22 Ağustos 2007'de çıkan bu kapaktan sonra tehditler başlamış.
Lemancıların başı Başbakan Erdoğan'la dertte.Ancak tek tehdit açılan davalar değil. Dinsel motifli esprilerden sonra dergiye çok sayıda tehdit telefonu geliyor. Valilikten koruma istemişler
İSTANBUL - Mizahçılar ve karikatürcüler AKP'nin altı yıllık iktidar döneminde sık sık adliye yollarına düşmek zorunda kaldı. Yargı 'mizah'ın yanında yer alınca açılan tazminat davalarını şu ana kadar kayıpsız atlattılar. Davalardan en çok mustarip olan dergilerden Leman'ın Yazıişleri Müdürü Zafer Aknar, mizaha yapılan hukuksal saldırının yanı sıra gelen tehditlerden de endişeli. Aknar, açılan her dava ya da dinsel içerikli her karikatür sonrası dergiye tehdit telefonları ve e-mektuplar yağdığını söylüyor. Güvenlik endişesiyle İstanbul Valiliği'ne başvurduklarını belirten Aknar, 'organize' diye nitelediği saldırıların AKP'liler tarafından yapıldığını öne sürüyor. Lemancılar Başbakan Erdoğan'a çok kızgın: "Mizahla bu kadar uğraşılır mı ya! İnsanların yüzünden gülümsemelerini de mi alacaksın? Ne yapmak istiyorsun?"
Aknar'ın sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
AKP'nin mizaha bakışı diğer iktidarlardan farklı mı?
Bize önceden de başbakanlar ve parti liderleri dava açtı. İşin dava kısmında değilim. Bu iktidarın özel kısmı şu: Dava açmakla kalmıyor. Ayrıca taraftarlarıyla hukuk dışı baskı uyguluyor. Mahalle baskısı deniyor ya, hani. İnanılmaz tehdit telefonları geliyor. Valiliğe başvurduk, 'Güvenliğimizi sağlayın' diye. Bu, mizah tarihinde bir ilk.
Ne tür baskılar var?
Bireysel gibi gözüküyor ama örgütlenme olduğu kesin. Küfürleri saymıyorum. Yakarız, yıkarız, asarız, keseriz tarzında tehditler.
Hangi yollarla geliyor?
Telefonla, e-mail yoluyla geliyor. Bazı internet sitelerinde var, 'Şeriat isterük' cinsinden. Forum diye güya bizi tartışıyorlar ama, açık hedef gösterip telefonlarımızı yayımlıyorlar.
Ne zamandan beri?
Tavşan kız şeklinde kapak (Leman'ın 22 Ağustos 2007 kapağı) yapmıştık. Sophia Loren diye bir model çıkarmışlardı. Biz de, 'Bu işi bu kadar magazinleştirmeyin, arkasında başka şey var' deyip 'Önerimiz bu, daha komik' dedik. Yemediğimiz laf kalmadı. Buradan başladı. Bu, gelenek haline geliyor. Ne zaman bir hamle, davalık mevzu olsa, tekrar ayyuka çıkıyor. Bizi hedef haline getiriyorlar. Bu, başbakan mı örgüt lideri mi!
Tehditler sürüyor mu?
Şu an değil. Bir demeç veriyoruz, kesiliyor.
Genelde türban içerikli karikatürlerin ardından mı oluyor?
Dinsel motifli espriler, diyeyim. Müslüman diyeceğim, yanlış olacak. Çünkü buna gülen Müslümanlar da var. Dini siyasallaştıran insanlardan geliyor tehditler.
Sistematik mi?
Bir yerden işaret alırsınız, merkeziniz vardır, topyekûn yaparsınız ya, biz konuşmaya başlıyoruz, topyekûn kesiliyor. Tesadüf olduğunu düşünebilir misiniz? Merkezi bir hareket.
Adını koyabildiniz mi?
AKP'de birtakım insanları hedef aldığımızda durum sertleşiyor. AKP'nin içinden, belki AKP'nin denetleyemediği ama, içinde odaklanmış radikal bir grup olabilir.
27 Şubat'taki kapağınızda Erdoğan'ı mizahçılara arenada ölüm emri veren Roma imparatoru şeklinde çizdiniz. Mizahçılar kendini böyle mi hissediyor?
Biz neşemizi kabetmeyiz. Bizi üzen, ülkenin geldiği bu durum. İş mizaha geldiyse, orada ciddi bir tehlike var. Paranoyaları sevmem ama geldiğimiz nokta, "Bunların arkasında başka niyet mi var?" diye düşündürtüyor. Mizahla bu kadar uğraşılır mı ya! Çok tehlikelidir. İnsanların yüzlerinden gülümsemelerini de mi alacaksın. Ne yapmak istiyorsun?
Kapatılma endişeniz var mı?
Leman'ı kapatır, Eleman'ı çıkarırım, Eleman'ı kapatır Melemen'i çıkarırım. Bizim sıkıntımız, ülkenin başka bir gidişatı var, o. Provokasyon ortamı doğuyor, deniyor. E, doğurma abi! Bu ortamı yaratan bizzat kendisi ya!
Erdoğan, antipatik
Mizah, AKP'yle politize oldu?
İnsanlar ve özellikle kadınlar tedirgin. Bu rahatsızlık bizi politize olmaya itti. Tabandan baskı yoluyla, tavır geliştirmemiz gerekiyordu. İster istemez muhalefet bayrağını aldık. Öncülük görevi bize düştü.
CHP'den, kendileriyle ilgili hiç itiraz geliyor mu?
Deniz Baykal'a neler yapıyoruz. Sürekli, 'Ne güzel yapmışsınız' derler.
Baykal'ın dava açmışlığı var mı?
Olur mu öyle şey! Dava açarsa onu, açtığına pişman ederiz. Terbiye sınırları aşarsın da dava açar. Onu kapak yapacağım, eleştireceğim, bana dava açacak! Vallahi Baykal'ın sorunu olur o. Sosyal demokrat taban uyumlu bir taban. Opsiyonları ve mizahı çok geniş. Gülüp eğleniyorlar. 'İyi yapmışsınız, belki aklı başına gelir' diyorlar.
Mizahçılar AKP ve Erdoğan'da hangi malzemeyi buluyor?
Erdoğan, Süleyman Demirel ve Turgut Özal gibi, eğlenceli değil. Erdal İnönü eğlenceliydi ve dünya tatlısı adamdı. Bülent Ecevit de güzel adamdı. Seviyorduk yani, eğlendiriyorlardı. Recep Tayyip Erdoğan'a gülmüyoruz. Hiçbir sempatisi yok. Bizdeki doneyi soruyorsan, adamın antipatikliğidir.
Erdoğan'ın tahammül edemediği karikatürler
Büyütmek için tıklayınız
Musa Kart'a bu karikatürden dolayı 5 bin YTL tazminat cezası verildi. Yargıtay, 24 Mayıs'ta kararı bozdu.
Penguen dergisinin 'Tayyipler Âlemi' başlıklı kapağı'na da Başbakan Erdoğan dava açmıştı.
Erdoğan, yukarıdaki kene karikatürü nedeniyle Leman'a dava açtı. Mahkeme davayı reddetti.
Erdoğan, 6 Şubat 2008'deki kapağa 'ağır hakaret içerdiği' gerekçesiyle tazminat davası açtı.(soldan sağa)
İSMAİL SAYMAZ / RADİKAL - 15 Mart 2008