ORHAN BURSALI / Cumhuriyet
Solcu eskisi, ait olduğu yeni “İslami İktidar ve Geniş Çevresi”ni temize çıkarmak işini üstlenmiş, onlara düşünce ve taktik öğretiyor, Sıvas Katliamı’na yeni bir yorum getirerek:
“Sivas katliamı bir ‘devlet’ operasyonudur. Ancak bu oyunun figüranları da ne yazık ki bir kesim İslamcıdır… Tıpkı başka bazı olaylarda ülkücülerin, solcuların benzer sorumlulukları olduğu gibi.. toplumu kamplara bölerek iktidarını sürdürmek isteyenlerin oyunu olduğunu şimdi net bir şekilde görebiliyoruz..”
Türkiye’nin en çok bedava dağıtılan gazetesi Zaman şöyle yazmıştı: Madımak otelinde yangın çıktı, insanlar da yandı, İslami kesim, mesela Büyük Birlik Partililer ise onları kurtarmaya çalıştı...
Eski solcu da onlara, yahu yapmayın etmeyin, tamam bu katliamı sahiplenmeniz zor, ama gelin bu katliamı da devletin üzerine yıkalım, diyor.
***
Sıvas’ta devletin parmağı yok mu? Var, ama önce ilk sorumluları saptamazsanız, gerçeklere tam ihanet etmiş olursunuz!
Birincisi; Sıvas’ta köktendinciler, şeriatçılar yerel duruma egemen; belediye başkanından tutun, çeşitli İslami köktendinci unsur, sahip oldukları iktidar ve etkiledikleri sürünün gücünün bir provasını yaptılar. Kimin üzerinde? Tabii ki Alevilerin, demokrat ve solcu şair, yazar ve kişilerin üzerinde! (Her zamanki gibi!)
Demokratik kültürün hiçbir zaman bir parçası olmayan bu tür ilkel düşünce iktidarları, bu gücü bir şekilde eylemlerle hep göstermek zorundalar!
Geçmişteki bütün faşist iktidarlar da “iktidar inşa”larını bu tür eylemlerle gerçekleştirdi! Köktenci İslamcıların da yöntemleri benzerdir! Son 40 yıllık tarihimizde onlarca örneği vardır!
Bugün, İran’da da İslami faşist düzeni korumakla yükümlü bazı Ayetullahlar ne diyor “reformcular” için: Bunları öldüreceksin! Tıpkı Kuran’a karşı çıkanların öldürüldüğü gibi!
İran’a bugün egemen “İran uygarlığının yüksek kültürü”ne benzer şekilde, bizimkiler de sürüleri kışkırtma ve katliama sürükleme gibi yüksek becerilere sahiptir...
Madımak Katliamı bunun bir örneğidir!
***
İkincisi olarak, gelelim Sivas katliamında devletin rolüne: Seyircilik, bunun da ötesinde, katliamcı sürünün işini kolaylaştırma, sürüyü dağıtmama... Devletin bütün güçleri, “rejimin koruyucu gücü polis” ve hatta rejimin diğer “koruyucu gücü” asker, katliamı kolaylaştırıcı olarak, orada hazır bulundu!
Oysa 1 Mayıs’larda ve benzer mitinglerde emekçileri, solcuları ve demokratları dağıtmak için çok iyi bildikleri yöntem olan “iki gaz bombası atarak” oradaki katil sürüsünü çil yavrusu gibi dağıtabilir, kurbanların hepsini kurtarabilirlerdi!
Tertipçiler ve katliam hazırlayıcıları köktendincilerdi! Kolaylaştırıcılar ise devlet görevlileri!
Sıvas katliamında soruşturulması gereken ikinci en önemli safha, devletin rolüdür! Neden hiçbir “Cumhuriyet Savcısı”nın bu konuda kılı kıpırdamamıştır, neden dönemin siyasi iktidarları ve o “Yüce Meclis” bu açıdan konuyu araştırmamıştır?
İki tane katilin mahkûm olmasından çok, devletin bu “seyirciliği”nin kökleri ve nedenleri ortaya çıkartılmalıdır!
***
“İslami Büyük Aile”nin bu mümtaz kişisi, Fethullahçılara, Sıvas katliamına yanlış yaklaştıklarını, bir dost tavsiyesi olarak iletirken, yanlış anlaşılmasını engellemek için önlemini de alıyor: “İslami kesimdeki çağdaşlaşma çabalarının kalıcı sonuçlarını önemsiyorum… Bu bağlamda yaşanmakta olan gelişmelerden sevinç duyuyorum.”
Ama Madımak Katliamı’nda üstlendiği yeni rolde işi zor!
ORHAN BURSALI
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy39474 = 'obursali' + '@';
addy39474 = addy39474 + 'cumhuriyet' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';
var addy_text39474 = 'obursali' + '@' + 'cumhuriyet' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';
( '' );
39474 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
Cumhuriyet - 05.07.2009