Ülkemizde İslamiyet diniyle Turan Dursun’dan sonra en keskin hesaplaşmayı yaşayan saygıdeğer Aziz Nesin’i 2 Temmuz Pir Sultan Abdal etkinliklerine götüren, hiçbir güvenlik önlemi alma ihtiyacı duymayan, onlarca insanımızı aynı otele yerleştirip toplu bir katliamın yaşanmasında azami yetkisel sorumluluk bazında rolü olan Murtaza Demir şimdi Aziz Nesin’in düşmanlarının dili ve söylemleriyle Aleviler arasına nifak tohumları ekeceğini ve bunun yanına kar kalacağını sanırsa büyük yanılır.
Murtaza Demir kendisi ile ilgili kaleme aldığımız yazımıza kendi Facebook sayfasından kısa ama hem satırı sahte bir ‘mağduriyet’ ve paralelinde provokasyon kokan bir yazıyla cevap vermiş.
‘Alisizlere Yanıtımdır’ alt başlığı atarak ilk ucuz ve çapsız provokasyonunu yapmış, tribünlere ilk pası atıvermiş bizim odacı Murtaza. Anlaşılan koskoca Pir Sultan Dernekleri Genel Başkanlığı yapmış bu zavallı akıl ve vicdan fukarası zat Alevi örgütlenmesi içerisinde geçirdiği sürecten milim bir irfan almamış. Kendisinde irfan ve enginliğin gramı olmuş olsaydı, Aleviler arasında ayrıştırıcılık yapmaz, Alevileri birbirlerine karşı hedef göstermez, çevresindeki insanlara yönelik kışkırtıcı yazılar kaleme almazdı. Helede Alevileri ve Alevi örgütlerinde aktif rol oynayan isimleri hedef göstermez, doğruyada yanlışada sorumlu, yapıcı ve sorumlu yaklaşırdı. Ama ne gezer. Buna kibiri, karakteri ve misyonu el vermez!
Murtaza Demir az sorumluluk ve insani bilinç sahibi olabilseydi Sivas Madımak katliamında hayatını kaybedenlerin ruhunu incitmez, Alevi örgütlenmesini parçalayacak çıkışlarda bulunmaz, İslami – Faşist baskın anlayışın penceresinden avaz avaz Atatürk, bayrak, milli sınırlar vb gibi toplumu kışkırtacak ucuz polemik laflar etmez ve bu söylemleri kendisine kalkan edinerek kendisi gibi düşünmeyen Alevi bireylere ve çevrelere saldırmazdı.
…
Saldırdığıyla kalacağını sanıyordu ki, bu beklentisi boşa çıkınca açıklamasında aynen şu cümleyi kuruvermiş:
‘Turgut Öker’in gözaltına alınmasıyla ilgili bir sitede çıkan haberin altına yorum yazmamdan sonra başladı. Ki, bir yorum idi. Bu yorumu sayfama almadım, yayınlamadım. Münhasıran O şahsı hedef alan bir yazı-makale gibi algılayıp düğmeye basılmasını ve kişiliğimin hedef alınmasını kınıyorum.’
Hemen bu yalanını deşifre edelim, buyurun bizzat kendi yazışmalarına bakınız:
Aşağıda Ekran görüntüleriyle Murtaza Demir’in nasıl bir yalancı, iftiracı ve kaypak karaktere sahip olduğunu herkes görsün:
'Kedidir kedi' misali bir savunma yapıyor ve diyor ki… Kaleme aldığım o yazı sadece bir yorumdu ve o şahsı (Turgut Öker kasdedilen) hedef alan bir yazı-makale gibi algılayıp….diye devam ediyor.
Yazan kendisi, altına tarihiyle adını soyadını imza diye atan kendisi, paylaşan Kurnaz Dedesi ama onu biz yazı-makale gibi algılayıp birilerinin düğmeye basmasıyla kendisine yönelmişiz.. Sadece bir yorummuş, makale değilmiş. Sanki makale olunca günahkar, yorum olunca masum olurmuş yazılanlar.. Ne güzel dünya değil mi Murtaza Demir?
Hayatı boyunca hep birilerinin bastığı düğmeyle haraket ettiği için herkesin kendisi gibi birilerinin, bir takım güç odaklarının kulu, emir eri, adamı ve kalemşörü sanıyor.
Murtaza Demir efendi, biz her ne yazdıysak ve yazarsak kendi hür irademizle yazar ve yayınlarız, ne Turgut Öker nede karanlık güçlerin ısmarlamasıyla değil makale, tek harf yazmayacak kadar sağlam bir noktadan sana sesleniyoruz.
Bu halka karşı suçlusun, haddini ve yerini bil.
Kaldı ki bu ‘Düğmeye basıldı’ takırtın senin tribünlere attığın başka bir pastan başka birşey değildir, uşaklığını yaptığın misyonerlerin her fırsatta mağduru oynayan açıklamaları gibi, dış güçler, dış mihraklar, karanlık odaklar süslemeli söylemlerinle herkesi kuzu gibi ardın süre götürebileceğini sanıyorsan yanılıyorsun. Senin ne olduğunu bilen biliyor.
Bimeyenlerede anlatmaya devam edeceğiz.
Gelelim şu Alisiz Aleviler söylemine…
Bu söyleminde aynen sevgili Cumhurbaşkanın Recebin Turgut Öker ve Avrupa Alevi Birliklerine yönelttiği söylemleriyle nasılda birebir örtüşüyor değil mi?
Recep beyde hem Turgut Öker’i hemde AABF’yi Alisiz Alevi olmakla ve Avrupa devletlerinin kara kasalarından maddi destek almakla suçluyor ve hedef gösteriyordu. Bak sen, din-kardeşin Recep ile nasılda yanyana geliverdiniz görüyormusun?
Kaldı ki Aleviler ve Alevilik senin tekelinde mi?
Alevi her insan özgürdür, vicdanlıdır, bağımsızdır, laiktir, bilime ve ilime inanır, saygı duyar, secdesi insan yüreğine ve sevgisinedir.
Senin ne haddine Alevi bireye veya Alevi toplumuna yol yordam göstermek, İnancını sorgulamak, inancını yargılamak?
Sana mı düştü kimin Aliyi veya Veliyi sevip sevmediği, reddedip red etmediği be hey Hınzır Paşa?
Ha bunu yapacaksanda Sivas Madımağı unutmayacaksın!
Senin bir geçmişin, bir mazin var!
Bu topluma karşı suçlu, sorumlu ve de borçlusun!
Sen Sivas katliamının sorumlularından birisin!
Odandaki çukurdan başka konulara ve kişilere yönel.
Alevi Toplumuyla yazacağın her çapsızlığına hayal edemeyeceğin netlikte cevap vereceğimizide asla unutma.
Sana edilecek son cümleyi ben etmiyorum. Sivastan hayatını kaybeden şehit yakını bir canın yazdığını buyur oku!
Oku ve sus, bir dahada hadsizlik yapma.
Deniz Çamur
30.01.2019