LAST Kemalistler ve Aleviler

Aleviler, Dersim ve Yargı rezaletiRasim Ozan Kütahyalı/TarafBugün Alevi çalıştaylarının dördüncüsü düzenleniyor......

Aleviler, Dersim ve Yargı rezaleti

Rasim Ozan Kütahyalı/Taraf

Bugün Alevi çalıştaylarının dördüncüsü düzenleniyor... Alevi meselesi, Kürt meselesi gibi silahlı bir aşamada olmadığı için çok fazla konuşulmuyor. Bu arada aynı şekilde başörtüsü meselesi de son dönemde hiç ama hiç konuşulmuyor... Mesele halledilir de artık konuşmazsınız ama hâlâ başörtülü yurttaşlarımız okullara giremiyorlar, hâlâ başörtülü fotoğrafla ehliyet bile alamıyorlar... Aynı şekilde Alevi meselesinde de hâlâ tek bir somut adım atılmadı. Cemevlerinin elektrik ve su paraları meselesinin halledilmesi anlık bir iş. Ama bu sembolik adım bile atılmıyor... Alevi meselesine tam anlamıyla vâkıf özgürlükçü-demokrat bir akademisyen olan Necdet Subaşı’nın bu çalıştayların başında olması çok olumlu. Öte yandan bu çalıştaylar süreci, kişisel hayatında Sünni kimliği hiç olmadığı, hatta Sünni-dindar kimliği küçümsediği halde, konu Alevilik olduğunda Sünni-merkezli bir savunmaya geçen çok sayıda kişiyi deşifre ediyor. Türk devlet zihniyeti de Hilâl Kaplan’ın mükemmel formüle ettiği gibi Alevi’ye karşı Sünni, Sünni-dindara karşı laikçi bir yapı arz ediyor. Bu kişiler de bu yapının “aydın”ları zaten... Bu tip çok sayıda kişi bu süreci baltalamaya çalışıyor. Şu an için ortalığı karıştırmaya gerek yok ama Alevi meselesinin halledilmesi noktasında bu tür gizli kapaklı, ahlakdışı engeller sürerse, bu isimleri de tek tek yazarım...

Öte yandan Alevi toplumunun Kemalizme çok angaje olduğu noktasından hareketle Alevilere karşı soğuk bir bakış açısına sahip birçok yazar var... Genel görüntü olarak Türk-Alevilerin öyle olduğu doğru... Fakat şunu da gözden kaçırmamak lazım. Hiçbir Alevinin, devletin esas sahibi olarak kendisini gören LAST (Laik yaşam tarzına sahip Sünni-Türk) Kemalist sınıfı gibi tuzu kuru değildir. Cumhuriyet tarihine de LAST Kemalistleri gibi bakmaz. En ama en Kemalist Alevinin bile “Dersim 1938” dendi mi yüreği sızlar. Türkiye Aleviliğinin hafızasında ciddi yer kaplayan bir olaydır bu. En Kemalist Aleviler için bile Seyit Rıza figürü, içten içe her zaman saygı ve sevgi uyandıran bir figürdür. LAST Kemalist hafızasında ise “çapulcu bir haydut”tur Dersimli Seyit Rıza... Bizim gazetede Ayşe Hür 1937-38 yıllarında Dersim’de neler olduğunu tüm çıplaklığıyla yazmıştı... Dönemin tek parti diktatörlüğü Dersim’in Alevi-Kürt halkına görülmedik bir zulüm yaptı. Vicdansızca ve merhametsizce bir zulümdü bu...

İşte bu zulüm sonrası ailelerinden zorla koparılan, saçları sıfır numara tıraş edilip Türkiye’nin dört bir yanına “besleme” olarak gönderilen kızlara dair Sevilay Yükselir çok isabetli bir haber-söyleşi yaptı Sabah gazetesinde... Zalim ve alçakça muamele gören bu Alevi kızlarının belgeselini yapan Nezahat Gündoğan’la konuştu. Tüm okurlarıma o söyleşiyi okumalarını tavsiye ediyorum. Sabah gibi merkez bir kitle gazetesinin bu söyleşiyi manşetten vermesi de çok takdire şayan bir hareket. Tüm Sabah yöneticilerini kutluyorum... Alevi kimliğini hiçbir zaman saklamamış, bunu her zaman deklare etmiş ama bunun rantını da yemeye hiçbir zaman kalkmamış bir gazeteci olan Sevilay Yükselir’den de okurları böyle haberler, söyleşiler, yazılar bekliyor... İki paralık, bayağı mevzularla ve kişilerle ilgilenmesini değil...

Günümüz Türk merkez medyasında kendi Alevi kimliğini saklama ihtiyacı hisseden bir dolu gazeteci var. Bu durum bile bu ülkenin çok derin bir Alevi meselesi olduğunu bize gösteriyor. Biri hâlâ yaşayan biri de yakın zamanda vefat etmiş, üstdüzey yönetici konumunda olan ünlü iki Dersim kökenli Alevi gazeteci var mesela. Ama bu gazeteciler ömürleri boyu bunu gizlediler, gizlemek zorunda kaldılar. Sadece çok yakınlarına anlattılar bu durumu... Yönetici konumunun dışında da böyle çok sayıda gazeteci var merkez medyada... İslâmi yaşam tarzından nefret eden, bu bağlamda Alevileri kurtarıcı gören LAST Kemalistlerinin yeri geldiğinde Alevi kimliğine karşı nasıl dışlayıcı olabileceklerini biliyorlar çünkü bu insanlar...

TARAF - 30.09.2009

Makale Haberleri

Ölümsüz bir analiz olarak: Büfeci İslamı - Ufuk Güldemir
Ali mi Aleviliği, Alevilik mi Ali'yi yarattı?
Şebnem Korur FİNCANCI yazdı: Aralık 78
Alevi düşmanlığı yapan Rabia Mine'ye PSAKD yöneticisinden cevap
Din ortaklığının kitle kontrol silahı : Korku