Aradan 15 yıl geçmesine rağmen Sivas Katliamı’nın acısı pek çok insanın kalbinde hala. Sivas unutulmadı kuşkusuz, unutulmayacak da. Ancak Madımak otelinin içerisindeki 35 insanla birlikte yakıldığı bu topraklarda yaşayan bizler, ilericiler, aydınlar ve sanatçılar üzerimize düşenin ne kadarını yaptık?
İçindeki 35 insanla birlikte Madımak otelini gerici bir güruhun yaktığı doğru. Zaman içerisinde bu gerici güruhu kimlerin kışkırttığı da açığa çıktı. Devletin, polisin ve ordunun gerekli önlemleri almadıkları başından beri biliniyor. Katillerden göstermelik bir hesap bile sorulmadı. Bütün bunlar doğru.
Ancak sorun, yalnızca Sivas’ta 1993 yılında yaşanmış acı bir olay değildir.35 insanın gerici bir güruh tarafından yakılabildiği bir ülkede, her şey baştan aşağı değiştirilmeliydi. Ne değişti o günden bu güne?
Dinci gericilik bu topraklardan silinmeliydi… Silinebilirdi de. Eğer, dinci gericiliğin, sermayenin ve onların ağababası emperyalistlerin beslemesi olduğu gerçeği aydınlarımız, ilericilerimiz ve emekçilerimiz tarafından yeteri kadar doğru kavranabilseydi. Silinebilirdi, eğer birbirinden çok farklı yüzleri olan liberal çapulcular, yobazlar, AB’ciler ve ABD’cilerin aynı kaba pisleyip yine aynı kaptan beslendikleri daha erken fark edilebilseydi.
Hala silinebilir. Dün Sivas’ı yakanlarla bugün Tuzla’yı can pazarına çevirenlerin aynı güruh olduğunu, kültür merkezlerini yıkıp yerine alışveriş merkezleri yapan, emekçilerin bütün kazanılmış haklarını elinden alan, bu memleketi parsel parsel satanların, Madımak otelini yakanlar olduğunu işçilerimize ve emekçilerimize kavratabildiğimizde…
Memleketin yönetimini AB ve ABD’ye havale edenlerin Sivas’taki katillerle aynı olduğunu göremeyenler bu olayda ufacık da olsa bir sorumluluk taşımadıklarını nasıl iddia edebilirler ki?
Aradan 15 yıl geçti. Karanlığa karşı aydınlığı, gericiliğe karşı ilericiliği, emperyalizme karşı yurtseverliği yükseltmenin görevi sırtımızda duruyor hala.
Bunu gerçekleştirdiğimizde Tuzla’nın da, Sivas’ın da hesabını soracağız… Sonuna kadar!
Nâzım Hikmet Kültür Merkezi 2 Temmuz Etkinlikleri
“Sönmeyen Ateş Sivas”
2 / 3 / 6 Temmuz NHKM Bahçe
FORUM
2 Temmuz 19.00 NHKM / Bahçe
Katılımcılar:
Nâzım Hikmet Kültür Merkezi
Divriği Kültür Derneği
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği
Türkiye Yazarlar Sendikası
Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği
KÜLTÜR-SANAT-SEN
Dinleti: Ufuk Karakoç
Şiir dinletisi: Kemal Özer
GÖSTERİ VE ŞİİRLER
2 Temmuz 21.00 NHKM / Bahçe
Temmuz için Yaralı Semah: Kemal Özer
Şiirleriyle: Orhan Aydın, Mehmet Ulay, Recep Yener, Oğuz Tunç, Orhan Kurtuldu, Metin Coşkun Aydın Hatipoğlu, Nur Saka, Nurullah Can ve Refik Durbaş
BELGESEL FİLM GÖSTERİMİ
3 Temmuz saat 21.00 NHKM / Bahçe
SİVAS 93
Yönt.: Ali Demir
Süre: 80 dakika
PANEL
6 Temmuz Saat 17.00 NHKM / Bahçe
“İşçi Sınıfı Gerici Olabilir mi?”
Düzenleyen: Yurtsever Cephe İşçi Birliği
SERGİ
01 / 10 Temmuz 2008 NHKM / Sergi Salonu
“Sivas’ta Otuz Üç Portre”
Açılış: 2 Temmuz 2008 Çarşamba 19:30 - NHKM / Sergi Salonu
“Bu sergiden önce her 2 Temmuz da andığım acı olayı bu sefer Sivas’ta 33 Portre, resim sergisiyle anmayı düşündüm. Yaşanılan kıyım bu gün yüz yüze olduğumuz toplumsal sorunlara etkendi. Sivas’ta 33 Portre, bunu hatırlatacak ve aydınlarımız yine bize ışık tutacak.” Zeynep Serdar.
Zeynep Serdar, 2 Temmuz Sivas katliamında yaşamlarını yitiren aydınlar ve sanatçılar için (şablon baskı resim tekniği ile) yapılmış çalışmalarında, kırmızıyı, karanlığa başkaldırının ifadesi olarak seçmiştir. Her iki rengi bir arada kullandığı sergi, karanlığa karşı başkaldırının bu topraklarda karşılık geldiği anlamlara bir göstergedir.
1974 yılında Tekirdağ’da doğmuştur. 1997-98 yılında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resim-İş Bölümü, Grafik Ana Sanat dalından mezun olmuştur. Çeşitli karma sergilere katılan sanatçı halen K.N.G. Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nde resim öğretmenliğine devam etmektedir ve çalışmalarını sürdürmektedir.
Nâzım Hikmet Kültür Merkezi
0216 414 22 39
Ali Suavi Sk. (Sanatkârlar Sk.) No: 07 Kadıköy
http://www.nazimhikmetkulturmerkezi.org/