Kuzey Kıbrıs'ta bir Cemevi yok!

Kuzey Kıbrıs'ta bir Cemevi yok!   Ozan CEYHUN(...)Kuzey Kıbrıs Cemevi ve Kültür Merkezi hepimiz için bir gurur kaynağı olmayacak...

Kuzey Kıbrıs'ta bir Cemevi yok! 
 
Ozan CEYHUN

(...)Kuzey Kıbrıs Cemevi ve Kültür Merkezi hepimiz için bir gurur kaynağı olmayacak mı? İsterseniz bu mümkün. Mütevazi bağışlarınız ile dev bir projeye ortak olmanız mümkün...

Yazımın başlığını okuyan kimi okurlar belki de "neyimiz tam ki cemevimiz olsun" diyebilirler. Son yıllarda cami sayısının artması konusunda eleştirisel olanlar da "tamam şimdi bir de cemevimiz eksik" diyebilirler. Bazılarına "ters gelse de" bu bir gerçek: "Kuzey Kıbrıs'ta bir cemevi bile yok!"

KKTC'ye gelen uçaklardan inip, Ercan Havaalanı'nın önündeki otoparktan otonuzu alıyorsanız zaten adada bir çok şeyin ne kadar "ters gittiğini" hemen tespit edebilirsiniz. Açık park alanında bir aracınız var ise ve havaalanı binasında ya da dışında ödeme yapabilmek için bir otomatı boşuna aradıysanız asıl ondan sonra olanlara katıla, katıla gülebilirsiniz. "Çıkışta öderim" deme hatasına düşüp direksiyona geçerseniz dünyada belki de bir tek burada yaşayabileceğiniz "otopark trafik sıkışıklığının" ne anlama geldiğini anlarsınız. Çünkü dünyadaki tüm sistemlerin tersine park ücretini ödemeniz için size alanın ortasında iki külübe sunulur. Yine tüm otopark sistemleriyle "alay edercesine" bu iki ödeme külübesi öyle yapılmıştır ki, ödeme yapmak için aracınızdan çıkmanız zorunluluktur. Bu nedenle alanın ortasında bir trafik karışıklığı olağan bir durumdur. Dünyanın her yerinde aracınızdan çıkmadan ödeme yapılması prensibi ile organize edilen bu sistem değiştirilmiş haliyle tam Aziz Nesin'liktir. İki külübenin ödeme pencereleri öyle kurulmuştur ki siz onların önünde sıraya girmek zorunda kalırsınız. Normalde iki, üç otomat ile tam müşteri dostu bir hizmet sunmak yerine "insan gücü ile" oldukça karmaşık bir uygulama ile park yerini terk ettiğinizde Kuzey Kıbrıs'ı "anlamaya" başlarsınız.

İşte bu nedenle aslında çoğunluğunun boş olduğu çok sayıda caminin olduğu ülkede bir tane bile -belki de olsa hep dolacak olan- bir tek cemevi bulmak mümkün değildir. Camilerin çok olması elbette kimseyi ilgilendirmez ve rahatsız da etmemeli. Hatta bir çoğunun boş olması da "kimseyi ilgilendirmez".

Ancak Lefkoşa'da, Girne'de, Lefke'de ya da Güzelyurt'ta onca Alevi KKTC vatandaşı yaşamasına rağmen bu kentlerin hiç birinde cemevi yoktur. Oysa ibadet, cenaze ve benzeri ihtiyaçlar için Kıbrıslı Aleviler'in de bu konuda büyük bir ihtiyacı olduğu bir gerçek. Hele araştırmacı dostum Nazım Beratlı'nın da çok sayıda eseri ile kanıtladığı gibi Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kıbrıs'a "sürülen" Anadolu insanları bugünün Kuzey Kıbrıslıları ise bu eksiklik çok daha fazla göze batmakta.

Hacı Bektaşi-Veli Kültürü'nü Araştırma ve Tanıtma Derneği çok güzel bir adım attı. Kuzey Kıbrıs'ta sadece olmayan bir cemevini inşa etmeye girişmedi. Dev bir Kültür Merkezi için kolları sıvadı. Muhteşem bir törenle temeli atılan Cemevi ve Kültür Merkezi için devlet ve siyasi partiler bağışlar yaptılar. Dernek üyeleri neredeyse hepsi borçlandı. Ama her dev projede olduğu gibi tüm bu özveriler yetmedi. Sağlam ve pahalı bir temelde kalındı. Şimdi bu güzel adımın ardının gelmesi gerekiyor.

Dernek başkanı Özdemir Gül ve başkan yardımcısı Tekin Söylemez bu hafta sonu Almanya'ya uçuyorlar. Alman Büyükelçisi Sayın Dr. Gottfried Zeitz güzel bir dayanışma desteği ile çok kısa zamanda vize alınmasını mümkün kıldı. Almanya'da 11 Aralık Cuma Akşamı Rüsselsheim'de yapılacak olan YOL TV Gecesi'nde, 12 Aralık Cumartesi Günü Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu'nun Baden Württemberg Bölge Toplantısı'nda ve 13 Aralık Pazar Günü Darmstadt Alevi Kültür Merkezi'nde konuşacak olan Özdemir Gül ve Tekin Söylemez dev ve muhteşem projelerini tanıtacaklar. Aynı zamanda Kuzey Kıbrıs için tanıtım da yapmış olacaklar.

Dileğim Almanyalı Aleviler'in bu projeye destek vermesi. Vereceklerinden de eminim.

Ama ya Kuzey Kıbrıslılar? Sadece devletin ve siyasi partilerin bağışları yeterli mi? Oysa Kuzey Kıbrıs'ta bugüne kadar olmaması bence "sevinilmeyecek bir durum olan" ve bu proje gerçekleşirse belki de çok sayıda turisti de güneyden kuzeye çekecek yeni bir "cazibe noktası" olacak olan Kuzey Kıbrıs Cemevi ve Kültür Merkezi hepimiz için bir gurur kaynağı olmayacak mı? İsterseniz bu mümkün. Mütevazi bağışlarınız ile dev bir projeye ortak olmanız mümkün.

KAYNAK : kibrispostasi.com -  10 Aralık 2009

Makale Haberleri

Ölümsüz bir analiz olarak: Büfeci İslamı - Ufuk Güldemir
Ali mi Aleviliği, Alevilik mi Ali'yi yarattı?
Şebnem Korur FİNCANCI yazdı: Aralık 78
Alevi düşmanlığı yapan Rabia Mine'ye PSAKD yöneticisinden cevap
Din ortaklığının kitle kontrol silahı : Korku