Linç kampanyasına izin verilmesin

'Linç kampanyasına izin verilmesin'     Çeşitli kuruluşlar yayınladıkları bildirilerle başlatılmak istenen linç...

'Linç kampanyasına izin verilmesin'   
 
Çeşitli kuruluşlar yayınladıkları bildirilerle başlatılmak istenen linç kampanyasına dönüşmesinden duydukları kaygıyı dile getirdiler. KESK'ten yapılan açıklamada, "Sıkılan her kurşun, atılan her bomba, patlayan her mayın ülkemizdeki barış içinde bir arada yaşama umuduna vurulan bir darbedir. Dolayısıyla sorunlarımıza barışçıl ve demokratik çözümler bulabilmenin ön koşulu derhal silahların susmasıdır" denildi.

Eğitim Sen tarafından yapılan açıklamada ise "İntikam çığlıklarının, savaşların ve bombaların sorunları çözmek yerine daha da derinleştirdiği ve çözümsüzlüğü dayattığı ortadayken, infial ve linç kampanyalarına izin vermemek en büyük sorumluluktur. Toplumda artan öfke ve linç psikolojisinin halklar arasında düşmanlığa izin verecek düzeye getirilmemesi ve önlenmesi en büyük öncelikler arasında yer almalıdır" ifadesi yer aldı.

'ŞİDDETE KARŞI OLUNMALIDIR'

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası'ndan yapılan açıklamada da, "Kimler tarafından yapılırsa yapılsın her türlü şiddete karşı olunmalıdır. Siyasi iktidarca şiddet ve çatışma kültürüne hizmet edilmemeli, toplumda gerginlikleri artırıcı politikalar izlenmemeli, toplum içi çatışma ortamı geliştirilmemelidir. Serinkanlı olunmalı, sorunun demokratik çözümü için toplumun tüm kesimleri ve siyasilerce çaba harcanmalıdır" görüşü dile getirildi.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası'nın yaptığı açıklamada ise son birkaç yıldır şiddetin yeniden tırmanışa geçtiğini vurgulanarak, "Patlayan her silah toplumsal gerginliği artırıcı etki yaratıyor. Bütün bu gelişmeler Kürt sorununun barışçıl çözümünü hedefleyen yaklaşımların inandırıcılığını kaybetmesine yol açmakta, barış çağrısını etkisizleşti-riyor" denildi.

'YAŞAM HAKKI KUTSALDIR'

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyeleri de yaşam hakkının kutsallığına saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Emperyal devletlerin işgal ve katliamlar üzerine kurmaya çalıştığı 'Yeni Ortadoğu Düzeni' ülkemizi bölgesel savaşın figüranı yapmaya çalışıyor. Bu gelişmelerin yansıması olarak ülkemizde demokrasi dışı eğilimlerin güçlenmesi ve kardeş kavgasının körüklenmesi geleceğimizin karartılmasından başka bir sonuç doğurmayacaktır" açıklamasında bulundu.

Türk Eczacılar Birliği Merkez Heyeti'nden yapılan açıklamada ise yaşanan acıların daha büyük acılara sebep olmaması için kardeşlik duygularına zarar verecek tutum ve davranışlardan kaçınılması gerektiği belirtildi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kazım Genç de Türkiye'de sorunların demokrasi sınırları içinde çözülmesi gerektiğini vurgulayarak, "Gün emperyalist politikalarla hizmet eden intikam çığlıkları atmak yerine 'acıyı bal eylemenin, iri olmanın, diri olmanın ve bir olmanın' günüdür" dedi. Ankara Barosu Başkanı Ahsen Coşar ise meşru dil ve yöntemlerin kullanılması yerine şiddete başvurulmasını kınayarak herkesi sağduyulu olmaya çağırdı.

ÖZLEM ZORCAN ANKARA
23/10/2007 - BİRGÜN

Güncel Haberleri

Kendi kaleminden: Rabia Mine kimdir?
‘Bizim Yunus’ genelgesine tepki
Önlü: Dersim’in doğası talan edilirken itiraz edilmesin istiyorlar!
Diyanet: 'Kadın-erkek el ele olmasın'
Seyahat yasağı mağdurları isyan ediyor