinin kaldırılması bir tartışma yaratmaz. Gerçek bir vatandaş-devlet ilişkisine geçmek sıkıntı yaratıyorsa, kesiver
kuyruğunu gitsin.
'Din hanesi zenginlik kesinlikle kalmalı’
Zaman Gazetesi Yazarı, Sosyolog ALİ BULAÇ: TÜRKİYE’de yaşayan 72 milyon insan kendilerini dinleriyle, mezhepleriyle, etnik kimlikleriyle ifade edebilirler. Bunu nüfus cüzdanlarında da beyan etme hakları vardır. Bu insanları birbirinden ayırmaz, Türkiye’deki zenginliği gösterir. Nüfus cüzdanımda Müslüman, Türk, Kürt olarak ifade edilmemin ne mahzuru var? “Bütün kimlikler kendilerini ifade edebilsin, farklılıklar zenginlik olarak kabul edilsin” diyoruz. Son derece sakıncalı. Din hanesi kesinlikle korunmalı, kaldırılmamalıdır. Arzu edenler etnik kimliklerini, mezheplerini de ifade edebilmelidir. Müslüman yazarken, mezhep kısmı eklenip Alevi, Sünni ya da Hanefi yazılabilir. Veya Kürt, Alevi şeklinde de eklemeler yapılabilir. Kaldırılırsa yeniden başa dönmüş oluruz. Bir aile istemiyorsa dinini yazdırmasın, peki isteyenlere neden “Dinini yazmasınlar diyorlar?” Ben de bu sorumun cevabını istiyorum.
‘Din hanesi insan haklarına aykırı’
Alevi Vakfı Federasyonu Başkanı DOĞAN BERMEK: AİHM’nin verdiği kararı çok doğru buluyorum. Nüfus kâğıtları üzerinde din hanesinin bulunması toplum içerisinde gerilimi körükleyecek bir durumdur. Din konusunun sorgulanmaması gerek. Çocuğumun doğduğu gün gidip “Hıristiyan ya da Müslüman” diye yazdırıyorum. Çocuk, olgunluk çağına gelene kadar dinini bilmez. Aileler din ve mezhep konusunda yönlendirmeye çalışır ama dini ve mezhebi seçmek bir insanın hakkıdır. Böyle bir maddenin nüfus kâğıtlarında olması, “Dininiz ne?” sorusunun sorulması insan haklarına aykırıdır. Ben Müslüman mı, Hıristiyan mı diye karşımdaki kişinin nüfus kâğıdına mı bakıyorum? Nasıl bir adamdır ona bakıyorum. Eskiden durum daha da kötüydü, bir de mezhep bölümü vardı. Sadece din yetmiyordu, mezhep yazılıyordu. Yavaş yavaş değişecek bunlar da.
‘Bu kararla büyük bir yanlış ortadan kalkıyor’
Türkiye İnsan Hakları Vakfı Bşk. YAVUZ ÖNEN: KİMSEYİ kendi inancını belirtmeye zorlayamayız. Din hanesinin bulunması herkesi İslam kategorisine sokan bir anlayış. Mezheplerin ağırlığını hissettiren bir anlayışın kaldırılmış olmasından mutluluk duyuyorum. Din hanesinin kaldırılması uygulamasının da bir an önce başlamasını umuyorum. Bu kararın Türkiye’de uygulanabileceğini düşünüyorum. Din hanesi nüfus kâğıtlarından rahatlıkla kaldırılabilir.
‘Müslüman yazılmayacak da ne yazacak’
Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. SÜLEYMAN ATEŞ: ORADA Müslüman yazılmayacak da ne yazılacak? Türkiye yüzde 90’ı Müslüman bir ülke. Din hanesi nüfus kâğıtlarımızda kalsa ne olur? Alevi insan da Müslüman’dır, “Ben Müslüman değilim” mi demek istiyor? Alevi yazılamaz nüfus kâğıdına çünkü o Müslümanlık, Hıristiyanlık, Musevilik gibi bir din değildir, Alevilik sadece bir mezheptir. Bu da nüfus kâğıdına yazılamaz. O zaman “Alevi” yazdırsın, öbürü kalkar “Sünni” yazdırır, biri gider “Şafii” der, diğeri “Hanefi” yazdırsın. Bu olacak iş mi? Bu bölücülüktür. 72 milyon insanı çeşitli mezheplere bölmek demektir nüfustan din hanesinin kaldırılması veya bir mezhep adının yazılması.
GÜLİN YILDIRIMKAYA
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy63945 = 'gulinyildirimkaya' + '@';
addy63945 = addy63945 + 'haberturk' + '.' + 'com';
var addy_text63945 = 'gulinyildirimkaya' + '@' + 'haberturk' + '.' + 'com';
( '' );
63945 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
HABERTÜRK - 04.02.2010