Karahöyük Gazetesi'nde Neler Oluyor?

Karahöyük Gazetesi'nde Neler Oluyor?  Mehmet Ali Yazıcı  Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Şimşek’in gazetedeki...

Karahöyük Gazetesi'nde Neler Oluyor? 

Mehmet Ali Yazıcı
 
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Şimşek’in gazetedeki görevinden istifa etmiş olduğunu, Karahöyük Gazetesi’nin 7 Ocak 2009 tarihli sayısında kapakta yer alan, “Sulucakarahöyük Gazetesi Yönetim Kurulu” imzalı açıklamadan öğrenmiş bulunuyoruz. 

Ne var bunda, sıradan bir istifa olayı” diyenler olabilir. Ama kazın ayağı hiç de öyle değil! Yönetim Kurulu, gözümüzün içine baka baka, bağımsız olduğunu savunan Karahöyük Gazetesi’ni ele vermiştir.

Açıklamayı sonuna kadar okuyunca aslında bu istifanın normal bir istifa olmadığı, birileri tarafından Aydın Şimşek’in istifa ettirildiği izlenimi öne çıkmaktadır. Bu sonuca, istifaya neden olan olaydan yola çıkarak ulaşmak da mümkündür. 

İstifaya neden olarak, Gazete’nin 25.12.2008 tarihli sayısında yer alan CHP ile ilgili, Alevi Haber kaynaklı bir haber ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın sarık ve türbanlı resminin yer alması gösterilmektedir. 

Bunu okuyunca, Gazete’nin internet sayfasına girdim ve bu sayıya ulaşmaya çalıştım ancak arşivden çıkarıldığını gördüm. Demek ki durum vahim! Birileri haberin gazete arşivinde durmasını bile istememiş! 

Olayın kısaca özeti şudur: 

Hacıbektaşlılar A.Ş. adına Karahöyük Gazetesi’nin sahibi Naci Özçelik, CHP’den Hacıbektaş Belediyesi Meclis Üyeliği aday adayı ve Gazete’nin yazar ve ortaklarından Ali Kaim ise Hacıbektaş Belediye Başkanlığı aday adayı olmuştur. Gazete’nin olaya konu olan sayısı birileri tarafından CHP Genel Merkezi’ne fakslanmasıyla Özçelik ve Kaim’in adaylıkları zora girmiştir. 

Bunun faturası da Gazete’nin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Şimşek’e çıkarılmıştır. 

Sözü uzatmadan şu soruları sormak istiyorum: 

1- Suluca Karahöyük Gazetesi siyasi partilerden bağımsız bir gazete değil midir? 

2- Eğer bağımsız bir Gazete ise, CHP’den yerel yönetim seçimlerine adaylıklarını açıklayan Naci Özçelik ve Ali Kaim’in Şirket’ten ve Gazete’den istifa etmeleri gerekmez miydi? Temiz ve halka dayalı belediyecilik anlayışı bu değil midir? Neden Aydın Şimşek istifa etmiş ya da ettirilmiştir? 

3- Suluca Karahöyük Gazetesi CHP’nin yerel bir yayın organı mıdır? Eğer böyleyse bu durum, Gazete’ye emeği geçenlere şimdiye kadar neden bildirilmemiştir? 

4- Olaya konu olan haber ve resim gerçek değil midir? Deniz Baykal, kameralar önünde sadece türbanlı değil kara çarşaflı bayanlara parti rozeti takmadı mı? CHP, oy kaygısıyla Sünni İslam’a yakınlaşmıyor mu? 

5- Bir gazete bir adayı destekleyebilir ama bir gazete ile ekonomik ve hukuki ilişkisi olan birileri, eski durumlarını değiştirmeden adaylıklarını açıklayabilirler mi? 

6- Bu mudur demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden yana yayıncılık anlayışı? Bu mudur demokratik tutum ve farklı düşüncelere, eleştirilere tahammül?  Bu zihniyetle mi gerçekleşecek farklı yerel yönetim anlayışı? 

Bu sorular mutlaka yanıtlanmalıdır. 

Karahöyük Gazetesi’ne ilk yazmaya başladığım dönemlerde, “Gecikmiş Bir Merhaba!” başlıklı bir yazı kaleme almıştım.  Ve şunu demiştim: 

“Birileriyle aynı kulvarda koşmak; bir fikirsel bütünsellik oluşturmak ve yaşamda bunun gereklerini yerine getirmekle mümkündür. Çoğu kez, aynı yerde bulunmak, aynı düşünsel yelpazede yer almak mekanik bir tarz olarak algılanmakta ve sayısal bir toplam olarak algılanmaktadır. Gazete etrafında duran her unsuru birbirine bağlayan ve sonuçta farklılıklar korunarak uyumlu bir bütünsellik oluşturan bir “iç bağ”ın sağlanması, bir arada durmanın ölçütüdür. Gazetenin ortaya çıkmasına neden olan ihtiyaç ne olursa olsun, ilk hareket noktasında tohumu atılan sevgi, paylaşım ve dayanışma duygularıyla örülü “yaşam içerisinde duruş”un tüm unsurlara nüfuz edebilmesini sağlamak gerekmektedir. Devrimci ve demokratik mücadelede çoğu zaman tek seslilik ya da çok seslilik adına kakofoniler oluştuğu görülmektedir. Aynı yelpazenin insanları olarak “ortak”lık oluştururken, bu ortaklık içerisinde farklı renklerin olması gayet doğaldır. Gazete içerisinde demokrasi kavramının ilk yapması gereken çağrışım “farklılıklara tahammül” ve bir arada yaşamı örgütlemek olmalıdır” (01.05.2008) 

Bu duygu ve düşüncelerden hareketle aranıza katılmıştım. Yaklaşık on aydır aranızdaydım ve düzenli yazmaya çalıştım. Gazete arşivinde ellinin üzerinde makalem bulunmaktadır. Yukarıda ki eleştiri hakkımı bu hukuka bağlı olarak kullandım. “Murat Karayalçın Kimin Adayı?” başlıklı yazımın yayınlanmamasının nedenini de bu yaşanan olayla anlamış bulunuyorum. Bir arada durma zemini ortadan kalktığı için aranızdan ayrıldığımı ve artık yazı yazmayacağımı bildirmek isterim.                      

Mehmet Ali Yazıcı
KAYNAK : Alevihaber.com - 16 Ocak 2009

KONU İLE İLGİLİ ALEVİ HABER AJANSI'NIN YAYINLADIĞI HABER

CHP'den "Zorunlu Din Dersi İşkencesine" Destek

Makale Haberleri

Ölümsüz bir analiz olarak: Büfeci İslamı - Ufuk Güldemir
Ali mi Aleviliği, Alevilik mi Ali'yi yarattı?
Şebnem Korur FİNCANCI yazdı: Aralık 78
Alevi düşmanlığı yapan Rabia Mine'ye PSAKD yöneticisinden cevap
Din ortaklığının kitle kontrol silahı : Korku