Alevi kökenli AKP'li Milletvekili Çamuroğlu'nun organize ettiği iftar yemeğinde konuşma yapan Başbakan Erdoğan, "Buraya sizin mateminizi paylaşmaya değil, hep beraber bizim matemimizi paylaşmaya geldim" derken, Alevi örgütlerinin çoğu iftara katılmadı
Günlerdir tartışılan ve Alevi örgütleri arasında büyük sıkıntıya neden olan Alevi iftarı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 9 bakan ve 50'nin üstünde AKP milletvekilinin katılımıyla dün akşam yapıldı. AKP'lilerin ağırlıkta olduğu, 276 Alevi örgütünden sadece 6'sının katıldığı iftarda Erdoğan, Alevilere yönelik sıcak mesajlar verdi.
Alevilerin kullandığı "Sevgili canlar" ifadesiyle konuşmasına başlayan Erdoğan, "Ben buraya sizin mateminizi paylaşmaya değil, hep birlikte bizim matemimizi paylaşmaya geldim, bu matem bizim matemimizdir. Bu duygu seli olarak bizim ortak dünyamızın parçasıdır" dedi.
Konuşmasını Yunus Emre, Âşık Veysel, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Mehmet Akif Ersoy ve Pir Sultan Abdal'dan alıntılarla süsleyen Erdoğan, Hazreti Ali'yi 'İlmin kapısı', Hacı Bektaş-ı Veli'yi de "Hünkar" olarak niteledi. Erdoğan, Alevilere şu mesajları verdi:
ACIYI BAL EYLEMEK İÇİN BURDAYIZ: Hiç kimsenin aklı iradesi gönlü başkasının ipoteği altında değildir. Dinin tek bir sahibi vardır o da yüce Allah'tır. Kimse kimseye din bahşetme, din lütfetme hakkına sahip değildir. Burada acıyı bal eylemek için bulunuyoruz.
ALEVİ-BEKTAŞİ MAYASI: Alevi-Bektaşi kültürü bu toprakların özünde mayasında vardır, bu öz bu maya hepimize çalınmıştır, yolumuz birdir. Ne politik mülahazalar ne ideolojik analizler ne hariçten yapılan kasıtlı müdahaleler birbirinde erişmiş yüreklerimizi ayrıştırmaya muktedir olamaz.
MERKEL'E DİZİ ŞİKÂYETİ: Aynı acının, sevincin, sevdanın sesi nefesi vardır şarkılarda. Kalplerimizin arasına nifak sokmak isteyenlere fırsat vermemeliyiz. Değerlerimize yapılan saldırı bizi can evimizden vurmuştur, çok talihsiz üzüntü verici bir olaydır (Almanya'daki Alevilerin tepki gösterdiği dizi). Şiddetle telin ediyorum, kendileriyle de buluştuğumda bunu yine tartışacağım(Almanya Başkanı Angela Merkel).
GELİN CANLAR BİR OLALIM: Bu hayırlı başlangıçlar bizim tahminlerimizin ötesinde yeni hayırlara vesile olacaktır. Gelin canlar bir olalım, diri olalım, iri olalım.
Yemeği organize eden AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu ise tarihi bir akşam yaşadıklarını belirterek, "Sürahiyi onarmanın da bir bedeli vardır, hep birlikte değişmeyi gerektirdiğinden mahallenin ağabeylerinin rahatı kaçacaktır. Bütün mahallelerin ağabeyleri çoktan hatıra fotoğrafları çektirmelidirler. Bu işler çözüme kavuştuğunda Süleymaniye'de şükür namazı kılacağım" dedi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çamuroğlu, muharrem ayı iftar yemeği ile amaçlarına ulaştıklarını belirtirken, "Maksat hasıl oldu. Açılım devam edecek" dedi. "İftar yemeğine katılanların düşkün ilan edilmesi" konusunda değerlendirmesi de sorulan Çamuroğlu, şunları söyledi:
"Dede midir, papaz mıdır belli olmayan engizisyon üyeleri kimi nereden kovuyorlar? Kimin bahçesinden kimi kovuyorlar? Bu asabımı bozan bir konu. Katolik kilisesi bile çoktan terk etti bu aforoz meselesini."
NOTLAR...
*Yemeğe Başbakan yardımcıları Cemil Çiçek ve Hayati Yazıcı, Devlet Bakanı Said Yazıcıoğlu, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Tarım Bakanı Mehdi Eker, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafiz Özak, Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç da katıldı.
*Yemeğe 279 kuruluştan Abdal Musa Vakfı, Cemevleri Birliği Federasyonu, Can Dostlar Yardımlaşma ve Kültür Derneği, Malatya Hacıbektaş Kültür Vakfı Derneği, Ehli Beyt Vakfı ile Ateş Tuğla Hacı Bektaş Derneği olmak üzere 6 örgüt geldi. Bektaşi, Nusayrı ve Caferilerin temsilcilerinin de yer aldığı iftarda, yemeğe tavır alan Cem Vakfı'nın kurucularından Bektaşi babası Kurtcebe Noyan da hazır bulundu. Noyan, "Cem Vakfı ile bağım sürüyor" derken, Cem Vakfı Genel Müdürü Hıdır Akbayır, "Cem Vakfı adına yemeğe kimse katılmamıştır" dedi.
*Çamuroğlu'nun "davetlimiz" dediği Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan iftara katılmadı. Bir sandalyenin boş kaldığı Erdoğan'ın masasında, Çiçek ile eşi Nevin Çiçek, Çamuroğlu, eşi Meltem Çamuroğlu, Alevi kökenli AKP İstanbul Milletvekili İbrahim Yiğit ve eşi Ayşe Yiğit, Abdal Musa Vakfı Başkanı Rafet Tükek ve KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı yer aldı.
*Başbakan Erdoğan'ın muharrem ayı orucu tutmadığı öğrenildi. Çiçek de dişini çektirdiği için oruç tutmadığını belirtti. İlahilerin okunduğu iftarda, Mersiye okunurken Erdoğan duygulandı.
*İftar mönüsünde; iftariyelik tabak, mercimek çorbası, ekşi soslu peynirli suböreği, sebze türlü, pilav, hoşaf, dondurmalı kazandibi yer alırken, Erdoğan için salata tarzı özel tabak ve portakal suyu hazırlandı.
ANKARA
MİLLİYET - 12 Ocak 2008
Erdoğan'dan Alevilere: Acıyı bal eyleyelim...
Alevilerle iftarda buluşan Erdoğan, 'Matemimizi paylaşmaya geldim' dedi ve inanç özgürlüğünün güvence altına alınacağı mesajını verdi
ANKARA - AKP'nin aylardır tartışılan 'Alevi iftarı' dün AKP'lilerin yoğun katılımıyla gerçekleşti. 12 Alevi dedesinin katılan Alevileri 'düşkün' ilan edeceklerini açıkladığı yemeğe Başbakan Tayyip Erdoğan dokuz bakan ile geldi. 50'ye yakın AKP milletvekilinin hazır bulunduğu yemeğe Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu cüppesiyle katıldı. Alevi inancına göre suyun kesinlikle olmaması gereken iftar sofrasında isteyenlere su servisi yapıldı. Alevi etkinliklerini çağrıştıran tek görüntü, salona asılan Türk bayrağının sağında ve solundaki Hz. Ali ve Atatürk resimleri oldu.
AKP'nin Alevi kökenli İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu'nun organizasyonuyla Abdal Musa Vakfı'nın, Alevilerin Muharrem orucu çerçevesinde düzenlediği iftar dün Bilkent Otel'de yapıldı. İftara Erdoğan'ın yanı sıra devlet bakanları Hayati Yazıcı, Sait Yazıcıoğlu, Mehmet Aydın, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Tarım Bakanı Mehdi Eker, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Özak ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek katıldı.
YÖK Başkanı da katıldı
Yemekte yaklaşık 50 AKP milletvekili de hazır bulundu. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ve Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu'nun da yemeğe katılması dikkat çekti.
'Alevi iftarına', Bektaşileri temsilen Kurtcebe Noyan katıldı. Caferi ve Nusayrilerin temsilcileri de yemekte yer aldı.
Salonda, birkaç Alevi derneği temsilcisinin olduğu, geri kalanların ise davetli gazeteciler ile milletvekilleri ve bakanlardan oluştuğu görüldü.
Çok sayıda AKP'linin geldiği salonda, hazır bulunanlar arasında eski TBMM Başkanı ve AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç da vardı. Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu yemeğe cüppesiyle katıldı.
Çamuroğlu daha önce 'gelecek' diye açıklama yapmasına rağmen Başbakan'ın eşi Emine Erdoğan yemeğe katılmadı.
Tartışmalı iftar yemeği, Malatya Hacıbektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Başkanı Hasan Meşeli'nin okuduğu sofra duası ile başladı. Alevi inancına göre et yenilmemesi gereken yemekte geleneklere uyuldu ve sebze yemeği ikram edildi. Mönü sebze yemeğinin yanı sıra peynirli su böreği, pilav, hoşaf ve dondurmalı kazandibinden oluştu.
Ağlayanlar oldu
İftardan önce mersiye okunurken, eski Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, AKP Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Ayalan ve Hüsiyn Hatemi başta olmak üzere birkaç kişinin ağladığı görüldü.
İftarın Alevi geleneklerine uymayan yanları da vardı. Alevi inancına göre bıçak kullanılmayan, et yenilmeyen yemekte su da içilmemesi gerekiyor. Buna karşın dünkü iftarda isteyenlere su servisi yapıldı. Erdoğan ise geleneği bozmayarak su yerine ayran içti. Oruç sırasında kesici alet kullanmayan Aleviler tıraş olmuyor. Buna karşın salonda çok sayıda bugün tıraş olmuş erkek olması da dikkat çekti.
'Düşkün' tartışması
AKP'li Çamuroğlu ve Abdal Musa Derneği tarafından organize edilen yemeğe "Alevileri AKP'lileştirme operasyonu" diyen önde gelen Alevi dernekleri tepki göstermişti. 12 Alevi dedesi de önceki gün ortak bir açıklama yaparak yemeğe katılan Alevileri cemaatteki en ağır ceza olarak 'düşkün' ilan edeceklerini duyurmuştu. Başbakan Tayyip Erdoğan ise bu eleştirilere sert tepki göstermiş, davetli olan herkesin katılabileceğini, kendisinin de davetli olarak yemeğe katılacağını bildirmişti. İftara katılanların bir kısmı Alevi dedelerinin bu açıklamasına "Düşkün ilan etmek kimsenin haddi değil" diyerek tepki gösterdi.
Kerbela'da ne oldu?
Hz. Ali'nin oğlu Hz. Hüseyin ve imam yoldaşları Kerbela'da Emevi hükümdarı Muaviye tarafından öldürülmüştü. Alevi inancına göre Hz. Hüseyin Kerbela'da önce kafalarına kadar kuma gömülerek susuz bırakıldı, ardından da kafası kesilerek öldürüldü. Bu nedenle, Aleviler, muharrem ayında yas orucu tutmaya başladılar. Oruç döneminde Hz. Hüseyin'in başı kesildiği için bıçak kullanmayan Aleviler, kesinlikle et de yemiyorlar. Su içmeme geleneği de Hz. Hüseyin'in susuz bırakılmış olmasından geliyor.
Çamuroğlu: Engizisyon üyeleri
Yemeğin düzenleyicisi AKP milletvekili Reha Çamuroğlu, iftara katılanların bazı Alevi dedeleri tarafından 'düşkün' ilan edilmesine sert tepki gösterdi. Çamuroğlu, "Dede midir, papaz mıdır belli olmayan engizisyon üyeleri kimi nereden kovuyorlar? Kimin bahçesinden kimi kovuyorlar? Bu asabımı bozan bir konu. Çünkü çok büyük bir saygısızlık var orada. Yani Katolik kilisesi bile çoktan terk etti bu aforoz meselesini" diye konuştu. Çamuroğlu, "Sayın Başbakanımızın konuşmasını tekrar dikkatle dinlerseniz bunun devamı konusunda kararlılığımızı görürsünüz. Amacımızı elde ettiğimizi rahatlıkla düşünüyorum. Çok mutluyum şu anda" dedi.
Erdoğan iftarda konuşma yaptı.
İftarda bir konuşma yapan Başbakan Tayyip Erdoğan sözlerine 'Sevgili canlar, değerli kardeşlerim' diyerek başladı. Erdoğan, şu mesajları verdi:
Yüreklerimiz buruk: Bu buluşmamızın bir matem vesilesiyle olması, bir muharrem gününde gerçekleşmesi derin manalar taşıyor. Bugünün manasını ve önemini çok iyi biliyoruz, yüreklerimiz buruk, kalplerimiz mahzundur. Ama gönüllerimiz birdir beraberdir, umutlarımız diridir.
Bizim matemimiz: Herhalde hiçbir toplum, 'gelin canlar bir olalım' düsturunu bizim kadar açık dile getirmemiştir. Ben buraya sizin mateminizi paylaşmaya değil, hep birlikte bizim matemimizi paylaşmaya geldim. Bu matem bizim matemimizdir.
Dostun eli gönüllere: 'Biz gelmedik, kavga için bizim işimiz sevgi için. Dostun eli gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik' Hiç kimsenin aklı, iradesi, gönlü başkasının ipoteği altında değildir.
Korkmazgil'den alıntı: Farklılıklarımızın altını çizmek için değil, müşterek aklın, irfanın birlik iradesinin ortaya çıkması için burada bir ve beraberiz. Bizler Hasan Hüseyin Korkmazgil'in (Alevi kökenli şair) ifadesiyle, 'acıyı bal eylemesini bilmiş bir milletiz.' Burada da acıyı bal eylemek üzere bulunuyoruz.
Menzilimiz birdir: Yolumuz, rehberimiz, menzilimiz birdir. Bu yolda öfke, senlik benlik yoktur. Sadece biz vardır. Devletin görevi farklılıkları tanımlamak değil, bu farklılıkları tanımak ve anlamaya çalışmaktır. Cumhuriyetimiz, bütün inanç gruplarına mezheplere dini inançlara eşit mesafede durmak, hepsinin özgürlüğünü güvence altına almak durumundadır.
Hunhar katliam: Ortak acılarımızdan biri var ki, yüzyıllardır yüreğimiz yanar. Hz. Hüseyin ve Hz. Hasan hunharca katledilmiştir. Kerbela'da yaşanan şehadet ehlibeyti seven bütün müminleri derinden yaralamış, kalplerini incitmiştir.
Tarihin vebali: Aynı kaynaktan su içen, aynı kıbleye yönelen insanlar olarak bize düşen tarihin vebalini birbirimizin üzerine yıkmak değildir. Cumhuriyetimizin kazanımlarını koruyarak birlikte medeniyet yolunda yürümektir. Aramızdaki hukuk ebedi olduğuna göre biz bu hukuka sahip çıktıkça kimse aramıza tefrika sokamayacaktır.
BEHZAT MİSER
RADİKAL - 12 Ocak 2008