Sanıkların kanlı kıyafetleri, ayrı ayrı olması gerekirken aynı delil zarfıyla Ankara'ya gönderildi. Sanık Emre Günaydın'ın da yok denilen elbisesi zarftan çıktı
Malatya Zirve Yayınevi'ne düzenlenen kanlı baskına ilişkin dava dosyasında "ihmaller" bitmedi. Dosyadan çıkan tutanağa göre, katliamı gerçekleştirdiği öne sürülen sanıkların kanlı giysileri Ankara'ya aynı zarf içinde gönderildi. Ankara Emniyeti'nde görevli polis, teslim tutanağına, kimin kimi öldürdüğü konusunda en önemli delil niteliğindeki kıyafetlerin usule aykırı biçimde paketlendiğine ilişkin not düştü.
Yeni bir ihmal daha
Yayınevi çalışanları Tilmann Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in 18 Nisan'da misyonerlik yaptıkları gerekçesiyle katledilmelerine yönelik dava dosyasındaki ihmaller zincirine bir yenisi eklendi. Olayın ardından sanıklar Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir ve Hamit Çeker, diğer sanık Emre Günaydın'ı katliamın sorumlusu olarak gösterdi. Tüm sanıklar baskına katıldıklarını, ancak cinayet işlemediklerini söyledi. Uzmanlar ifadelerden çok, sanıkların olay sırasında giydikleri kanlı giysilerin, kimin kimi öldürdüğü konusunda daha büyük önem taşıdığı görüşünü dile getirdi.
'Usul hatası var' notu
Malatya Emniyet Müdürlüğü de bu görüşe uygun biçimde, olay yerinden alınan kan örnekleriyle sanıkların üzerinden çıkan kıyafetleri analiz için Ankara Kriminal Laboratuvar Müdürlüğü'ne gönderdi. Ancak gönderilen delil zarfını teslim alan polis memuru, tutanağa önemli bir usul hatası yapıldığı notunu düştü. Dosyaya giren tutanakta, "Şahıslara ait olduğu belirtilen giysiler bir arada aynı delil zarfı içinde, usulüne uygun olmayan şekilde paketlenmiştir" notu yer aldı.
Aynı tutanakta, Malatya Emniyeti'nin hazırladığı "gönderilenler" listesinde Günaydın'ın kıyafetleri bulunmamasına rağmen, delil zarfından Günaydın'ın kıyafeti de çıktı. Delil zarfını teslim alan polis memuru, bu durumu da "usul hatası" olarak not düştü.
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara
MİLLİYET - 19 Aralık 2007