Kitap Fuarı'nda Hrant Dink konferansı

Kitap Fuarı'nda Hrant Dink konferansı Tüyap 26. İstanbul Kitap Fuarı'nda, Hrant Dink'in anısına 96 kişinin kaleme aldığı metinlerden...

Kitap Fuarı'nda Hrant Dink konferansı

Tüyap 26. İstanbul Kitap Fuarı'nda, Hrant Dink'in anısına 96 kişinin kaleme aldığı metinlerden oluşan "Ali Topu Agop'a At" isimli kitabın tanıtım konferansı yapıldı. Beylikdüzü'ndeki Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen konferansa konuşmacı olarak ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, Ragıp Zarakolu, Adalet Ağaoğlu ve Erdoğan Aydın katıldı. 400'e yakın dinleyicinin hazır bulunduğu konferansta konuşan Uras, Hrant Dink davasının takip edilmesinin vicdani bir görev olduğunu söyledi. "Şiddetten arınmış bir toplum istiyorsak kararlılıkla bu konunun takipçisi olmalıyız" diyen Uras, "Kör şiddete karşı demokratikleşmeden yana bir iradenin en kısa zamanda oluşturulması gerektiğini ve bunun iyilerle kötülerin mücadelesi haline geldiğini" keydetti.

Öte yandan fuar kapsamında Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından verilen Attila İlhan Şiir Ödülü'ne bu yıl "Vakitler ve İncelikler" adlı kitabıyla Hüseyin Alemdar layık görüldü. Alemdar ödülünü Attila İlhan'ın kız kardeşi Çolpan İlhan'ın elinden aldı.

Bedia CEYLAN GÜZELCE
30 Ekim 2007 - SABAH

Hrant’ın Vasiyetine Sahip Çıkmak

TÜYAP’ta düzenlenen Hrant Dink panelinde konuşmacılar Dink’in vasiyetine dikkat çekti.

"Ali topu Agop'a at"... Hrant Dink’in ilkokulda çocuklara öğretilmesini istediği bir cümleydi bu. Ancak okul kitaplarındaki düşmanlığın da beslediği, karanlığın büyüttüğü bir bebeğin kurşunu ile can verdi.

Okul kitaplarında geçmese de, kendisi gibi “dünya cehennemini cennete dönüştürmek” isteyen 96 arkadaşının Hrant’a yazdıkları mektuplardan derlenen bir kitaba verildi bu isim.

Kırmızı Yayınları’nın hazırladığı ve Dink’in oğlu gazeteci Arat Dink’in de editörlüğünü yaptığı “Ali topu Agop’a at” kitabı için 29 Ekim'de TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’nda düzenlenen söyleşide ise Hrant’ın düşlediği ve mücadelesini verdiği halkların kardeşliği temelinde yükselen demokratik Türkiye konuşuldu.

"Aydınların tavrı önemli"

Konuşmacılardan yazar Server Tanilli bağnazlığın geleceğin yollarını kestiğine dikkat çekti, “Bu hengamede aydınların akılcı tavırları son derece önemlidir. Bunu onlardan bekliyoruz. Bu tavır yolları kapamaz açar” dedi.

"Ezilen Ermeni halkının davasını bütün ezilenlerin davasına bağladı"

BİA proje koordinatörü Ertuğrul Kürkçü ise “Hrant, ezilen Ermeni halkının davasını, Türkiye’nin bütün ezilenlerinin davasına bağlayan bir halka kurdu. Hrant ezilenlerin ortak dilini, Ermenice, Kürtçe, Türkçe başka dillerden de kurabilme üstünlüğünü gösteren bir dava adamıydı" diye konuştu. 

“Bir yıl önce Hrant Dink bir güvercin endişesi içindeydi şimdi bu toplum şimdi bir güvercinin tedirginliği içinde” diyen yayıncı ve gazeteci Ragıp Zarakolu ise Hrant’ın ardından sadece hüznü paylaşmanın yeterli olmayacağını ifade ederek daha ciddi tavırlar geliştirilmesin gerektiğini vurguladı.

Yazar Adalet Ağaoğlu Hrant Dink’in en önemli özelliğinin samimiyeti olduğunu söyleyerek, kendi çocukluğunda farklı halkların nasıl iç içe yaşadığını anlattı.

"Buzdağını sorgulamak görevimiz"

Gazeteci Banu Güven ise Dink’in katil zanlılarının yargılandığı davaya işaret ederek, “Geçmiş nasıl yazılıyorsa gelecek ona göre şekillenecek. O yüzden bugün bu korkunç olayın arka planını çözdürmek için vatandaşlar olarak ısrarcı olmalıyız. Bir dava sürüyor ve buzdağının görünen kısmını biz izliyoruz. Buzdağının aslında tümü de görünüyor. Su o kadar bulanık değil ama sorgulama izni verilmiyor. O buz dağının büyük kısmının sorgulanması gerekiyor" dedi.

Yazar Erdoğan Aydın, “Ne yazık ki Hrant’ı kaybettiğimiz günden daha kötü günler yaşıyoruz. Çok daha ağır bir milliyetçi cinnetin, özellikle Kürt kimlikli yurttaşlarımıza yönelik olarak kendini kaybetmenin, ağır basıncı altında yaşıyoruz. Oysa Türkiye çok daha fazlasını hak ediyor. Hrant’ın anısını yaşatabileceğimiz bu biricik duyarlılığı geliştirmeliyiz” dedi.

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) İstanbul milletvekili Ufuk Uras "Deniyor ki ‘söz konusu vatansa gerisi teferruattır’ Vatan dediğiniz alan orada yaşayan insalardan, ağaçlardan suyundan havasından oluşur. Hrant bugün yaşasaydı ‘söz konusu insansa gerisi teferruattır’ derdi" diye konuştu.

Söyleşide kitapta mektubu bulunan birçok yazar da konuşma yaptı. (NZ)

Evrensel - İstanbul 31 Ekim 2007, Çarşamba

 

Kültür Sanat Haberleri

Sizin Ali, Bizim Ali
'Biz Melek değiliz'
Hayatı Türkülerle Yorumlayan Kent
Türkçede Sesli ve Sessiz Harfler - Ünlü ve Ünsüz Harfler
Halk Müziği içerisinde ARGUVAN TÜRKÜLERİ ve Hikayeleri