İddianamede, AKP’lilerin eleştirdiği türban kararı nedeniyle Danıştay’a saldırı yapıldığı, örtülü biçimde Sivas katliamı örnek gösterilerek, asıl zulmü laikliği savunanların ‘öldürülerek, yakılarak’ gördüğü vurgulandı
AKP’nin kapatılması ve 71 partiliye siyaset yasağı konulması istemiyle dava açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesinde, CHP’nin üniversitelerdeki türban yasağını kaldırmayı amaçlayan anayasa değişikliğinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne dava açtığına dikkat çekildi. İddianamede, değişikliklerin yasa olmaksızın, tek başına türbana özgürlük sağlamayacağı vurgulandı. Buna rağmen rektörlere kanunsuz talimat veren YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ı destekleyen tüm AKP’lilere siyaset yasağı istendi. Türban serbestliğini sağlamamasına rağmen, değişikliklerin amaç yönünden anayasa aykırılık oluşturduğu belirtiler iddianamede, Anayasa Mahkemesi’ne mesaj verildi. Anayasa Mahkemesi’nin vereceği aynı yöndeki karar, kapatma davası için de önemli bir argüman oluşturabilecek.
AKP’nin, yargıdan döneceğini bilmesine rağmen benzeri girişimlerini sürdürdüğünün öne sürüldüğü iddianamede, bunun, türbanın karşı devrimin en önemli anahtarı olarak görülmesinden kaynaklandığı vurgulandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Madrid’te türbanla ilgili yaptığı konuşmadan sonra bazı sınavlara çarşaflıların bile girdiği, açıkoturumlarda, ‘laiklerin Mussolini gibi yargılanacakları’nın söylendiği vurgulandı.
İran benzetmesi
AKP’nin “çoğunluk diktası” kurmayı amaçladığının vurgulandığı iddianamede, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın “dindar cumhurbaşkanı” arzusu anımsatıldı. İddianamede, İran Anayasası’nın 115. maddesinde, cumhurbaşkanının dindar olması gerekliliğinin vurgulandığı belirtilerek, 22 Temmuz genel seçiminde Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilememesinin temel propaganda malzemesi yapıldığı ifade edildi.
AKP’lilerin eleştirdiği türban kararı nedeniyle Danıştay 2. Daire’nin saldırıya uğradığı belirtilen iddianamede, örtülü biçimde Sivas Madımak katliamı örnek gösterilerek, asıl zulmü laikliği savunanların ‘öldürülerek, yakılarak’ gördüğü vurgulandı. Danıştay saldırısı sanıklarının Erdoğan ve Gül’den şeriat ilan etmelerini istedikleri anımsatılarak, “Laikliği savunanlar tehlike altında” denildi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, “Tarihte reformlar kanlı oldu”, AKP Milletvekili Abdullah Çalışkan’ın “Yeşil devrim taraftarıyım” sözleri de örnek verildi.
AKP’nin amacı
İddianamede, AKP’nin “anayasa ve YÖK Kanunu’na yönelik çalışmalarıyla devletin temel ilkelerini değiştirme niyetini ortaya koyduğu”, “laik sistemde dini simgelerin kullanılamayacağını göz ardı ettiği”, “yeni bir yaşam-devlet düzeni kararlılığı içinde toplumu dindar olanlar-olmayanlar şeklinde ayırdığı”, “laik hukuk yapısını aşamalı olarak biçimlendirip yönlendirdiği”, “rejimin ve cumhuriyetin geleceğini tartışmaya” açtığı vurgulandı. Zorlayıcı sosyal gereksinim karşısında, rejimi korumakla yetkilendirilen başsavcılığın cumhuriyeti koruması gerektiği vurgulanarak, AKP’nin farklı alanlardaki yandaki eylemler örnek verildi:
Gökçer Tahincioğlu / MİLLİYET - 17 Mart 2008