Kardeşlik projemiz azınlıkları Alevileri ve Romanları da kapsıyor

Kardeşlik projemiz azınlıkları Alevileri ve Romanları da kapsıyor Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 5 bakanıyla birlikte yaptığı Rusya çıkarmasının...

Kardeşlik projemiz azınlıkları Alevileri ve Romanları da kapsıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 5 bakanıyla birlikte yaptığı Rusya çıkarmasının ardından dönüş yolunda gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.

Kendilerine yöneltilen 'tek parti diktası' ve 'sivil vesayet' iddialarına sert çıkan Erdoğan, bu söyleme destek veren CHP lideri Deniz Baykal'ı da eleştirdi. "AK Parti'nin oyları yüzde 20'lere düştüyse zil takıp oynayacağınıza, sivil diktadan bahsediyorsunuz. Durum böyle ise niye ağlıyorsunuz?" diye soran Erdoğan, kendilerine yöneltilen suçlamaları iftira olarak nitelendirdi. Demokrasi çıtasının AK Parti zamanında yükseltildiğini kaydeden Başbakan, 10 yıl öncesine gidildiğinde köşe yazarlarına kimlerin müdahale ettiğinin görüleceğini söyledi. Daha sonra sözü insan haklarına getiren Erdoğan, "Roman vatandaşlarımız kimsenin gündeminde değildi. Ben daha önce "Kürt sorunu" diye de açılım görmedim. Millî birlik ve kardeşlik projesi azınlıkları da Alevileri de, Romanları da kapsıyor." dedi.

Romanların yerleşik düzene geçmeleri için özel idareler, belediyeler ve TOKİ'nin çalıştığını da dile getiren Erdoğan, bu konuda şu bilgileri verdi: "Onların yaşam alışkanlıklarına göre yerleşkeler yapılacak. Okulları, alışveriş yerleri, sosyal mekânları olacak. Topluma kazandırılacaklar."

Başbakan, referandum süresini kısaltan düzenlemeye ilişkin bir soru üzerine ise, Türkiye'nin referanduma alışması gerektiğine işaret etti. Toplumdan anayasa değişikliği için talep geldiğini ama Parlamento'da konsensüsün de şart olduğunu belirten Erdoğan, değişikliğin dar kapsamlı olacağının altını çizdi: "Muaccel olması gereken çalışma gündeme gelebilir. Madde sayısı az olan bir anayasa değişikliği yapılabilir."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin anayasa değişikliğine ihtiyaç duyması halinde bunun kaçınılmaz olacağını vurguladı. Moskova dönüşünde gazete genel yayın yönetmenleri ve Ankara temsilcilerinin sorularını cevaplayan Erdoğan, toplumda anayasa değişikliği konusunda bir talep olduğuna dikkat çekti. Fakat Parlamento'da konsensüsün de şart olduğunu vurguladı. "Deniz Baykal'ın anladığı anlamda konsensüs değil ama." diyen Erdoğan, "Uzlaşmadan ne anladığını bir türlü açıklamadı. Yüzde 100 uzlaşma olur diye bir iddia içinde değiliz. Uzlaşma yönünde çaba gösteririz, kim adım atarsa biz de atarız. Daha önce 'Anayasa değişikliğiyle ilgili uzlaşma komisyonu oluşturalım' dedik. CHP üye vermedi." şeklinde konuştu.

Başbakan, anayasa değişikliğinin dar kapsamlı olacağını açıkladı. Erdoğan, "Geniş olmaz. Muaccel olması gereken çalışma gündeme gelebilir. Madde sayısı az olan bir anayasa değişikliği yapılabilir." dedi. Referandum süresini kısaltan düzenlemeye ilişkin bir soru üzerine de, "Türkiye referanduma alışsın. Bizde referandum zor oluyor. Geçmişte referandumlara pek başvurulmuyordu." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, hükümetine yöneltilen 'tek parti diktası' ve 'sivil vesayet' iddialarına sahip çıkan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a da cevap verdi. Baykal'ın "AKP'nin oyları yüzde 20 plus (yüzde 20 artı biraz daha üzeri olabilir)" açıklaması ile bu söylemin birbirine zıt olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Ey Baykal ve yandaşları! Böyle bir durum varsa, AK Parti'nin oyları yüzde 20'lere düştüyse zil takıp oynayacağınıza, sivil diktadan bahsediyorsunuz." diye seslendi. Kendilerinin oy oranının yüzde 20'lere düşmesi halinde CHP ile MHP'nin toplamının yüzde 40'lara varacağını söyleyen Başbakan, "Durum böyle ise niye ağlıyorsunuz? Seçimlere kalmış 1 buçuk sene. Daha yükselirsin. Halk seni seçer. Millet getirirse iktidara gelirsin. Ama iftiralarla bir yere varmak mümkün değil." diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'de demokrasinin çıtasının AK Parti sayesinde yükseldiğini savundu. Buna paralel olarak, konuşulmayan çok şeyin kendileriyle birlikte konuşulur hale geldiğinin de altını çizdi. Başbakan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "7 yıl, 8 yıl, 10 yıl öncesine gidelim; köşe yazarlarına kimler müdahale ediyordu? Olağanüstü hali bir kenara koyamayız. Nereden nereye geldik. Güneydoğu'da vatandaşlarımızın birçok müktesebatını nasıl kazandığını biliyoruz.

TSK, Baykal'ın tahrik dolu açıklamalarına cevap dahi vermez

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Brezilya ordusunu örnek göstererek Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'a istifa çağrısı yapmasına tepki gösterdi. Başbakan Erdoğan, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kademesi inanıyorum ki Sayın Baykal'ın bu tahrik dolu, bu hezeyan dolu açıklamalarına hiçbir zaman kalkıp da cevap dahi vermez." dedi.

Rusya dönüşü Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde açıklamalarda bulunan Erdoğan'a, Baykal'ın sözleri soruldu. "Buna vereceğim cevap aslında çok ağır olurdu ama bunu ben aldığım terbiyeyle hiçbir zaman eş tutmam." karşılığını verdi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bu noktada üç beş kişi olarak görüyorsanız, o zaman Baykal gibi cevabını verirsiniz; ama Türk Silahlı Kuvvetleri üç beş kişi değildir. Türk Silahlı Kuvvetleri şu anda yaklaşık 800 bin kişiden oluşan bir topluluktur. Bu, erinden ta en üst kademedeki Genelkurmay Başkanı'na kadar bir bütündür. Biz olayı böyle değerlendiririz."

Erdoğan, bir gazetecinin, "Sayın Baykal, 'Türkiye sivil diktaya doğru gidiyor.' dedi. Sayın Bahçeli de erken seçim çağrısını yineledi. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusuna da "Sivil dikta. Neymiş o? Söyle ya nasıl bir şey o, sen inanıyor musun? Bak sen bile anlamadın." cevabını verdi.

Ortaya atılan tartışmaları bir 'hezeyan' olarak nitelendiren Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "AK Parti'nin onların istediği yerde olmadığını biliyorlar. AK Parti açık ara öndedir ve açık ara önde olmaya devam ediyor. Biliyorlar ki Türkiye'de erken seçim olmayacaktır. Türkiye normalleşme sürecine girmiştir. Gelişmiş ülkeler nasıl süresinde seçimleri yaparlarsa, Türkiye'de de AK Parti iktidarları da süresinde seçim yapmayı bunlara öğretiyor. MHP'nin ortak olduğu hükümet 1,5 yıl önceden erken seçime gitti, bıraktı kaçtı. Sayın Baykal'ın da zaten içinde olduğu, başında diyemeyeceğim, içinde olduğu hükümetler de hiçbir zaman süresinde hükümet edemediler. Zannediyorlar ki aynı şekilde gidecek bu istikrarsızlık. Bunlar istikrar partileri değil, bunlar yama partiler."

SERTAÇ DALGALIDERE - İSTANBUL - CİHAN - ZAMAN

Romanlara göre yerleşkeler yapılacak

Başbakan, Milli birlik ve kardeşlik projesinin sadece Kürtleri değil, azınlıkları, Alevileri ve Romanları da kapsadığını söyledi. 28 Ocak'ta Alevi Çalıştayı'nın son toplantısını yapacağını hatırlatan Erdoğan, "Bir rapor hazırlayacaklar. Hayata geçirmek için çalışmalar yapacağız. 'Genelgeyle yapılacaklar', 'yasayla yapılacaklar', 'Anayasa değişikliği ile yapılacaklar' şeklinde öncelik sırasına göre çözümler üreteceğiz." şeklinde konuştu. Romanlar için de aynı durumun geçerli olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "Roman vatandaşlarımız kimsenin gündeminde değildi. Biz girince MHP hazırlığa girişti. Günaydın. Düne kadar Roman yok muydu? Roman vatandaşlarımız 40 küsur ilde yaşıyor. Yerleşik düzene geçmeleri için özel idareler, belediyeler ve TOKİ çalışıyor. Onların yaşam alışkanlıklarına göre yerleşkeler yapılacak. TOKİ proje hazırlıyor. Süratle yapılaşma olacak. Yer noktasında arazi verebiliriz. Bazı belediyeler başladı bile... Bir Roman çocuğunu okula gönderdiğinde bazı yerlerde diğer veliler çocuklarını o sınıftan alıyordu. Okul lafını duyunca çok neşelendiler. Bu bir zulümdür. Ortadan kaldıracağız. Okulları olacak, alışveriş yerleri olacak, sosyal mekânları olacak. Topluma kazandırılacaklar."

MUSTAFA ÜNAL, MOSKOVA, ANKARA
ZAMAN - 15 Ocak 2010, Cuma

Basında Aleviler Haberleri

Can Dündar: Aleviler tarih yazıyor!
Hilal Nesin’e sistematik saldırı
Alevi Kadınların ilk ve tek dergisi PELGÜZAR