Kara gözlük, kör akıl

Binali İpek

Alevi Toplumunun modern çağda değer ve Kültürel İnançsal erozyona uğradığı bir gerçektir.
Bunlar yaşam koşullarının değişmesi, göç, iş ve geçim, gibi yaşamı sürdürme nedenleri içermekle birlikte iletişim, bilgi çağındaki etkiler olarakta sıralıyabiliriz.
Egemenlerin bilinçli asimilasyoncu çalışmaları buna eklendiğinde, bilgi kirliliği tarihsel hafıza kaybı ile Aleviler İnançsal kültürel kimlik sorunu ile karşı karşıya kalmaktadır.
Egemen sistemin sahipleri, tarihsel ve güncel olarak, Alevilerin insan merkezli Sevgi inancının, soran ve sorguluyan özelliğinin, Mazlumların, haklının yanında olmasını sağlayan tüm temel özelliklerini hedef almaktadır.
Haksıza, biat etmeyen, akıl yürüten, Adalet duygusu taşıyan, Kadını inancın ve yaşamın içinde eşitleyen, bilimi önceleyen, tarihsel kökleri, Kadim olan varlığını yok edecek etkili, sonuç alıcı çalışmalar yürütmektedir.
Egemenlerin, kuzucuklarının en önemli argümanı," ALEVLİK İSLAM'IN ÖZÜDÜR..!!! " söylemidir.
Yakın yüzyıllarda, elimize ulaşan, İslam din Ulemalarının, Şehül İslam'ların Müftülerinin Fetvalarıda açık şekilde Aleviliği, asla "İslam" olarak tanımlamıyor.!
Zaten tüm dünyada, yaklaşık 1,5 milyar inananı olan İSLAM, ın kendine ait onlarca Devleti, Bir çok tarih ve Teolojik ilahiyatçı üniversite vb kurumları olarak yaşayanlar, belli başlı kabulleri ile İslam, ı yaşamaktadır.
Tarihi ile KİTABI KURAN ile söylem ve yaşam biçimleri bellidir.
1900 lü yıllarda İttihatçılar ile başlayan CUMHURİYET ile devam eden ULUS DEVLET oluşturmada, TÜRK ve İSLAM sentezi politikası gereğince uygulanan sistematik, üst akılca yürütülen uygulamalar sonucunda, Sorun teşkil edebilecek unsurların, Islahı amacıyla , Alevilik yasaklanarak, Dergahlara el konulmuş KOÇGİRİ, DERSİM gibi ıslahı zor bölgelerde kıyım, katliam etnik temizlik yapılarak, katı şekilde uygulanmıştır.
Bu Politika yüzyılı aşkın süredir, kim hangi politik yüz iktidar olursa olsun sürmektedir.
Askeri darbeler dönemide, olağanüstü hal dönemide, katı sert politik uygulamalarda uygun zemin sunmuştur.
Sağ Sol diye nitelendirilen, dünyanın politik iki kutuplu döneminde, Alevilere uygulanan katliamlar, göç ettirme uygulamaları , bu politikanın beli aşamalarını göstermektedir.
1980 sonrası DERSİMLİ bir çok fakir çocuklar, Vali Kenan Güven, in yatılı okullarda, İmam hatip okullarında, devşirmeleri, zorunlu îslam din derslerinin ülke sathında, Alevi çocuklarına mecbur edilmesi, Fetö gibi Uluslararası İslamcı örgütün, Aleviler ile ilgili derin açık plan ve faaliyetleri, İran’ın faaliyetleri, yakın zamanda, Suriye savaşı ile göze çarpan en kanlı ve korkunç İslami Terör örgütü olan "DAİŞ "yada İşid, te Alevi kökenli devşirmelerin, savaşçı olarak katılımı gibi sayısız örneklerini verebiliriz.
Ülkede CEM VAKFI vb. yapılar ile başlatılan neredeyse tüm Alevilerin örgütlenme alanlarını hedef olan,politik İSLAM, cı çalışma Avrupa ve Tüm dünyada Alevilere ulaştırılarak,Politik Alevi İslamcı taban oluşturmada, çok sıkı çalışmaktadır.
Devlet ve Egemenlerden bağımsız olmayan bu çalışmalara", Bilim adamı, Yazar, gazeteci, araştırmacı, Akademisyenler , Gri pasaportlu Dedelerin" yanı sıra, menfaat duygusuna yenik düşen, Ocak mensuplarından , bilinçsiz, hayatında bir kitap dahi okuma aczi içinde olanda, kafası karışık insanımıza, Rütbe, makam, ünvan takıntısı olanına kadar, şahıslar ile ele geçirilmiş kurumlarda, Özelikle PİR, MÜRŞİD OCAKLARIMIZA yönelik çalışmalar yapması , TÜRK İSLAM sentezi vatandaşlar birliğine, dolayısıyla TEK RENK, TEK DİN TEK IRK diye devam eden zinciri kurmadaki DERİN aklın kararlılığını göstermektedir.
Demokrasi, eşitlik, laiklik vb kavramlar Ülkede her daim, sahte, gerçekçi olmayan, politik uygulamalar eşliğinde yürütülmüştür.
Alevi hareketinin içinde "turuva atı misali " yerleşen, İslami çalışma görevlileri, hep birlikte Alevi inanç kimliğini örseliyerek, terimleri, rituelileri, anlamları değiştirmek için efendilerine sonsuz hizmet çabası içindedirler.
Alevi Toplumunun, yaşadıkları travmalardan kendilerine İnanç üreten, "ALEVİ İSLAM KİMLİĞİ " propagandist ALLAH MUHAMMED ALİ söylemini, politik hedefleri için kullanan, Alevileri ısrarla zalimlerin oluşturduğu tarihe yamayan, Şia söylemlerini diline yerleştiren, yalan iftiralar ile İnanç kimliğine değerlerine sahip çıkan farkında olanları, Dinsiz, Yezid, Ateist, bunlar zaten inançsız gibi günümüze kadar. İSLAMCI, gerici, bağnaz, ırkçı kesimlerin Alevileri katlederken kullandığı argümanlara sarılmaları, tesadüfi değil, İSLAM, a has olgulardır.
OCAK sisteminin ortadan kaldırılması için OSMANLI ve Cumhuriyetin ortak davranışlar ile aynı suçu işlediğini tarih bize söylemektedir.
Bu gün Ocak mensubiyeti olan, az sayıdaki insanımız, Alevi dili tarihi değer ve anlamlarını bilerek, inancı yaşatmak için çaba sarfetmektedir.
Ocakzade mensubiyeti üzerinden, hakkından gelmeden, yetkinleşmeden İslamcı tuzaklara çekilen, bilerek yada bilmeyerek YOL, una ve OCAĞINA en büyük zararı vermektedir.
Balım Sultan döneminde "YENİÇERİ " gülbank vb terimleri günümüzde aktifleştirerek, güya YOL sürenler dönüp O Yeniçeri Ocaklarının tarihini okusunlar, Osmanlı zülmünü bu devşirme silahşörler aracılığıyla taşıdı.
PİR SULTAN dar ağacında, YENİÇERİLER varken katledildi.
Irkçılığı ve Zulmü asla kabul etmeyen tertemiz inancımızın, YOL, un değerlerini sonsuza taşıyacağını, gerekirse uğruna her bedeli göze alacağını, zalimler defalarca test etmelerine karşın, zülmünü haksızlığını ısrarla sürdürüyorlar ise, YOL, un SAHİPLERİ de PİRLERİNE TARİHİNE, YOL ÖNDERLERİMİZE layık duruşu mutlaka göstereceklerdir..
Daha dün Sivas, ta elinde benzin bidonları ile CANLARIMIZA ateş ve kin saldıran katleden katilleri, affeden zihniyetin Din kardeşi olanları, aynı tastan su içmelerini insanımız görecektir.
Dünya Menfaati için satılanları değil, Tarih Adaletten, vicdandan, haklıdan, insanlıktan yana olanları yazacaktır.
Bir tarafı İRAN mollalarına, diğer tarafı FETÖ, Halveti, Nakşibendi vb atıklarına, bir yanı Irkçı, Katliamcı, soykırımcların gölgesine ihtiyaç duyanlar, Egemenlerin gücüne sadakatine güvenmesinler.
Tarihte kaybolup giden nicelerinin çocukları Sivas'a insan yakmaya gidenler ile İşid, le saf tutan tarafta kaldılar.
Bu YOL, iyinin, güzelin, haklının doğrunun yoludur.
Adaletin, Hakkın, mazlumun, ezilenin tarafı olanlar, gerçeğin bilimin ışığına Vicdanın sesine göre hareket ederler.
TV Dizilerindeki gibi mezarlık ziyaretinde başına kara şal ile örtmek, gözlere siyah gözlük takmak, siyah takım elbise giymek sokakta modern kıyafetler içinde iken, CEM EVİ, inde baş örtüsü takmak, Fatiha yı Türkçe, yada İngilizce okumakla akıl oyunu oynayanlar, bolca kanlı Şia tablolarına niyaz olmak, yada CEM EVİ, ine canı istediğinde küsen, her hangi bir dernek muamelesi yapan, bolca didikodu, kin, hırs vb davranışları, yalanı taşıyan, protokoller eşliğinde, aşure paylaşmak,
Tabelaya Cem evi yazıp, Postu Devlet erkine sunmak, Ehil olmadığını göre göre, Dede olmayana, rızalık göstermek, dalevereli seçim sistemleri ile kendini İnanç önderi saymak, Camii hocası gibi Hakka yürüme Erkânını yürütene, eh önemli değil eldeki bu demek, ısrarla öğrenmemek, ezberci olmak, bilimi ötelemek, gerçeğini bildiği halde susmak gibi daha çok sayabileceğimiz davranış YOL,a zarardır.
Ne diyordu Yunus ..??
Aşk ile Gerçekler demine...

Aşksızlara verme öğüt,
Öğüdünden alır değil.
Aşksız kişi hayvan olur,
Hayvan öğüt bilir değil.

Eksik olman ehillerden,
Kaça görün cahillerden.
Tanrı bîzar bahîlerden,
Bahîl dîdâr görür değil.

Boz yapalak devlengece,
Emek yeme erte gece.
Onun işi göstepektir,
Salıp ördek alır değil.

Şah balaban, şâhin doğan,
Zîhî öğmüş onu öğen.
Doğan zaif olur ise,
Doğanlıktan kalır değil

Kara taşa su koyarsan,
Elli yıl ıslatır isen.
Heman taş gine bayağı,
Hünerli taş olur değil.

Ol iki cihan güneşi,
Zâhir dünyasın değşirdi.
Câhil onu öldü sanır,
Ol Hub sağdır, ölür değil.

Yunus olma câhillerden,
Irak olma ehillerden,
Câhil ne var mümin ise,
Câhillikten kalır değil.
( Yunus Emre )

03.02.2020
BİNALİ İPEK