Abbas TAN
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tıpkı Patronu Recep Tayyip Erdoğan gibi aklına geleni söylüyor yada aklına geleni uygulamaya çalışıyor.
Bakan olmadan önce söyledikleri ile sonraki sözleri arasında oldukça büyük mesafeler var. Özellikle Madımak konusunda bir dönemler midesi bulanırken şimdilerde Kebapçı yerine çiçekçi veya kitapçı formülü geliştirdiğini söylemeye çalışıyor.
Sayın Bakan siz bu düşüncenizi kamuoyu ile paylaşmadan önce kimlerle bu konuyu görüştünüz, tartışmaya açtınız. Madımak otelinin müze olmasını isteyen altıyüz bin imzayı görmemezlikten gelerek kişisel düşüncelerinizi söylemeniz bu imza sahiplerine saygısızlık değil mi?
Bir taraftan ödeneksizlikten yakınarak bir binanın özelleştirmesine gücünüzün yetmediğini söyleyeceksiniz sonra da kalkıp Demokrasi müzesinin Yassıadaya çok yakışacağını söyleyeceksiniz.
Sizin bu sözlerinize aklıselim herkes gülerde geçer.
Bir Bakan olmak insanı değiştirmemeli. Sözlerinin arkasında durmalı, ikincisi de Bakan olunca her şeyin en iyisini ben bilirim dememeli.
Sayın Ertuğrul Günay’ın bildikleri sanıyorum kendi Müsteşarının bildikleridir. Yada onun talimatlarıdır.
Bakanın söylediklerine bakarsanız, Başbakanın, Kültür Bakanlığı Müsteşarı aracılığıyla verdiği talimatları uygulamadan ileriye gitmeyen veya gidemeyen bir bakan olduğudur.
Yassıada konusundaki düşüncelerinizi siz kendinize saklayın ve yüreğiniz varsa Madımak konusunda muhatapların düşüncelerini onlarla birlikte değerlendirin. Onların önerilerini öyle ipe sapa gelmez gerekçelerle geçiştirerek birilerine şirin gözükmeyin.
“Yassıada şu anda sevimsiz bir durumda. Terkedilmiş bir durumda. Orayı bir kültür ve kongre merkezi yapma konusunda bir ön fikrimiz var henüz netleşmiş değil. Bir ön çalışma fikir çalışması aşamadındayız şu anda. Hatta bir demokrasi müzesinin yassıadaya çok yakışacağını düşünüyorum ben. Bu yıl içinde belki bir somut adım mülkiyet konusunda, proje konusunda bir somut adım atabiliriz.”
Diye açıklama yapıyorsunuz. Göreceğiz bakalım bu sözleriniz yerini bulacak mı? Sizin sözleriniz artık ciddiyetten uzaklaşmaya başladı.
Söylediklerinizi bir hatırlamaya çalışın. Hani bir zamanlar AKP saflarına geçeceğiniz sıralarda bazı saf insanlara “AKP içerisinde sol kanat oluşturacağım, bu yüzden oradayım, sizde yanımda olun…” sözlerinizle birkaç kişiyi kandırdınız yada ikna ettiniz, ama şu günlerde onların hiçbirisini yanınızda göremiyoruz. Dahası hakkınızda en olumsuz sözleri de onlardan işitiyoruz.
Sayın Ertuğrul Günay, Madımak konusu ile Yassıada konusunu birlikte değerlendirmeniz benim ve benim gibi düşünen insanların canlarını acıtıyor.
Kalkıp son derece alakasız bir laf daha ediyorsunuz. Madımak konusunda; “Şimdiye kadar benden öncekiler yapmadı, onlara değil de niye bana diyorsunuz” sözlerinizde gülünecek sözlerdir.
Siz niçin iktidar oldunuz, niye iktidarda ve yine iktidar olacağını bildiğiniz partiye geçtiniz. Yıllardır beklediniz de şimdi o partiye gittiniz. Milletvekili olmak, Bakan olmak için gitmediniz mi? Milletvekili yada Bakan olunca diğerlerinin yapmadığı yada yapamadıklarını yapmak için Bakan olmadınız mı?
Niye iktidar olunur, iktidar olunca neler yapılır sorusunun cevabını yine biz mi size anlatalım yada öğretelim. Bizleri basite almanız bilmiyorum sizlere ne kazandıracak yada o sözleri sarfederken ne kadar büyüdüğünüzü yanınızdaki kuyrukçularınız nasıl anlatıyorlar size bilemem.
Sizi eski bir dost olarak uyarmak istiyorum. Madımak konusunda ya muhatapların önerilerini onlarla birlikte değerlendirin yada lütfen bu konuyu bir daha dillendirmeyin. Çünkü bu sözlerle bizleri daha fazla incitmeye hakkınız yoktur.
Bizler “İncinsen de incitme” düsturunu değiştiren “incitsek bile siz bizi incitmeyin” diyen Cumhurbaşkanını gördük, bu veciz sözü bir başkası bir daha değiştirirse bizde şunu söyleyeceğiz.
“Arif isen bir gül yeter koklamağa
Nadan isen gir bahçeye yolmağa” diyeceğiz bilesiniz.
Abbas TAN
Alevihaber.om - 26 Eylül 2008