Asimile olmuş kimi gerici grupların, başka inançların kurallarını Alevilere dayatmasına tepkiler hız kesmiyor.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) önceki dönem Genel Sekreteri Seyit Karahalil, özellikle Hakk’a uğurlama erkânlarında bağlama çalınıp deyiş okunmasını “yanlış” bulanlara tepki gösterdi. Karahalil, “Yoldan çıkmışlar” diye ifade ettiği bu grupların, asimilasyon hizmeti verdiklerini ifade etti.
“ALEVİLİĞİ YOK ETME YOLUNA YÖNELDİLER”
Seyit Karahalil, “Biz Aleviler için ortalık yine toz bulutu. Bunun altında mı kalsak, üstüne mi çıksak! Bu toz bulutu ne hazindir ki kendi ciğerlerimizden çıkıyor ve soluyabilirsen solu…” sözleriyle konuşmasına başlayarak şunları ekledi:
“Özünü kaybetmiş yapılarla uğraşmak, bir deli kuyuya taş atmış kırk akıllı çıkaramamış misali kadar zor. Ulu pirimiz Hace Bektaş Veli derki ‘Özünü kaybeden özürlü olur.’
Tarih boyunca ırkçılık, faşizm ve insanlık dışı davranışlar acıdan, gözyaşından feryat, figandan başka bir şey getirmemiştir. Kin ve nefrete dayalı bu zihniyet dünyanın her yanında olduğu gibi bugün de kendine yandaş bulmakta zorlanmamıştır. Şu bilinmelidir ki; bu ülkede Alevi sorunu büyük bir siyasal sorundur. Çakma piyonları satın alarak yapay tartışmalarla, antidemokratik yöntemler ile sorunlarımızı daha çok düğümleyerek, bizleri yürüdüğümüz aydınlık yoldan çıkarmaya, asimile etmeye, Sünnileştirmeye, Şiileştirmeye güçleri yetmedi. Çünkü biz Alevilerde ‘Yol cümleden uludur. ‘Enel Hakk’ diyen aşk ehli erenlerin yolundayız.
Yıllar boyu yurdumuzda Alevileri yok etmeye yönelik katliamlar hiç bitmedi. Ulularımızı, pirlerimizi, semah dönen gençlerimizi, çocuklarımızı, o kutsal saydığımız topraklara yolcu eyledik. O kirli ve bozuk düzenin çarkları bütün bu vahşete rağmen, bizleri bitiremedi. Bu çarkları çevirenler artık maskelerini çıkararak Aleviliği yok etme yoluna yöneldiler. İranlı ajanlar, Şiileştirmeye; ülkemizde ise Sünnileştirme yolunda Aleviliğini kaybetmiş, ihanet içinde olanların gözlerini kör etmekte zorlanmadılar. Bu yoldan çıkmışlar için en kolay yöntem, dilimizi Sünnileştirerek ve Hakk’a yürüme erkanlarımızı yok etmek olduğunu görmüş ve hançerlerini biz Alevilerin telli kuranı olan sazımıza, deyişlerimize, mersiyelerimize saplamak için ağızlarında akan salyaları ile bilemeye başlamışlardır. Oysa bu kişiler iyi bilirler ki, şehirlere inmeden önce köylerimizde, hayata veda eden canlarımızı Hakka uğurlarken, canlardan rızalık alınır ve sazla, deyişlerle, gülbenglerle torağa emanet ederdik. Şehirlerde bu yolumuzu ilk zamanlar yeteri kadar örgütlenmeyi gerçekleştiremediğimiz için sürdüremedik. Ancak örgütlenme gerçekleşince, kurumsallaşma yönünde adım atınca yeniden özümüzün gereğini yerine getirerek inadına ‘Şah’ diyerek, telli kuranımıza niyaz eyledik.
“YOLDAN ÇIKMIŞLARLA ASİMİLE ÇARKLARI DÖNMEYE DEVAM EDİYOR”
“Hakk’ı aşkta, aşkı Hakk’ta bulmuşuz” diyen Seyit Karahalil, Alevi inancında “Kabesini insan görmeyen mendeburlarla yolumuz da özümüz de aynı olamaz” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizleri Diyanete, İslam Aleviliğine çekmeye çalışanlarla yan yana gelemeyeceğimiz gibi, canlarımızı da özünden uzaklaştıramazlar. Bu konuda özellikle, üst kurumlarımıza önemli görevler düşmekte. Öncelikle bu kapılarda görev yapanlar, özümüze uygun eğitilmeli ve dara çekilmelidir. Eğitilen canlarımız da insanlara dokunmayı hedef edinerek, özümüz ve ilkelerimiz konusunda bilgilendirme yapma görevini üstlenmelidir. Çünkü TV kanalları, Diyanet, eğitim kurumları ve satılık Yoldan çıkmış Alevilerle, asimile çarkları dönmeye devam ediyor. Tarihimizi, Yolumuzu, erkânımızı anlamak Hak ve hakikatin farkına varmak, deyişlerimizin, mersiyelerimizin sırrını çözmek bizler için tek yoldur.
Şimdi hep birlikte ikrara duralım ve diyelim ki; and olsun ki, siz ve sizlerin satın aldığı bu güruhların çarkları istediğiniz gibi dönmeyecek ve bozuk düzeniniz asla sürmeyecektir.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA