Hatay Alevilerine açıkça hakaret eden, onları Suudi Arabistan'da suç işlemekle itham eden, İdama mahkum edilen Sabri BOĞDAY'ın idamına arka çıkan Kayseri Gündem Gazetesi yazarı Mehmet HÜSREVOĞLU kamuoyundan yükselen tepkiler üzerine "Cumhurbaşkanı kimi kurtaracak ?.. 2" başlıklı yeni bir yazı kaleme aldı. Özetle; "Cumhurbaşkanına ve Suudilere (islama) küfür ediliyor bende ederim" sonucu çıkan yazıda, yazar kendini savunmak yerine saçmalamaya devam etti. Kendisine yönelen tepkileri "hemşerilik duygusuna" bağlayan yazar, Hatay Alevilerine yönelik "çift dinli - kimlikli" ve "Arabistan'da suç işliyorlar" iftirasına ise tam gaz devam etti. İşte yazarın bugünkü yazısı;
Mehmet HÜSREVOĞLU : Cumhurbaşkanı kimi kurtaracak ?.. 2
Geçtiğimiz haftalarda, Allah'a küfrettiği için, Suudi yasalarınca idam'a mahkum olan, Samandağ nüfusuna kayıtlı Sabri Boğday isimli vatandaşımızın, AF kampanyası için başlatılan girişimlerde, bazı haksız incitici tavırların olduğunu köşemde belirtmiştim...
Bu yazım dan dolayı teşekkür edenler olduğu gibi ,bazı Samandağlı vatandaşlarımız dan ise olumsuz tepkiler aldım. Yazıyı kısaca özetleyecek olursak;
a) İdam cezası nedeniyle yeterli girişimde bulunmadı diye, açıkça veya endirekt ifadelerle hedef; sayın Cumhurbaşkanı'dır
b) Üzüm yerken bağcıyı dövmekte haksızlıktır. Suudi hanedanına küfredeceğim diye, Dine imana saldırmak abesle iştigaldir.
c) Sabri Boğday'ın tutukluluk hali nasıl hemşerilerini üzüyorsa. Cumhurbaşkanımıza da yapılan hakaret ve ithamlar da bizleri üzmektedir...
Özellikle, Suudi yasalarına göre suçlu bulunan vatandaşımızın, suçunu ASLA tasvip etmemekle birlikte, bir çıkış yolu bulunmasını yürekten istiyorum... Bu istek, TEVBE koşulu ile yerine gelecek gibi...
Bazı Samandağlı vatandaşlarımız, yazımın en fazla çift kimlik ve çift Din hanesine bozulduklarını belirtmeleri beni de üzdü... Ancak bu gerçeği de göz ardı etmek mümkün değildir... Müslüman olmayan şahısların giremeyeceği MEKKE ve MEDİNE' ye (Haremeyn) nüfus hanesinde İslam yazısını avantaj olarak kullanıp, Haremeyn de suç işleyen hatta suç örgütü kuran TC vatandaşlarımızı nasıl göz ardı edebiliriz... Bu konuda resmi veriler mevcuttur... Masum insanları, din ve mezheplerinin değişik olmalarından dolayı küçümsemem veya itham etmem mümkün olamaz... Beraatı zimmet asıldır...
Bir insan, yurt dışında çalışıyorsa, elbette o ülkenin yasalarına uymak zorundadır. Beğenmese bile... Örneğin AB hapishanelerinde, yüzlerce gurbetçilerimiz bulunmaktadır. Bir ay önce, Karakol'a giden Gaziantepli gurbetçimiz, polisten yediği dayak neticesine vefat etti... Kim ne diyebildi...
Her iki olayın medyaya yansıması aynı tarihlerde oldu... ALMAN Hükümeti ve Polisine yüklenemeyen zihniyet, Suudi hükümetine hatta İslam dinine ağzına geleni söylüyor. İşte örnekleri:
"...Amerikan uşağı Suudi, ABD li birine böyle bir ceza verebilir misin..."
"...Kendilerini ALLAH yerine koyup, nasıl insan canı alınırmış..."
"...Lanet olsun böyle İnsanlığa, böyle Devlete, böyle ŞERİAT kanunlarına..."
"...Suudiler Allahın koruması mı?..."
"...Hain satılmış Suudilerden, başka bir şey beklenemez..."
"...Sayın Abdullah Gül'ün rahatı yerinde, kim uğraşacak diyor..."
Yukarıda alıntıladığım e-mailleri, Samandağ kent haber partalından aldım... Hemşericilik tepkisi birden bire Şeriata, Suudi hükümetine, sayın Cumhurbaşkanına yöneliyor, ne denli mantıklı adil olabilir düşünmek lazım... Bunlara ilaveten, Hatay Gazeteciler Başkanıyım diyerek telefon açan zattan , dinlediğim tehdit ve sövgü namelerini, nereme koyacağıma tam karar veremedim... Bu tür münasebetsizler yanında iyiler yok mu?... Elbette var. Samandağ Barosuna kayıtlı Av. Metin CANBULAT kardeşimin tenkit telefonu , ikinci yazıyı yazmama neden oldu... Kendilerine teşekkür ederim... Ayrıca Alev Öksüz'ün medeni e-maillerine köşem her zaman açık, yeter ki sövgüyü meslek edinmeyelim... rumuzla söverim, görevimi yaparım diyen primitif mahluklara da yazıklar olsun…
Hemşerilik refleksi ile nasıl Sabri Boğday savunuluyorsa, sayın Cumhurbaşkanı için dizilen, yergi, kısmen hakaret dizelerine, müsaade edin, bizde tepkimizi gösterelim... Üstelik sayın Cumhurbaşkanı üzerine düşeni fazlası ile yapmasına, Suudi kralı ile yazılı ve şifahen görüşmesine rağmen… Belli kesimlerdeki memnuniyetsizlik, sadece ideolojik tercihten kaynaklanacak düzeyde cereyan etmektedir…İnsanlık, hümanizm, Barışseverlik gibi laflar nedense vitrinlerde süslü, püslü takı olarak kalıyor ama bir türlü gerçek hayatta görülemiyor… nedenini bir köşe yazısına tahammül edemeyenlere sormak lazım…
Bir önceki yazımda belirttiğim, sosyal barışı tehdit eden, çifte standart ve çift kimlikli yaşamı hayatımızdan silmedikçe iflah olmayız… Ülkemize çeyrek yüzyıl sonra gelen Suudi kralına, görgüsüz çoban muamelesi yapan zihniyet, İngiltere kraliçesi gelince, efendisini görmüş köle gibi etek öpüyor …
Mehmet HÜSREVOĞLU
Haberleşme:
n
Kayseri Gündem Gazetesi - 20 Mayıs 2008
ALEVİ HABER AJANSI - 20 Mayıs 2008