Hepimiz kabul etmek zorundayız ki, bu ülkede sadece müslüman çoğunluğun değil, müslüman olmayan azınlığın da; sadece sünni çoğunluğun değil, alevi azınlığın da, türklerin de, kürtlerin de, çingenelerin de sorunları var.
Bu kadar dolanmaya gerek yok aslında.
Yakın zamana kadar üç kişinin bir araya gelmesinin suç teşkil edebildiği bir ülkede “tehdit algılamasının dışında kalanları saysak kaç kişi çıkar” diye sorsak meselenin özü anlaşılır herhalde.
Bir buçuk ay kadar önce Reha Çamuroğlu ile bir otelde karşılaştık.
Büyük umutlarla hazırlığı yapılan “Alevi Açılımı” konusunda gelinen noktadan duyduğu umutsuzluğu anlatmaya başladı.
Şu aşamada bir şey yapılabilir mi? Diye sorunca “evet yapılabilir” dedi.
Hatırlarsanız Başkent’te bu curcunanın içine henüz girmediğimiz günlerde bir gün, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, “Sivas’taki Madımak Oteli’nin altında bir et lokantasının işletiliyor olması beni iğrendiriyor” diye bir açıklama yapmıştı.
Ancak bu sözlü açıklamanın arkası gelmedi.
Meğer o restoranın sahibi işyerini devretmek için 250 bin dolar hava parası istiyormuş.
Bu para bir şekilde temin edilse Kültür Bakanı’nın “beni iğrendiriyor” dediği et lokantasının yerine bir çiçekçi dükkanı açılabilecek imiş.
Yine Çamuroğlu’ndan öğrendik ki, bizzat kendisi bu parayı bulabilmek için çeşitli girişimlerde bulunmuş.
Ancak Bakan Günay dahil konuştuğu herkes “ben bu parayı nereden bulayım” cevabını vermiş.
Çamuroğlu bu örneği verirken şu aşamada alevi açılımı konusunda ümitvar olmadığını söyledi. Ancak kendi tabiriyle “kozmetik” niteliğinde yani sembolik değeri yüksek “jestler” yapılabilirdi.
Hala yapılabilir mi?
Evet yapılabilir.
Olay Başbakan’a intikal etti mi bilmiyorum ama, Erdoğan, bir işadamından böyle bir jest talebinde bulunsa mesele kolayca halledilebilir herhalde.
Reha Çamuroğlu’nun da söylediği gibi Türkiye’de alevi yurttaşların sorunlarının çözümü konusunda Ak Parti büyük bir fırsata sahipti.
Ancak yeni anayasa v.b pekçok konuda olduğu gibi alevi açılımı konusunda da Erdoğan’ın iyi niyetli çabalarını birileri baltaladı.
Farkında mısınız bilmiyorum ama, aynı birileri bu ülkede “devlet-i alinin yüksek çıkarları” kılıfına saklanarak hem türklerin, hem kürtlerin, hem alevilerin hem sünnilerin, hem müslüman çoğunluğun, hem müslüman olmayan azınlığın yani aslında hepimizin “sorunlarımızla yaşamaya” devam etmemizi istiyorlar.
Mehmet ACET
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy49674 = 'mehmet.acet' + '@';
addy49674 = addy49674 + 'kanal7' + '.' + 'com';
var addy_text49674 = 'mehmet.acet' + '@' + 'kanal7' + '.' + 'com';
( '' );
49674 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
HABER7 - 13 Haziran 2008