İki yıldır gitmekte olduğumuz Madımak'a gitmek için, 'Madımak müze olsun' kampanyasında geçen sene vermiş olduğumuz sözden dolayı hazırlıklara başladık. Bizim bu hazırlığımızın dışında, gençler tarafından Gençlik Platformunun kurulup, önce 6 Mayıs'taki Denizleri Anma Etkinliğini yapmaları ve 2 Temmuz 2008 Çarşamba günü de Madımak müze olsun hazırlıklarını başlatmaları duyarlı gençlerin var olduğunu gösteriyor.
Nazım'ın şu dizelerini hatırlıyoruz: 'Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.'
Dünyanın neresinde görülmüştür ki, 37 insanı yakacaksınız, daha sonra o günü "Müslümanların bayramı" olarak ilan edeceksiniz. Bu bir vahşettir. 2 Temmuz 1993 yılında olaylar olmadan önce "Müslümanlar" adına dağıtılan aynı içerikli iki veya üç değişik bildiri olayların hazırlıklarını gösteriyordu ama çok ilginçtir ki bundan ne emniyetin, ne jandarmanın, ne de MİT'in bilgileri olmuyor. O da şunu gösteriyor, el ele vererek, göz göre göre katliam yapılıyor. Katliamdan sonra zamanın cumhurbaşkanının, başbakanın, içişleri bakanının açıklamaları "bu katliamdan haberimiz var" der gibiydi. Katliamın üzerinden on beş yıl geçtiği halde katiller hala aramızda dolaşıyor. Ailelerin ve duyarlı olan insanların acıları da katlanarak çoğalıyor. Şu anda Sivas'ta Eğitim-Sen şubesinin kapısına yapıştırılan '2 Temmuz Müslümanların bayramıdır' afişi aklımıza şu soruyu getiriyor. 2 temmuz 2008'de tekrar bir katliamı düşünülüyor. 2 Temmuz 1993 yılında yapılan katliama seyirci kalan devlet buna da seyirci kalabilir. Şimdiye kadar yapılan katliamlar hiçbir zaman bizleri yıldırmamıştır. 2 Temmuz 2008'de de inadına ve müze olana kadar Madımak önündeyiz.
Gavur dediğimiz insanlar katliam yapılan alanları müze yapıyor, kendilerine Müslüman diyen yobazlar katliam gününü bayram ilan ediyor.
Hiçbir devlet yetkilisi de çıkıp bunu kınamıyor. İçimden haykırmak geliyor. Böyle bir ülkede yaşadığım için utanıyorum, utanıyorum.
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın Madımak için söylemiş olduğu şu sözler çok önemliydi. "Ben de katliamın yapıldığı otelde et yendiği için utanıyorum" demişti. Madımak'ın müze yapılması konusunda elinde büyük bir yetki vardır. Yapmıyorsa, yaptırmıyorlarsa, gücü yetmiyorsa Pir Sultan Abdal'ın şu sözlerini 'bu sofra Hızır paşa sofrasıdır, sizin haram lokmanızı bizim itlerimiz bile yemez' deyip onurlu bir şekilde istifa etmesi gerekir.
2 Temmuz 2008 Çarşamba günü Madımak müze olana kadar, bu katliamı kınayan, bu vahşeti bir insanlık suçu olarak gören tüm insanların duyarlılığını bekliyoruz. Madımak katliamını ve et yediğiniz Madımak'ı unutmadık ve unutturmayacağız…
Naci DANACI / HACIBEKTAŞ
ALEVİ HABER AJANSI - 30 Haziran 2008