Kırkısrak Köyü Muhtarı Babür: Sosyalist yapısından dolayı köyümüz sisteme aykırı

Kayseri ilinin Sarız ilçesine bağlı Kırkısrak Köyü’nde yaşayan Alevi yurttaşlar devletin asimilasyon politikalarına rağmen inançlarının gerektirdiği gibi dayanışma ve paylaşma kültürüyle yaşamaya devam ediyor. Köy muhtarı Mehmet Babür; “Sosyalist yapısınd

Alevilerin yaşadığı köylerde asimilasyon politikası hız kesmeden sürerken, bu politikalardan etkilenmeden inançlarını, geleneklerini ve kültürlerini yaşatmaya devam eden köylerden biri de Kayseri ilinin Sarız ilçesine bağlı Kırkısrak Köyü.

Kırkısrak Köyü’nde yaşayan Alevi yurttaşlar devletin asimilasyon politikalarına rağmen inançlarının gerektirdiği gibi dayanışma ve paylaşma kültürüyle yaşamaya devam ediyor. Köy muhtarı Mehmet Babür Kırkısrak Köyü’ne ilişkin bilgiler vererek; enternasyonal düşünen, dayanışmacı, ilerici, tabulardan uzak yaşayan yapıları olduğunu ve bundan dolayı da yönetimler tarafından üvey evlat muamelesi gördüklerini aktardı.

“KÖYÜMÜZ DERSİM’İ ANDIRIR, DÖRT DAĞ İÇİNDEDİR”

Kırkısrak Köyü’nün 1800’lü yılların başında genellikle Malatya’dan göç eden birkaç aile tarafından kurulmuş bir Kürt Alevi köyü olduğunu belirten Babür şunları aktardı:

“Rivayetlere göre kan davasından dolayı oradan göç etmişler, buraya yerleşmişler. Fakat sadece Malatya Akçadağ Kürecik’ten gelen bir köy halkı yok. Onun dışında Dersim’den gelen o yöreden ve başka illerden, ilçelerden gelenler de var köyümüzde. Aynı bölgeden zorunlu göç eden ailelerin oluşturduğu bir köydür burası.

Dağlık bir köy ayrıca. 4 dağın arasına kurulmuş bir köydür. 4 dağın arasında çukurda kalan bir köydür. Bin Boğaların etekleri ve Bin Boğaların devamı olan sıra dağların arasına kurulmuştur. Bir boğazla ikiye ayrılır. Aşağı köy ve Yukarı Köy diye adlandırılır. Ama tek köydür, muhtarlığı tektir yani. Görsel olarak şöyle anlatabilirim; Dersim’i andırır. Dört dağ içindedir. Zamanında ilk kurulduğu yıllarda çok ormanlık bir bölgeymiş. Aşırı derece sık bir orman varmış. Sonrasında ise ihtiyaçlardan dolayı, zaruretten dolayı ev yapımı ya da ticaret amaçlı bu orman bir şekilde katledilmiştir. Şu anda yeni yeni bir orman oluşumu var.”

“ALEVİ KÜRT KÖYLERİNİN ZORUNLU GÖÇÜ BURADA DA BOY GÖSTERMİŞTİR”

Köyde yaşayan halkın asıl geçim kaynağının hayvancılık olduğunu ancak yurt dışına gidişlerin yoğunlaşmasından dolayı hayvancılığın da artık nadiren yapıldığını ifade eden Babür şunları dile getirdi:

“Ekonomisi genellikle dışarıya bağlıdır. Yani bütün kırsal alandaki Alevi Kürt köylerinin daimi göçü, zorunlu göçü burada da boy göstermiştir. Malatya’dan buraya buradan daha uzak şehirlere, o uzak şehirlerden de yaşam standartlarını yükseltmek için yurt dışına göçler vermiştir. Çok kalabalık bir köydür aslında. Büyük bir nüfusa sahiptir. Hatta bu köyden kurulan birkaç köy daha vardır. Pınarbaşı’nda, Sarız’da, Maraş’ın Afşin ilçesinde bu köyden çıkan yani bu köyün halkının kurduğu böyle birkaç köy daha var. Ama stabil olarak, sabit olarak şu anda yine en büyük köy Kırkısrak’tır bunların içinde.”

“SOSYALİST YAPISINDAN DOLAYI SİSTEME AYKIRIDIR KÖYÜMÜZ”

Köylerinde dayanışmacı ve sosyalist bir yapının olduğunu vurgulayan Babür sözlerine şu şekilde devam etti:

“Köylülerin genelinde zaten imecenin yoğunluğu vardır. İmece boy gösterir köyümüzde. Burada bunun yoğun olmasının sebebi biraz köyümüz dışa itilmiştir. Alevi ve Kürt köyü olduğundan, dağlık olduğundan, şehre çok uzak olduğundan dolayı insanların birbirine daha yoğun yaklaşması, daha ilgili olması söz konusudur. Yani birkaç ailenin tek aile gibi hareket etmesi zorunluluğunu oluşturmuştur. Dolayısıyla evet dayanışmacı bir köydür. Misafirperver bir köydür. Yolculara, gelene geçene, kaçağa göçeğe, zorda olana darda olana çok ev sahipliği yapmıştır. Bu anlamda çok misafirperver bir köydür. Coğrafyasından dolayı biraz asi bir köydür. Birazcık sert bir yapısı vardır. Ama o sertliğin altında da gerçekten yüreğinde emek içeren, dayanışma içeren, daha vicdanlı bir halka sahiptir köyümüz.

Sosyalist yapısından dolayı sisteme aykırı, genele aykırıdır köyümüz. Aydın düşünen, ilerici düşünen bir köydür. Aleviliği de farklı bir boyutta tabulardan uzak yaşayan bir köydür. Çok fazla İlahı değil de insanı öngören daha hakikatçi, realist düşünen bir yapısı vardır. Tapınmalar, ibadetler çok yoğun değildir bu köyde. Genellikle insan ağırlıklı yaşarlar. Dolayısıyla sosyalist yapısından da kaynaklı okuma oranı çok yüksektir. Çok okuyan gencimiz, büyüğümüz var. Yani profesörler çıkarmıştır bu köy, sanatçılar çıkarmıştır, yazarlar çıkarmıştır. Bu köy de kendisini yetiştirebilen, imkanlarını zorlayan bir köydür. İmkansızlıklara rağmen bunu başaran bir köydür. Dolayısıyla azimli bir yapısı da vardır. İnsanlar özgürlükçü düşünürler. Bu yüzden de biraz sistem tarafından, üst yönetimler tarafından üvey evlat muamelesi gören bir köydür.”

“ÇOĞU HİZMETİ KÖYLÜLERİMİZİN DESTEĞİYLE YAPIYORUZ”

Sosyalist yapıda bir köy oldukları için ayrımcılığa uğradıklarını söyleyen Babür; “Bundan ötürü de yeni yapılan tüm çoğu hizmette de zaten köy halkının yurt dışında olan köylülerimizin desteği ile ya da hem vakfımız hem derneklerimizle  Kırkısrak Köyü adına kendi imkanlarımızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Biz öncü olmaya çalışıyoruz, önayak olmaya çalışıyoruz. Yapabildiğimiz kadarıyla da üst yerel yönetimlerden destekler almaya çalışıyoruz. Çünkü tek başına bunu karşılamak istemiyorlar, karşılamıyorlar da. Dediğim gibi bizim köylülerimizden birçoğu yurtdışında ve onların da destekleriyle olabilen, yapılabilen şu ana kadar yapılmış olan hizmetlerin bir kısmını köylü kendi imkanları ile karşılıyor” diye konuştu.

“VERİLMESİ GEREKEN HİZMETLERDEN ÇOK FAYDALANAMIYORUZ”

Köylerinde cami olmadığını belirten Babür, Alevi köyü olarak zorluklar yaşadıklarına da değinerek şunları kaydetti:

Köyümüzde cami yok. Dolayısıyla caminin olmasına da çok izin verecek bir yanımız yok. Çünkü bizim inancımıza çok uygun değil. Hatta hiç uygun değil. Bizim dünya görüşümüze de, yani köylünün dünya görüşüne de çok uygun değil. Sadece bizim köy değil buradaki Alevi köylerinin tamamı böyle düşünür. Ama en yoğun olarak tepkisini koyan bizim köydür burada. Yani daha enternasyonal düşünüyoruz, daha genelci, daha ilerici, daha böyle tabulardan uzak yaşayan insanlarız. Ve insanları camii ve benzeri gibi yerlerde fikir yürütmesine ya da bunları kabul etmesine izin veren bir yapımız yok. Dolayısıyla camide yok. Yapılması istenirse de buna izin verecek bir halk yok burada. Halk şu an olmadığı için rahatsız değil ama olduğunda tepki de gösterir.

Çok yoğun zorluklar değil ama yine hissedilebilir zorluklar yaşıyoruz. En azından yani belediyenin yapılması gereken hizmetlerimiz var onlardan faydalanamıyoruz. Birçok yerde, birçok köye bütün imkanlar sağlanırken ilçe içerisinde bizim köyümüz haricinde bulunan birkaç köy daha var Alevi Kürt köyü olan. Bazı mağduriyetler yaşıyoruz hepimiz. Yani yollarımız, su kaynaklarının doğru dağıtılması, asfaltımız yok, iletişimde yeni yeni standartlara ulaştık, kanalizasyon sistemi sıkıntılı. Olması gereken, belediyeler tarafından verilmesi gereken hizmetlerden çok faydalanamıyoruz. Bu doğrultuda bizim köy derneklerimiz var biraz o konuda baskı yapıp hizmet almaya çalışıyoruz. Muhtarlık olarak her yeri zorlamaya çalışıyoruz, almaya çalışıyoruz.”

“PANDEMİ SÜRECİNİ DAYANIŞMAYLA ATLATTIK”

Kırkısrak köylüleri olarak pandemi döneminde yaşadıklarını da anlatan Babür, “Ülke genelinde geçtiği gibi geçti. Ama bizimki ülke genelinden biraz daha zor geçti. Dediğim gibi çok uzak sayılan, üvey evlat muamelesi gören bir köyüz. Dolayısıyla pandemi sürecinde biz rejimin standart patates, makarna gibi o aşağılayıcı mallarını da alamadık. Önce köylümüz, kendi derneklerimiz ve vakfımız aracılığı ile Köy Muhtarlığı olarak köylülerimize, ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmaya çalıştık. Pandemi süreci köyün yaşam tarzını çok değiştirmedi ama zorluklarını da yansıttı. Yine o dayanışmacı halini de ortaya koydular yurtdışı derneklerimiz. Londra’da, Almanya’da, Fransa’da derneklerimiz var. İş adamlarımız var. Herkesin destekleriyle bu süreci atlatmaya çalıştık. Biz hükümetten herhangi bir destek almadık, herhangi bir destek de görmedik. Kendi çabalarımızla atlattık.”

PİRHA/KAYSERİ

Alevi Haber Haberleri

AABF’ye karşı ‘hakkını arayan’ Beyhan İpek’ten çağrı!
Alevilik ve Kızılbaşlık
"Alevi ocakzadeler siz Evladı Resulsunuz, Seyitsiniz" diyerek kandırılmışlardır
HEDEP Vekili 'fırıldak' Celal Fırat'tan Tolga Sağ'a HEDEP kıyağı