Kürtler- Aleviler

[caption id="attachment_25640" align="aligncenter" width="615"] Halit Kakınç[/caption]Bu yazıyı dikkatle okuyun. Son olayları değerlendirin. Üzerinde düşünün.Çünkü...

Kürtler- Aleviler

[caption id="attachment_25640" align="aligncenter" width="615"] Halit Kakınç[/caption]

Bu yazıyı dikkatle okuyun. Son olayları değerlendirin. Üzerinde düşünün.

Çünkü ortada net bir oyun var. Pazar günkü Alevî Mitingi, yeni bir cepheleşmenin açık bir göstergesi oldu. DTP, Miting’e tam destek verdi. Tehlike, yeni bir cepheleşmedir. Tehlike, klasik söylemlere meyleden AKP’nin, karşı cephe’de yer alarak sistem’le bütünleşmiş bir görüntü vermesidir.

Türkiye’de üç büyük çatışma ekseni söz konusudur: Türk-Kürt, Alevî-Sünnî, Laik-Dindar. Alevîler, bir etnik kimlik değil, kültür kimliğidir. Alevî Mitingi’nin Kürt desteği alması... Alevîler’in ve Kürtler’in aynı zeminde buluşmaları, ortak platformda bir araya gelindiğinin işaretidir.

Alevîlik de, artık siyasî bir kimlik olmuştur. DTP’nin ucundan tutarak bu süreçte CHP’den kopacaklardır. Devlet’ten talebi olanlar cephe oluştururlarsa - Derin Devlet’le AKP yan yana gelirse, bu yolda galip, mağlup olacaktır.

AKP yıpranıyor

Dengir Mir Mehmet Fırat’ın görevinden ayrılması... Başbakan Erdoğan’ın alışılan üslûbunu terk ederek sertleşmesi... Ve Pazar günkü Miting’den görüntüler - arka arkaya yaşanan bu olaylar, beni endişelendiriyor.

AKP’nin konuya yaklaşımlarını ve bu yaklaşımları ile prim yapmasını hatırlıyorum. Tayyip Bey, Kürtler’le ilgili olarak çözülmesi gereken bir sorun olduğu fikri ile hareket etmişti. Teşhis, doğruydu. Devlet ile PKK arasında sıkışan Kürtler de, AKP’yi tercih etmişti. Yakın zamana kadar, bölgede diğer siyasetler gündemde yoktu. Devlet vardı... PKK ve onun siyasete yansıması olan parti vardı... Ve AKP vardı.

Nasıl ve niye olduysa, sanki Derin Devlet ile AKP yan yana geldi... Çankaya’yı istiyorum demekle Diyarbakır’ı istiyorum deme’nin aynı şey olmadığı, sanki unutuldu.

İki Testi

Bana öyle geliyor ki, söz konusu netameli bölgede, birileri, DTP ile AKP’yi taammüden karşı karşıya getiriyor. İki testinin de kırılmasından fayda umuyor...

Başbakan, Van’a gidiyor. Pis manzara karşısında. çöp toplanılmamasından yakınıyor. Belediye’nin AKP’yi protesto için çöp toplattırmadığı, kendisine söylenmiyor.

Korkum o ki, Türk-Kürt Meselesi - üzerine Alevîler de eklenince, sınıfsal bir boyut kazanıyor. Ezilen kesimlerin ortak talepleri haline geliyor. Bu tür tepkiler ve talepler, yakın zamana kadar Devlet’e yönleniyordu. Şimdi ise doğrudan AKP’yi hedef alıyor. Dengeyi sağlayabilecek konumdaki iktidar partisi ise karşı cephe’nin sözcüsü olarak dışlanma yolunda ilerliyor.

Dikkatinizi çekti mi, bilmiyorum - kapatılmaya karşı elde hazır bulunsun diye bölge milletvekilleri her zaman yedek bir parti kurarlardı. Bu sefer yapmıyorlar. Sanki milletvekillikleri de düşsün istiyorlar.

Bir noktaya daha değinmek istiyorum. İstanbul’da AKP lehine farkı sağlayan Kürt oylarıdır. AKP, bu kadar sertleşirse - bir de buna Alevî oyları eklenirse, yerel seçimlerde Ankara, İzmir ve İstanbul’da sıkıntıya düşer. Seçim dengeleri bozulur.

Bazen, Derin Devlet Tayyip Bey’i de mi kuşattı diye düşünüyorum.

Umarım, yanılıyorum.

Halit Kakınç

AKŞAM - 11 Kasım 2008

Makale Haberleri