HEDEF BELLİ : % 100 ASİMİLASYON
Zorunlu din derslerine ve kuran kurslarına karşı olan bazı örgütler Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği öncülüğünde, bugün Maliye Bakanlığı önünde eylem yaptı.
Eylemin Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı önünde yapılmasını planlayan örgüt temsilcileri, kamuda yetkili 6 sendikasının temsilcileri ile Maliye Bakanı Ersin Tatar ve Çalışma Bakanı Türkay Tokel’in toplantısı nedeniyle medyanın orada olduğunu öğrenince, Maliye Bakanlığı’na yürüdüler. “Şeriatçı AKP, İşbirlikçi UBP”, “Hedef Belli %100 Asimilasyon” gibi pankartlarla Maliye Bakanlığı’nın kapısı önüne gelen eylemciler, Sünni İslam’ın zorunlu kılınmasına karşı olan Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin, konu hakkında topladığı 1000 imzayı da ellerinde tutularak, basın açıklaması yaptılar.
Kıbrıs Pirsultan Abdal Kültür Derneği yetkilileri eylem sonrasında imzaları Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Kemal Dürüst’e iletilmek üzere bakanlık yetkililerine verdi
Basına verilen listeye göre eyleme “KTOEÖS, KTÖS, YKP, Baraka, KTMAS, Çağ-Sen, Güç-Sen, BASS, AGEM, Basın-Sen, BKP, TDP, Tıp-İş, Kadın Araştırmaları Merkezi, Bilimsel Demokratik Eğitim İnisiyatifi” destek verdi.
Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Selver Kaya ve KTÖS Eğitim Sekreteri Mustafa Özhür eylemde birer konuşma yaptı. Kıbrıs Pirsultan Abdal Kültür Derneği Gençlik Kolları Başkanı Özcan Uçaroğlu da bir bildiri okudu.
BU GİRİŞİMLER LAİK VE DEMOKRATİK KUZEY KIBRIS ANAYASASI'NA AYKIRIDIR
Atatürk’ün devrimleriyle laik medeniyetler seviyesine ulaşmanın temellerinin atıldığına dikkat çekilen bildiride, Atatürk’ün ölümünden sonra başlatılan karşı devrim çalışmalarının bir sonucu olarak, toplumların ırksal, mezhepsel ve dinsel ayrışmalara bölünmek istendiği belirtildi.
Anadolu Alevilerinin bu ayrışmanın en acılı mağdurları olduğu kaydedilen bildiride, Anadolu Alevilerinin Kuzey Kıbrıs’a gelme nedenlerinin ırksal, mezhepsel ve dinsel bir ayrımcılığın olmayışı olduğunu, kendilerinin 3 nesildir bu topraklarda din ve vicdan özgürlüğü içinde yaşamakta oldukları ve bundan sonra da bu şekilde yaşamaya devam etmek istedikleri ifade edildi.
“UBP hükümetinin başa gelmesiyle, AKP hükümetinin dayatmasıyla ülkemizde uygulanmak istenen zorunlu din dersleri ve Kur’an kurslarının açılması, laik ve demokratik Kuzey Kıbrıs’ın anayasasına aykırıdır” ifadelerine yer verilen bildiride, tüm inançlara eşit mesafede durulması gerektiğine dikkat çekildi. İnanmanın, inanan ile inanılan arasında son derece öznel hoş bir muhabbet alanı olduğu vurgu yapılan bildiride, bu alana girmeye hiç kimsenin, hele de devletin hiç hakkı olmadığı kaydedildi.
“Anadolu Alevileri olarak ülkemizde yerleşik yaşayan bir toplumuz. Çocuklarımızın okullarda din dersleri yerine Alevilik derslerinin okutulmasını istiyoruz” denilen bildiride, Kıbrıs halkının yüzde 70’nin, 1571 yılında buraya sürgün edilen Alevilerden oluştuğu savunuldu ve “Bu mücadelenin sadece burada yaşayan Alevilerin değil, tüm Kıbrıslıların ortak sorunudur” ifadelerine yer verildi
ZORUNLU DİN DERSİNE KARŞIYIZ
Kıbrıs Pirsultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Selver Kaya, bu eylemi insanların inançlarına karşı oldukları için yapmadıklarını belirterek, kendileri nasıl başkalarının inançlarına saygı duyuyorsa, başkalarının da onların inançlarına saygı duymaları için yaptıklarını kaydetti.
Kaya, bakanlığın illaki zorunlu din dersi uygulayacaksa, kendilerinin buna karşı olduklarına dikkat çekerek, “zorunlu din dersi koyulacaksa, o zaman okullara Alevi derslerini de koysunlar. Biz bunun altyapısını hazırladık, bu konuda gereken neyse yapılacak” dedi.
HİÇ KİMSE DİN DERSİ İÇİN ZORLANAMAZ
KTÖS Eğitim Sekreteri Mustafa Özhür de, herhangi bir dinin empoze edilmesine ve zorunlu Kur’an kurslarına karşı olunduğunu tekrarlamak için bugünkü eylemin yapıldığını ifade ederek, dine inanan her insanın kendi din ve vicdan özgürlüğü olduğunu bir kez daha hatırlatmak istediklerini vurguladı.
Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün’ün dün bir gazetede çıkan açıklamasında “...kimse din konusunda zorlanamaz. Din dersi almak isteyenler gidip din dersi alabilir veya camilerde dini görevlerini yerine getirebilirler ama kimse bu konuda zorlanamaz” ifadelerine yer verdiğini savunan Özhür, hükümetin kendi içinde bu açıklamayı değerlendirmesini istediklerini sözlerine ekledi.
30 Temmuz 2009
İLGİLİ HABERLER :