"ALEVİLER'DE RAPORDA YER ALDI"
Din özgürlüğü alanında faaliyet gösteren Hollandalı insan hakları örgütü Jubilee, Zirve katliamı davasını Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’na taşıyarak dava sürecinin ağır işlediğini iletti
Hollandalı insan hakları örgütü Jubilee’nin, Türkiye’deki dini azınlıkların durumu ile ilgili BM İnsan Hakları Komisyonu’na sunduğu raporda, ‘Mahkemenin cinayeti meşru göstermeye çabaladığı’ öne sürüldü.
Malatya’da 18 Nisan 2007’de Zirve Yayınevi’nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel boğazları kesilerek öldürüldü. Polis, zanlılardan Salih Gürler (20), Cuma Özdemir (20), Hamit Çeker (19) ve Abuzer Yıldırım‘ı (19) olay yerinde yakaladı. Olaydan sonra üçüncü katın penceresinden kaçmak isterken düşerek yaralanan Emre Günaydın ise tedavisinin ardından tutuklandı.
AZINLIKLAR TEHTİD ALTIDA
• Zirve katliamı davasının 10’uncu d uruşması geride kalırken Hollandalı insan hakları örgütü, Jubilee, “Misyoner cinayetinin mahkeme tarafından meşru gösterilmeye çalışıldığını” öne süren bir raporu BM İnsan Hakları Komisyonu’na sundu.
Din özgürlüğü alanında çalışmalar yapan Hollandalı insan hakları örgütünün “Türkiye’de din özgürlüğü - 2008” başlıklı raporunda, Türkiye’deki dini azınlıkların tehdit altında olduğu ve Hükümetin inanç özgürlüğünü koruyamadığı savunuldu ve buna üç misyonerin öldürüldüğü Zirve Yayınevi cinayeti örnek gösterildi.
POLİS KORUMADI
• Raporda, üç protestanın işkence edilerek öldürüldüğü anımsatılırken, olayla ilgili tutuklanan beş sanığın cinayetleri dini inançları doğrultusunda işlediklerini itiraf ettikleri anımsatıldı. Raporda, Zirve davası ile ilgili yapılan araştırmalarda, öldürülen protestanların daha önce tehdit aldıklarının ortaya çıktığı ancak Malatya polisinin yapılan başvurulara karşın koruma sağlamadığı belirtildi.
Cinayetle ilgili davanın sürdüğü ancak bir çok sivil toplum kuruluşunun mahkemeyi kaygıyla izlediği belirtilen raporda, şöyle denildi:
GÖRÜNTÜLER YOK
• “Savcılık tarafından yapılan 31 sayfalık soruşturmanın 16 sayfası kurbanların içinde bulunduğu misyoner aktivitelerden oluşuyor. Mahkeme, katil zanlılarının bilgisayar kayıtlarına, fotoğraflarına, otopsi, olay yeri raporlarına ve bir şüphelinin hastane odası kamerasından elde edilen kamera kayıtlarına erişime izni vermeyi de reddetti.
Oysa sanıkların doğru dürüst sorgulanabilmesi ve iddianamenin hazırlanabilmesi için bu bilgiler hayati önem taşıyor.
CİNAYET MEŞRULAŞTIRILIYOR
• Yargının bağımsızlığı adına önemli bir sınav niteliği taşıyan Malatya Davasında, sorumluların cezalandırılması için harcanması gereken zaman cinayeti meşru göstermek için harcanıyor.”
DİĞER OLAYLAR
• Raporda, Ankara Kurtuluş Kiliseleri Birliği’nin silahlı bir kişi tarafından basılması, Eskişehirli kilise üyelerinin dövülmesi, Samsun’daki Protestan kilisesinin tehdit edilmesi, Radyo Shema’nın basılması, Artvin’deki rahiplerin dövülmesi, Suriyeli Ortodoks rahibin kaçırılması olaylarına da yer verildi.
ALEVİLER DE RAPORDA
• Jubilee’nin raporunda Aleviler de yer aldı. Raporda, Yasada dini azınlıkların ibadethane açabilmesine olanak sağlanmasına karşın, dini azınlıkların yaptığı başvuruların birçoğunun reddedildiğine dikkat çekildi.
İmar planlarında ibadethane için ayrılan yerlerin camilere tahsis edildiği için ibadethane yeri bulunamadığı belirtilen raporda, “Türkiye’de yaşayan 4.5 milyon Alevi var ama yeterli Cemevi bulunmuyor.
Protestanların çoğu kanunsuz olarak açılan kiliselerde ibadet etmek zorunda çünkü kiliselerinin bulunduğu yerlerin imarı ibadethane açmaya uygun değil” denildi.
TARAF - 1 Eylül 2008