Keçiören ve Değişim

Keçiören ve DeğişimNECDET SARAÇ TURKSAT uydusu üzerinden yayın yapan YOL televizyonu Haziran’dan bu yana Türkiye’nin...

Keçiören ve Değişim

NECDET SARAÇ

TURKSAT uydusu üzerinden yayın yapan YOL televizyonu Haziran’dan bu yana Türkiye’nin dört bir yanından canlı yayınlar yapıyor. Televizyonun son derece kısıtlı olanaklarla yaptığı yayınlar, bütün teknik eksikliklerine, aksaklıklarına, televizyon tekniğini zorlayan sıkıntılara ve yerel olma özelliklerine rağmen ciddi bir ses getiriyor. Canlı yayınları veya tekrarlarını izleyenler görüyordur; etkinliklerin tümüne damgasına vuran iki önemli özellik var: Çok ciddi bir katılım ve coşku. Katılımın yüksek olmasında, coşkunun sınır tanımamasında arayışın ve değişiklik isteminin ciddi bir rolü var.

Geçtiğimiz hafta Ankara Keçiören’de YOL televizyonunun ‘Değişim İsteyenler Keçiören’de Buluşuyor’ etkinliği de bu tespiti bir kez daha doğrulattı.

Keçiören Yunus Emre Kültür Merkezi Salonu tıka basa dolunca, yer bulamayan yüzlerce kişi geri dönmek zorunda kaldı. Yer bulamayıp geri dönenlerin kızgınlıkları, organizasyonu yapan arkadaşları üzse de bu üzüntünün altında katılımın yüksek olmasından dolayı gizli bir sevinçte oluştu. AKP’li Belediye Başkanı Turgut Altınok’la, A Takımının saldırıları ve içki yasaklarıyla ünlenen Keçiören’de YOL TV toplantısına gösterilen yoğun ilgi biraz da gövde gösterisine dönüştü ve ‘Keçiören’de de değişim mümkün’ tespitini güçlendirdi. Keçiören gibi bir yerde katılımın yüksekliği ve coşkusu kuşkusuz önemliydi ama bir diğer önemli gelişmede yüreği solda atan bir çok kişinin uzun süredir dillendirdiği solun bütün renklerinin yan yana gelmesiydi. Etkinliğe katılım temsili düzeyde geniş bir yelpaze oluşturuyordu: Partiler, sivil örgütlenmeler, yöre dernekleri, sendikalar… CHP, SHP, DSP, ÖDP, DTP… Dayanışma Evi, Halkevi, Atatürkçü Düşünce Derneği… Oleyis Sendikası, Eğitim Sen… İmranlılar, Çorumlular, Erzurumlular ve Malatyalalıların yöre dernekleri…

Masa başında sağlanamayan birlik, Keçiören’de ’sokakta’ sağlanabiliyordu. Benzeri gelişmeleri Fatsa’da, Didim’de, Hamza Baba’da yapılan etkinliklerde de görmüştük. Masa başı değil hayatın içinden aktığı sokak nasıl bir birlik olması gerektiğini açıkça gösteriyordu.  Nitekim solun ve Alevilerin en azından bu yıl başından beri sokağa yönelmesi hem ses getiriyor, hem de değişimin mümkün olduğunu gösteriyor. Dünya’da yaşanan krizin Türkiye’ye yansımaları değişimin istemini de kamçılayacak gibi gözüküyor. Utangaç ve kompleksli siyaset yapma biçimi, kimlikleri ve kültürleri yok sayma anlayışı terk edildiği oranda değişim isteyenlerin dinamizminin yerel iktidarlara yansıyacağı ise açıkça görülüyor…

9 Kasım Mitingi

KESK’in, DİSK’in hareketlenmesi, yerel seçimlerde ortak aday tartışmalarının olumlu bir seyir izlemesi, Alevi hareketinin zorunlu din dersleri uygulamasına karşı sokağa çıkması ve 9 Kasım’da da Ankara’da büyük bir miting planlıyor olması değişim isteğini güçlendirmek ve hızlandırmak için desteklenmeli..

Cemevlerinin ibadet merkezi olarak tanınması, zorunlu Din Dersleri’nin ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması, Madımak Oteli’nin müzeye dönüştürülmesi gibi talepler için yıllardır mücadele eden Alevi Bektaşi Federasyonu "Ayrımcılığa Karşı Eşit Yurttaşlık Hakkı’’ talebiyle başlattığı kampanyaya herkesi şöyle davet ediyor:

“Hükümetin azgınlaştırdığı gericilik dalgasını bertaraf etmek, hemen hemen her alanda sergilediği hukuksuzluğa güçlü bir sesle ‘hayır’ diyebilmek için başlattığımız bu eylemlilikte sendikaları, demokratik kitle örgütlerini, sol siyasi partileri, tüm Alevi örgütlerini, ‘musahip’, ‘yoldaş’ olarak görmek istiyoruz. Ayrımcılık değil sadece eşitlik talebinde bulunan Alevilere gereken desteği vereceklerine inanıyoruz.

Bu yürüyüş, din ve vicdan özgürlüğü, düşünceyi ifade etme özgürlüğü yanında, her türlü tahakküme, telkine, tehdide karşı basın özgürlüğü içindir de… Bu yürüyüş tüm bu nedenlerin üstünde AKP gericiliğini önümüzdeki yerel seçimlerde, Ankara’dan başlayarak, Ankara Çayı örneği, derelere süpürme, ortalığı temizleme içindir de…

Bu vesileyle; çağrımız; Gelin Canlar Bir Olalım; iri diri bir olalım; AKP’ye anladığı dilden konuşalım şeklindedir.’’

NECDET SARAÇ

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy79463 = 'necdetsarac' + '@';

addy79463 = addy79463 + 'birgun' + '.' + 'net';

var addy_text79463 = 'necdetsarac' + '@' + 'birgun' + '.' + 'net';

( '' );

79463 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


BİRGÜN - 25 Ekim 2008

Makale Haberleri

Ölümsüz bir analiz olarak: Büfeci İslamı - Ufuk Güldemir
Ali mi Aleviliği, Alevilik mi Ali'yi yarattı?
Şebnem Korur FİNCANCI yazdı: Aralık 78
Alevi düşmanlığı yapan Rabia Mine'ye PSAKD yöneticisinden cevap
Din ortaklığının kitle kontrol silahı : Korku