Aksiyon'un Alevilere olan ilgisi (!) bitmek bilmiyor.
Fettullah Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen Aksiyon dergisinin mikrofon uzattığı son isim Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı Murtaza Demir oldu. Demir, "Aleviler ve Siyaset", "Alevilerin CHP ile ilişkisi" konusunda ilginç açıklamalarda bulundu. İşte o röportaj :
CHP’nin kitle partisi olmasını Aleviler önlüyor
Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı Murtaza Demir, “Aleviler, CHP'nin her kesimden oy almasını engelliyor.” diyerek oy verme şekillerinin sorgulanmasını istiyor.
Alevi oylarının ciddi bir bölümü CHP’ye gidiyor. Ancak birçok Alevi, son yıllarda hem CHP’nin kendilerine mesafeli durmasından hem de parti politikalarından rahatsız. Bu yılki Hacı Bektaş etkinliklerinde Alevi dernek ve vakıf yöneticileri siyasette nasıl hareket edeceklerini tartışmaya başladı. CHP ile ilişkilerini sorgulayan Aleviler, alternatif arayışlara yöneldi. “Artık siyasi bir beklentim kalmadığı için rahat konuşuyorum.” diyen Murtaza Demir, CHP’nin kitle partisi olmasını Alevilerin engellediğini söylüyor. Alevilik konusunda 30 yıldır çalışan Demir, Alevi hareketinin önde gelen isimleri arasında. Bugünse Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanlığı’nı sürdürüyor. Alevilerin artık oy verme şeklini sorgulamaları gerektiğini ifade ediyor. Yıllarca oy verdiği CHP’ye “Hakkımı helal etmiyorum!” diyor. Alevileri “CHP’ye karşı gönüllü tutsak” diye tanımlıyor.
-Alevilerin yeni bir siyasi arayışa girmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Alevilerin çok ciddi sorunları var. Kendilerini ifade etmekten başlayın, ötekileştirme çabalarına kadar. Fakat oy verdikleri partinin (CHP) bu sorunların çözümüne dair projesi yok. Trajikomik bir durum. Aleviler sorunların siyaset tarafından çözüleceğini biliyor. Ancak siyaset bu noktada çözüm getirmiyor. Hükûmetin Alevi oy tabanı olmamasına rağmen, hakkını teslim etmek gerekiyor. Alevilerin sorunlarına çözüm getirme noktasında çabalarını görmezden gelmemek gerekiyor. İnkârcı, çifte standartçı olmamak gerekiyor. Ancak hükûmetin Alevi açılımı çok ötelendiği için gündemden düştü.
-Birlik Partisi gibi bir parti kurulması yanlış mı?
Alevi partisine öteden beri ‘ilkellik’ deriz. Sadece Aleviler olarak değil, yurttaşlar olarak bu tür inançlar üzerine bina edilen siyasetten çıkmak gerekiyor. İran, Irak ve diğer İslam ülkeleri bu tarz siyaset nedeniyle bu hâle geldiler, ciddi trajedi yaşıyorlar. Bu sebeple günümüze uygun siyaset benimsemek gerekiyor.
-300 bin Alevi seçmen CHP’de; ama Çankaya’da hiç Alevi belediye başkanı olmadığını söylüyorsunuz. Alevi-CHP ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Alevilerin o noktada kendilerini giderek ve isteyerek tutsak bir hâle getirdiklerini düşünüyorum. Bir bakıma gönüllü tutsaklık. Alevilerin bir arayışları da yok. Kendine yakın davranmaya çalışan, çözüm öneren siyasi kesimlere de uzak duruyor. Bu bir tezat, aynı zamanda gülünç. Hem bunca sorun olduğunu düşünüyorsunuz, hem siyaseten çözümlenmesi gerektiğini söylüyorsunuz; ama aynı zamanda gönüllü tutsaklığı devam ettiriyorsunuz. Arayış içinde olanları aforoz ediyorsunuz, dışlayıp günah keçisi ilan ediyorsunuz. Başka arayışları da engelliyorsunuz.
-Aleviler oy verme biçimini hiç değiştirmiyor yani.
Alevilerin ‘aynayı tuttum yüzüme’ diye bir deyimi vardır. Aynayı kendilerine tutmaları gerekiyor. Ben bu çabayı göremiyorum. Bizim ‘gerici’ ya da ‘tutucu-İslamcı’ diye tabir ettiğimiz kesimler dahi çeşitli farklılıklar içine girmeye, sorunları çözmeye çalışıyor. Okuyorlar, analiz yapıyorlar; ama Aleviler statik bir biçimde, 50 yıl önce neyse bugün de aynı siyasal tavır, tutuculuk içindeler. 50 yıl öncenin düşünce tarzını muhafaza ediyorlar.
-CHP ile aranıza mesafeyi ne zaman koydunuz?
10 yıldır bunu söylüyorum. Ulaşabildiğim, imkân bulabildiğim platformlarda, CHP’den çok Alevilerin tutumundan şikâyetçiyim. CHP kliğini bu şekilde tutan Alevilerdir. CHP’nin ülkeyi yönetme derdi yok. Alevilerin sorunlarına çözüm üretmesinden vazgeçiyorum. Ülkenin sorunlarına alternatif çözümler üretirken de göremezsiniz. Bir hakkın topluma kazandırılması noktasında CHP’nin çabasını göremezsiniz. Emekçilerin eylemlerinde CHP’yi göremezsiniz. CHP, Alevilerle sokakta görünmek istemez. Banaz, Hacı Bektaş, Pir Sultan etkinliklerine gelmez; ama Alevilerden yüzde 80 –90 oranında oy almaya devam eder. Bu onları cesaretlendirir. Deniz Baykal’ın çevresinde 40-50 tane sürekli milletvekili olmak isteyen insan var. Bunların bir eli yağda, bir eli balda yaşayıp gitmelerini temin eden bir oy potansiyeli var. Bunlar Alevilerdir. Alevilerin oy verme şekli CHP’ye de zarar vermektedir. Muhalefet yapmasına engel olmaktadır.
-Neden engel olmaktadır?
Tutsak olduğu, körü körüne angaje olduğundan dolayı. CHP’nin her kesimden oy alan bir kitle partisi olmasına Aleviler engel olmaktadır. Alevilerin oyu diğer partilere dağıldığında, diğer partilere oy verenlerin oyları da dağılacak. Mezhepsel kategorize olma durumu, çağdaş siyasi şekillenmeye engel olmaktadır. Alevilerin oyları, CHP’deki bazı adamların bedavadan milletvekili olmasına, bu da Alevilerin sorunlarının çözümsüz kalmasına yol açıyor. Bu, CHP’yi yönetenlerden çok Alevilerin oy verme şeklinden kaynaklanıyor. Alevilerin zengini, emekçisi, esnafı, işsizi var. Çağdaş dünyada oylar bu şekilde dağılıyor. Oysa Alevilerde oylar blok olarak, kayıtsız şartsız CHP’ye gidiyor. Alevilerde ciddi siyaset yapmak isteyenler var. Ben siyaset işini kenara bıraktım, bu kadar rahat konuşmamın nedeni bu.
-Pişman mısınız CHP’ye oy verdiğinize?
Bir daha oy vermeyeceğim, hangi gerekçe olursa olsun. Bizim toplum korkutuluyordu, şu olacak, bu gelecek diye. AKP zihniyeti iktidar oldu. Ve AKP’yi kuran siyasi zihniyet yapabileceği her şeyi yaptı. Daha yapacağı bir şey var mı bilmiyorum. Şeriatı ilan ederler mi onu bilemem, insanların iç dünyasını sorgulayarak bir yere varamayız. Ama CHP’nin ‘yaptırtmayacağım’ dediği her şey AKP tarafından yapıldı. Kürt sorunu var, CHP bu konuda hiçbir şey önermiyor. Çözümünüz ne? “Ben söylemem” diyor. Riske girmek, eleştirilmek istemiyor. Karşı çıkıyor. 100 yıl öncesinin tutumu devam ediyor. Kürt sorunu çözülmesin mi? Bu sorun çözülmeyince ülkemizin problemleri çözülmüyor, el âleme muhtaç oluyoruz. Ana muhalefet olarak senin çözümün ne? Yok. Her konuda böyle davranıyor. Bunun sebebini Alevilerin oy verme şekline bağlıyorum. Zahmete katlanmadan, bizim köylerimize gelmeden CHP oy alıyor. Artık Alevi inancında olduğu gibi özümüzü dara çekmeliyiz. “AKP, DTP’ye oy verin” demiyorum. Ama Aleviler kendilerini sorgulamalı. Bu oy verme şekli ülkeye zarar veriyor.
-Hacı Bektaş’ta “CHP’ye hakkımı helal etmiyorum” dediniz. Bunu biraz açar mısınız?
“CHP’ye oyumu helal etmiyorum, bundan sonra oy vermeyeceğim.” dedim. Bu tür işler biraz risk almayı gerektiriyor. Siyaset yapmak istiyorsunuz, Alevilerin oy verdiği partide önünüzü keserler. Benim beklentim yok, hiç değilse doğruları söyleyerek risk aldım. Salonda 500 kişi vardı; 5’te 4’ü alkışladı, 5’te 1’i itiraz etti.
-Aleviler sizin gibi bunu sorguluyor mu?
Alevilerin çözüm noktasında çıkmazları var. 99’da CHP’yi barajın altına Aleviler düşürdü. ‘Ders verdik’ diye mutlu oldular. Sonra dönüp yine oy verdiler. Fakat diğer partilerin politikaları da Alevileri tatmin etmiyor. Dolayısıyla CHP’ye doğru itilmiş oluyorlar. Diğer partiler de bundan çok mutsuz değil. Aleviler yoğun olarak şu partiye, Sünnilerin oyu bu partiye gidince yöneticilerin işi kolaylaşıyor; ama Türkiye’nin işi zorlaşıyor. Hep birlikte itiraz etmek lazım. Dün ANAP, bugün AKP tarafından yeterince fırsat tanınmıyor. Alevilerin ibadethanesi cemevidir. Siyasiler, “Bunu niye tartışıyorsunuz ki?” deyip pat diye bunu halletse “Oy verdiğimiz parti bir şey yapmadı. Karşı çıktığımız parti getirip verdi.” diye düşüneceğim.
-Alevi Bektaşi Federasyonu’nun yeni kurulacak bir partiyi desteklemesi gündemde. Karşılık bulur mu?
Bulmaz. Çünkü “Alevileri temsil ediyorum” diyenlere Aleviler itibar etmiyor. Alevilerin itibar edeceği değerler vardır. Onlar buna öncülük etmediği sürece bu olmaz. Onlar çıkıp “biz bunu yapıyoruz” demeleri hâlinde bile şüpheliyim. Aleviler mezhep partisinden uzak duruyor. Bin yılların iç duygusu olarak söyleyebiliriz. Bu kurumlarımızın (ABF) öncülük ettiği siyasal arayış kamuoyu tarafından ‘Alevi partisi’ diye derhal damgalanır. O zaman da negatif anlamda etkilenir. Aleviler biraz statükocudur, mevcut siyasal partiler arasında arayışa yakın durmaktadırlar. ‘Herkese özgürlük’ diyen, ama Alevilerin öncülük etmediği, Alevilerin içinde olduğu yeni bir organizasyon ortaya çıkarsa buna da yakın durabilirler. CHP’ye giden oylar bölünebilir. Ama bu çatı partisi, 10 Aralık gibi sosyalist patentli, Alevi destekli arayışı Aleviler marjinal görür. Bu marjinallikten çok çekmiş bir kesim olarak olumlu refleks göstermez.
İBRAHİM DOĞAN / Aksiyon - Sayı: 769 - Tarih : 31-08-2009